140 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 19 hours
nurdan gürbilek in, 2001 yılında ilk baskısını metis yayınlarından yapmış olan, daha önce çeşitli yerlerde yayımlanan denemelerini topladığı kitabı. birlik olmaktan birey olmaya, toplum için istenenlerin birey için istenmeye başlamasına, bir arzu toplumuna dönüşmemize dair önemli anları not düşen kitap, sadece verdiği örneklerle değil, dipnotları
Kötü Çocuk Türk
Kötü Çocuk TürkNurdan Gürbilek · Metis Yayıncılık · 2003241 okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Korku-gerilim kurgularla kaleme aldığı hikâye ve uzun romanların yazarı #stephenking #rüyalarvekarabasanlar kitabının girişinde, kendi çocukluğunda keşfettiği hayal gücünden, korkularından, görünenin dışındaki varlıkların güçlerinden ve bizim dünyamıza yani bizlere etkileri neler, kendisinin korkularından da biraz bahsettiği giriş bölümünde, 'Benim en çok yapmaya çalıştığım şey eskileri, sandık dibinde kalmış hikâyeleri yeniden ortaya çıkarmaktan uzak durmak olmuştur' demiş. İşte bu sözünde çok haklı. Lavabosundan parmak çıkan adam, Seri katil bir vampirin peşine düşen gazeteci, Öğretmenlik yaptığı okulda bazı çocuklarda farklılıklar saptayan bir kadın, karısının ölümüne neden olan mafya liderine karşı planlar yaban öğretmenin yaşadığı olaylar, olağanüstü düşünsel dünyasının kurduğu bir yaşamdaki karakterlerin korku ve gerilimini iliklerime kadar hissettiğim hikâyelerin benzerleri dahi namümķün. Hayaletlere inanan yazarın, bir zamanlar olabileceğine inandığı ürkütücü düşüncelerinden kurguladığı hikâyelerden oluşan kitabı türü severlere tavsiyemdir.
Rüyalar ve Karabasanlar 1
Rüyalar ve Karabasanlar 1Stephen King · İnkılap Kitabevi · 1995931 okunma
Reklam
İnsanlarla aranıza sınır koymak bencillik değildir. Başkalarının sizden, kendileri için yapmanızı beklediklerinden bağımsız olarak, size düşen kendinizle ilgilenmektir.
Sayfa 211Kitabı okudu
Ben düşen bir dansçıyım; bunalım tuzaklarına yakalanan, yüreğini de vücudunu da her dönüşte sakatlayan, temposunu, hafifliğini kaybeden, grupların, müziğin, kusursuzluğun dışına düşen
Leyla, bu bölümde kendini buluyor ve bu satırları çocuklara çevirmek istiyordu, ilk bakışta çok basit bir yorum gibi görünüyordu ama düşündükçe babasının haklı olduğunu anlamıştı. Küçük mülke küçük kavga, büyük mülke ise büyük kavga. Babası Osmanlı Devleti'nin çöktüğünü, daha sonra Rumların ve Türklerin mübadeleye tabi tutulduğunu görmemiş ama hissetmişti. Sonunda olup biten, yüzyıllardır aynı yerde oturan insanların topraklarından ve evlerinden sökülüp atılmalarıydı. Sırplar, Bulgarlar, Karadağlılar, Yunanlılar ve Araplar yüzlerce yıl önce kendi ülkelerini işgal etmiş olan Türkleri kovmuş, can derdine düşen Türklerin gizli bir teşkilatı ellerinde kalan son yurt parçası olan Anadolu'daki gayrimüslimleri ezmiş, daha sonra yeni kurulan Cumhuriyet de bir milyon Rum'u göndermişti. Herkes birbirinin evinde oturuyordu, milyonlarca mülk işgal altındaydı. Olan, basit insanlara oluyordu. Yani kendi başına gelen, bu toprakların değişmez kaderiydi.
Sayfa 163Kitabı okudu
“Sultan Murad-ı Hamis”, "Sultan Murad bin Abdülmecid Han” olarak da bilinir. Abdülmecid ile Çerkes asıllı cariye Şevkefza Kadınefendi'nin oğludur. Cülus töreni Topkapı Sarayı'nda yapılmadığı gibi cülus tahtına oturmamış, kılıç alayı düzenlenmemiş, Cuma selamlığına da bir kez çıkabilmiştir. (...) 1861'de babasının ölümü ve
Sayfa 515 - 33- Sultan V. MuradKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 811 ile 820 arasındakiler gösteriliyor.