Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
224 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Ölüler konuşmaz…
Kitabın sayfalarında gezinirken fedakârlık altında gizlenen bencilliği, taşra ve şehir hayatını, kuşak çatışmasını, ebeveyn çocuk arasındaki ilişkinin karmaşıklığını, yaşlılık ve yalnızlığı, ölüme karşı anıların gücünü ve en önemlisi kaybetmeyi göreceksiniz. İza kaybettiği şeylerin değerini çok geç anladı belki de kayıplarını kaybettikten sonra fark etti. Çoğumuzun yaptığı gibi, o da hep bir şeylerin peşinden koştu. Hep yapacak çok işi vardı. Her zaman ulaşacağı daha iyi bir konum vardı. Ama zaman durmaz, biz daha iyisi için koşarken yanımızda her saniye kaybettiğimiz birileri vardır. Ve bunu fark ettiğimizde çok geç olabilir. Artık sesimizi duyan bize cevap verecek birileri yoktur. Çünkü ölüler konuşmaz. Bu ölü, bir gün biz de olabiliriz. Evet, bir gün kendimize geç kalabiliriz. İşte kendinize ve sevdiklerinize geç kalmadan önce hayat kadar gerçek ölüm kadar içimizden bu kitabı okumalısınız. Eğer bu yazıyı buraya kadar gelip okuduysanız lütfen bir saniye durun ve düşünün. İhmal ettiğiniz, koşarken geride bıraktığınız sevdikleriniz var mı? Ve eğer hala hayatta olan yaşlı tanıdıklarınız varsa onları mutlu edin. Yaşlı bir kalp için hayat sandığımızdan daha zor olabilir. Ama o yaşlı kalbi mutlu etmek hiç zor değil. Onlara, iyi ki sizinle birlikte olduklarını ve onları sevdiğinizi söyleyin, bu onlara umut olacaktır.
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,473 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir.Gerçeğin mayası gözle görülmez. Yazar kendi hayatından da esinlenerek kaleme aldığı bu kitapta hikaye çölde uçağının bozulması ile çölde mahsur kalır. İşte bu çölde Küçük Prens ile karşılaşır. Küçük Prens yazara yaşadığı yeri, yaşadığı maceraları anlatmaya başlar. Küçük prenste farklı gezegende (B-612 asteroidinde) tek başına yaşıyordur . Ve çok kıymet verdiği Gülü için farklı gezegenlere seyahata çıkar .Amacı Gülüne daha da faydalı olmak için araştırma yapmaktır .Bu gezegenler arası seyahatinda bir çok karakter ile tanışır . Yazar, kaleme aldığı bu hikâyenin çizimlerini de kendi yapmıştır .Kitap çocuk kitabı olarak geçse de , kitapta yazar , moderniteye ve II. Dünya Savaşı'nın etkilerinin sürmekte olduğu topluma eleştirisini yansımıştır. !!!! ️Kitap ta "evet bunu büyükler anlamaz kısmı ,benim için en tesirli cümlesidir kitabın ve bu cümle bir çok sayfasında tekrarlanır.Sahi büyükler neden anlamaz ? Kalp, (gönül ) insan çocukluktan yetişkinliğe doğru geçerken büyüyen bedende küçülüyor olmalı ki anlam dünyası daralıyor .Sığlaşan kalbinde yer kalmıyor insana dair ne varsa ....!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!️ İnsanlar hızlı trenlere biniyorlar ama ne aradıkların bildikleri yok .Koşuyor ,heyecanlanıyor ,dönüp duruyorlar. İnsanların tanımaya ayıracak zamanları yok artık .Aldıklarını hazır alıyorlar dükkanlardan.Ama dost satan dükkanlar olmadığı için dostsuz kalıyorlar.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015235,8bin okunma
Reklam
344 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bak sana anlatayım ,anlatayım ki yaşarken ölmeyi becermemi, geçici bir süreyle zamanın ve uzayın efendisi olmamı ve yıldızların arasında gezinmek için hapishane duvarlarının üzerinden aşmamı sağlayan yöntemi anlayabilesin . Kitabın ilk sayfalarında derin derin ciğerlerime hava almak zorun da bırakan ilk kitap olmuştur. (Not ,eğer okursanız
Yıldız Gezgini
Yıldız GezginiJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20146,9bin okunma
Dünyaya çocuk getirme çılgınlıkları bir gün yok olacaktır - azizlikten ziyade bezginlikten.
