Gönderi

Leyla, bu bölümde kendini buluyor ve bu satırları çocuklara çevirmek istiyordu, ilk bakışta çok basit bir yorum gibi görünüyordu ama düşündükçe babasının haklı olduğunu anlamıştı. Küçük mülke küçük kavga, büyük mülke ise büyük kavga. Babası Osmanlı Devleti'nin çöktüğünü, daha sonra Rumların ve Türklerin mübadeleye tabi tutulduğunu görmemiş ama hissetmişti. Sonunda olup biten, yüzyıllardır aynı yerde oturan insanların topraklarından ve evlerinden sökülüp atılmalarıydı. Sırplar, Bulgarlar, Karadağlılar, Yunanlılar ve Araplar yüzlerce yıl önce kendi ülkelerini işgal etmiş olan Türkleri kovmuş, can derdine düşen Türklerin gizli bir teşkilatı ellerinde kalan son yurt parçası olan Anadolu'daki gayrimüslimleri ezmiş, daha sonra yeni kurulan Cumhuriyet de bir milyon Rum'u göndermişti. Herkes birbirinin evinde oturuyordu, milyonlarca mülk işgal altındaydı. Olan, basit insanlara oluyordu. Yani kendi başına gelen, bu toprakların değişmez kaderiydi.
Sayfa 163Kitabı okudu
·
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.