Her şey mutlak surette açıkça yapılsa, ahlakın bünyesinde fesat mikropları barınamaz. En ayıp, en ağır fiilleri, onları gizli tutabilmek kanaatine bağlanarak ve böyle bir saklayışa güvenerek yaparız.
Bütün teessürlerimiz, inkisarlarımız, hiddetlerimiz, karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır. Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?