İyi Okumalar dilerim
Selamün aleyküm değerli okurlar Wattpad e yazdığım kitabı sizler de okuyun diye buraya yazdım kitap değil bu hayatınıza bir nebze de olsa dokunmak için böyle bir kitap yazdım okuyup değerli yorumlarınızı bekliyorum değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ediyorum ☺️ BİR ENGELLİNİN EVLİLİK HAYATI Her sağlıklı birey gibi engelli
151 syf.
10/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Yaşar kemal Teneke
Bu kitabı kaymakamlık imtihanına hazırlandığım dönemde bir hocamın tavsiye üzerine okumaya başladım. Kötünün kazandığı kitap/film hep bir yarım kalmışlık hissi uyandırıyor bende. Bu da onlardan biriydi. "Kul kusursuz olmazmış." (s. 87) Bir kaymakam... Fikret IRMAKLI... Genç daha, ilk görev yeri. Ne umutlarla başlarsın bazne meslek hayatına ama öyle insanlar vardır ki gerçek hayatın okul sıralarında ki, kitaplarda ki gibi olmadığını görürsün. "Sen sen ol görünüşe aldanma, insanlar iki yüzlüdür." İki bile değil bin bir yüzü var insanların. Sana nasıl göründükleri çıkarları doğrultusunda değişiyor. Çeltik zamanı ağalar köylere kadar çeltik ekmek istiyor, sıtma almış başını gidiyor, her yıl yüzlerce çocuk ölüyor. Şimdi bu kaymakam çeltik ektirip ölümlere destek mi olsun, izin vermeyip ağalara düşman mı? Genç bir kaymakam zengin acımasız köy ağalarıyla, yozlaşmış bir düzenle mücadelesi! Keşke her şey Kemal Sunal'ın "Deli Deli Küpeli" filminde ki kadar basit olsa ve kaymakam gelip bütün sorunları çözebilseydi. Dost bir iken düşman bin olur. Karşında yalnızca mücadele ettiğin insanlar değil yanında durduğun insanları da görebiliyorsun bazen. Bazen seni oraya atayan devlet bile karşında yer alıyor. "Ölüm var dönüm yok." En büyük mücadeleler kararlılıkla başlar. En büyük yok oluşlarda... Ama hayata karşı dik durmanın cümlesi bu: "Ölüm var dönüm yok." Kitap 150 sayfa ama şuan bende 5000 sayfalık duygu var.
