Yaşamak; okumak, askere gitmek,çalışmak, evlenip çoluk çocuk yapmak, o cocukları okutmak, iş bulmak, evlendirmek, bir dine ve milliyete inanmak, ait olmak mıdır? Anlamlı yaşam bu mudur? Ya ölmek? Yaşamın doğal sonucunu beklemek midir ölmek? Koca bir kanser hücresine dönüşerek, yenilen içilen her şeye sinmiş bu dünyada parça parça yaşayarak, başka bir ifadeyle, parça parça ölerek mi sona varmak... Savaşların neden çıkarıldığını bilirken bir cephede ölmek mesela! Onca çileye öteki dünya için katlanmak Çözümsüzlük. Kafalar karışık. Son otuz kırk yıldır, belki de tarihin hiçbir döneminde, bu coğrafyada yaşayan insanların kafası bu denli karışık olmamıştı.