İki sigaram kaldı bu gece için... Yüzyıl yetecek çocukluğum, İki muhabbet kuşum, Biraz da ateşim var...
Sayfa 22
Çocukluğum o kadar uzakta kalmıştı ki! Gökyüzünün hiç değişmemiş olması ne garipti.
Reklam
O günler süresince sanırım çok büyüdüm, çok önemli bir şeyi hissettim. O günlerden sonra insanlara karşı endişeli bir duyarlılık vardı içimde; sanki yüreğimin üzerindeki deriyi almışlardı; kendime de, bir başkasına da her incinmeye, her acıya çok duyarlıydım artık.
İnsan dolu evde o yapayalnızdı, günlerini yarı karanlık bir köşede, akşamları da pencerenin önünde oturmayı seviyordu. Onun yanında susmak çok güzeldi.Pencerenin önünde ona sokulup oturmak; Uspenski Kilisesi’nin altın kubbeleri üzerindeki, kargaların dönerek uçuştuğu, yükselip alçaldığı, ağır ağır kararmakta olan gökyüzünü seyrederken yanında hiç konuşmadan susmak. O anda konuşmak gelmiyordu içimden, hoş bir özlem doluyordu göğsüme.
Çocukluğum, seni çok özledim
Şimdi geçmişi düşünürken kimi zaman her şeyin gerçekten öyle mi olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum, birçok şeyi değiştirmek, yadsımak geliyor içimden.
Reklam
Kesinlikle!
Kemal Sayar
Kemal Sayar
: Geçen günlerde bizim üniversitemizde farklı bir fakülteden bir hoca hanımla sohbet ediyoruz. "Ailem sokakta dondurma yememe müsaade etmezdi, babam karşı çıkardı, çocuk aklımla paçasına yapışırdım bana dondurma alması için. Ben çocukluğum boyunca dondurma yemedim, artık yemem," dedi. Buna benzer çok misaller duyuyorum. Anadolu'da çok kıymetli hassasiyetler var. Lokantalarımızın penceresinde bir cam örtü olurdu. İnsanlar çerde yemek yiyeni görmezdi. Bu hassasiyetleri kaybediyoruz. Ulu orta yemek yiyoruz. Amerika'da görmüşsünüzdür, onlar yemek yemeyi ayıp bir şey olarak kabul etmezler. Ders anlatıyor adam, bu arada da hamburgerini hapır hupur yiyor, kahvesini içiyor. Kahveyi anlıyorum da... Kul hakkını, göz hakkını unutmamamız lazım. Modern dünya vahşileştikçe insanlar da o vahşilikter paylarına düşeni alıyor. Galibin ahlakıyla ahlaklanma yönünde bir eğilim gösteriyoruz. Kendimizi Garpzede, mağlup gördüğü müz için bizi yenenin ahlakını çok daha kolay benimsiyoruz. Halbuki bizi biz yapan bu değerler, hassasiyetler, inceliklerdir.
282 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Rus klasiklerinin gözdesi olan bu kitap, beş yaşında babasını kaybeden Aleksey'in zorluklarla dolu yaşantısını anlatıyor. Babasını kaybettikten sonra annesiyle dedesinin evine yerleşen Aleksey, burada miras kavgalarına, dedesinin şiddetine, cimriliğine ve ninesinin şefkatine tanık olarak büyüyor. Yazar eserinde Aleksey'in zorlu yaşantısının yanı sıra yaşayamadığı çocukluğu ve ailesi tarafından göremediği sevgiyi yer yer betimlemelerle bir o kadar da derin bir anlatımla okuyucuya sunuyor.
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415.7k okunma
Biz hangi yüzle Tanrı'nın huzuruna çıkacağız ? Çıkıp da ne diyeceğiz ? Hayatımız boyunca koşturup durduk oysa, durmadan bir şeyler yapmaya çabaladık ! Çabaladık da ne geçti elimize ?
Sayfa 274 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ölmek büyük bir marifet değil, sen yaşamayı becerecektin asıl !
Sayfa 272 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Söz vardır metelik etmez, söz vardır paha biçilmez !
Sayfa 267 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Hayatımız bizi her türden rezil, aşağılık yanlarının bolluğuyla şaşırttığı kadar; bunca pisliğin, rezilliğin ortasında aydınlık, insancıl bir hayat yaratacağımıza ilişkin sarsılmaz bir umudu var eden ışıltılı, sağlıklı, yaratıcı, insancıl, iyi bir şeylerin karşı konulmaz biçimde gelişip durmasıyla da şaşırtır.
Sayfa 256 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Anadan aziz dost yoktur.
Sayfa 245 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Adına sevgi denen duyguların canlı, insanın yüreğini titreten gökkuşağı benim yüreğimde solmuştu, her şeye karşı duyduğum kin kömür gazı ateşi gibi koyu mavi titrek bir ışık veriyordu ve kalbimde de yoğun bir hoşnutsuzluk duygusu, bu gri, cansız saçmalıkta bir başıma olduğum hissi için için yanıyordu.
Sayfa 244 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Kahredici bir bıkkınlık acımasızca insanın yüreğini kemirirdi.
Sayfa 243 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.