Teneke
TenekeYaşar Kemal · Adam Yayınları · 19959,8bin okunma
Reklam
84 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Çok doğru zamanda okuduğum o kitap. Zweig'ın bu kitabı bir süre ciddi anlamda abartılmıştı ve ben okuyamamıştım daha sonra herkes neyini sevdiniz demeye başladı yine okuyamadım. Nasip bugüneymiş... Öncelikle kitabın başındaki adam gibi hissettiğim bir dönemden geçiyorum ve bu kitap bana çok çok iyi geldi. En azından karanlık odadaki mumu yakmam için bir kibrit uzattı diyebilirim. Neden sevildiğini veya neden sevilmediğini çok iyi anlıyorum. Zaten mutluyken veya o adam gibi hissetmiyorken okuyunca sevilmemesi bence çok normal ; ben de sevmezdim. Ama benim gibi bu dönemden geçiyorsanız da sevmeniz çok normal. Okurken yine Zweig'ın metafor dolu betimlemelerine hayran kaldım. Karakter çözümlemesi, bir duyguyu derinlemesine hissettirmesi... Bence en güçlü yanları bunlar. Bu kitapta da hepsini hissediyoruz/ hissettim. Bir gülümseme ile kitabı kapattım, birçok klasik kitapta ya karaktere saydırır ya da ağlayarak kapatırız kitapları. Ama böyle gülümseme ile bitiş yapan çok çok az kitap var. Zaten sevdiğim en kuvvetli yanı buydu. Kaybolmuşluktan ---> Umuda Kitabın konusu tamamen bu. Kaybolmuş hisseden bir insanın çok garip bir şeyden, alakasız bir olaydan umudu bulması ve bir gece içinde bize absürt gelen şeylerle yaşadığını hissetmesi... Bir çocuk görüp de yaşadığını hissedebilirdi veya daha normal şeyler de olabilirdi ama bence asıl ilgi çekici yanı böyle bir şeyden mutlu hissetmesiydi. Genel olarak kitabı çok sevdim. En sevdiğim Zweig kitabı oldu mu? Hayır. Bu kitabı unutur muyum? Hayır. En sevdiklerim arasına girdi mi? Kesinlikle Evet. İyi okumalar.
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Koridor Yayıncılık · 2020144,5bin okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Cim Düğme ve Lokomotifçi Lukas
Kitap Cim Düğme ve Lokomotifçi Lukas’ın yola çıkması ve bu yolda başlarından geçen maceraları anlatıyor. Bir çocuk kitabı olmasının yanında çok sürükleyici ve yetişkinler için de güzel mesajlar bulunuyor. Beni kitap içerisinde en çok etkileyen şey kişilerin önyargılarının onlara oluşturduğu durumların anlamsızlığını vurgulaması oldu. Çocuklar genelde önyargısız olur fakat kitapta ise Cim Düğme isimli ana karakter olan bir çocuk üzerinden önyargıları gözler önüne serip yetişkin Lokomotifçi Lukas ile bu durumun yanlışlığı gözler önüne seriliyor. Bu tezatlığın gösterilmesi kitapta en çok beğendiğim özelliklerden biriydi. Her yaş için okunmasını önerdiğim bir kitap.
Cim Düğme ve Lokomotifçi Lukas
Cim Düğme ve Lokomotifçi LukasMichael Ende · Pegasus Yayınları · 2018262 okunma
"Düşlerimin verdiği hevesle, ne zaman günlük hayatımın seviyesini aşan büyük niyetler edinsem ve bir an için, salıncakla en tepeye çıkmış bir çocuk gibi kendimi yükseklerde hissetsem – her defasında o çocuk gibi parkın zeminine inmek, savaş sancağını dikmeden, kılıcımı kınından çıkarmaya derman bulamadan bozgunu kabul etmek zorunda kalmışımdır."
355 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
işte bu yüzden bülbülü öldürmek günahtır
"sonra onun peşine düştüler ama bir türlü yakalayamadılar çünkü neye benzediğini bilmiyorlardı. Atticus, en sonunda onu gördüklerinde, onun hiçbir şey yapmadığını anladılar... Atticus, o çocuk aslında çok iyi yürekliydi." "çoğu insan iyidir Scout. Onları nihayet görmeyi başardığında öyle olduklarını anlarsın." Kitap okumaya karşı verdiğim uzun ve bunaltıcı aradan sonra bu kitabı okumak bana o kadar iyi geldi ki. İçimi sıcacık yaptı. Dünya problemlerine karşı çocukların bakış açısını görebiliyor olmak ve aslında onlar açısından hayatın ne kadar basit olduğunu görmek, büyüdükçe hayatı kendi kendimize zorlaştırdığımızı ve kurduğumuz önyargılarla korkunç ve adaletsiz gelecekler inşa ettiğimizi 358 sayfa boyunca okumak hem acı verdi hem de hayatı tekrar çocukmuşum gibi 358 sayfa boyunca okumak içimi ısıttı. Teşekkürler iyi günlerrr.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,3bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.