Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Ah o tatlı çocukluk çağım, neredesin?”
236 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Kızımın oyun terapistinin önerisi ile tanıştığım kitap gerçekten hayatımda önemli bir rol oynamaya başladı. Okurken çok anlamasam da birçok yerinde geçen durumlar bana ve kızıma yardımcı olmak üzere çok iyi tasarlanmış. Kitapta başrolde Ayşenur adında genç bir kadın var. Bebeği Işık yeni doğmuş. Ayşenur ise bir yandan bebeğine iyi bir anne olmaya çalışırken diğer yandan kendi çocukluk travmaları ile uğraşıyor. Hangimiz çocuklarımıza yol göstermeye çalışırken kendi çocukluk yollarımızda kaybolmadık ki? Ayşenur’da annesinin kendisine uyguladığı ağlayarak uyutma, tek başına problemleri çözme / çözememe, öğrenilmiş çaresizlik döngülerinde sıkışmış bir yetişkin. Kendi çocukluğuna yaptığı yolculuğunda terapist olan kayın validesi ve eşi ona çok destek oluyorlar. Anda kalmayı, içinden çıkamadığı durumlarda biraz uzaklaşarak çözümler bulmayı, bebeğin ihtiyaçlarına göre davranmayı ama onun kölesi olmamayı olaylar üzerinden tek tek anlatıyor kitap.
Işığın Yolu
Işığın YoluNilüfer Devecigil · Doğan Kitap · 20202,389 okunma
Reklam
321 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Beklenmedik Bir Aile Hikayesi
Birkaç bilgi vermemde fayda var diye düşünüyorum öncelikle, okumayanlar için. Eğer ki geniş, kapsamlı aile hikayelerini okumayı seviyorsanız (nesilleri kapsayan) bu kitap gerçekten size göre. Yazarın senaryoyu ele alış şeklini
Jonathan Franzen
Jonathan Franzen
,
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
gibi yazarlara benzettim biraz. Ama yine de her ne kadar güzel bir dili olsa da, belki mizahi öğelere daha
Oscar Wao'nun Tuhaf Kısa Yaşamı
Oscar Wao'nun Tuhaf Kısa YaşamıJunot Diaz · İthaki Yayınları · 2020141 okunma
bir sokak var benim yüreğimin çocukluk mahallesinden çaldığı...
“Ben şairlerin sözcükleri ses haline getirip uzayın boşluğuna geri gönderdiklerini düşünüyorum. Yani dili çözdüklerini ve sesle daha çok, dil öncesi dediğim şey biraz öyle. O yüzden şairlerin o ele avuca gelmez halleri bana çok daha yakın geliyor. Ben şiirin dil öncesine ait olduğunu düşündüğüm için, çocukluk ve dille de meselem olduğu için şairlere kendimi çok yakın hissettim hep. Romancılardan çok şair arkadaşım vardır. Romancıların aklı bana hep sıkıcı geldi. Romancı aklı istemem diyorum. Çünkü roman çok büyük bir proje. Üç-dört senede bir kitap yoğunlaştığında yazabiliyorsun. Yani insan delirmezse bu dört sene içerisinde, bu büyük bir proje çünkü, gerçekten duruluyor, sakinleşiyor. Bunu ben kendim büyürken, yaşlanırken deneyimledim. Şairler daha deli, şiir daha işe yaramaz. O yüzden şairlerin dünyası, yani şiir beni belki de daha çok cezbetti.” (alıntı)
Çünkü öyle güzel bir kafaydı ki çocukluk mereti, bugüne kadar ne içtiysem, ne denediysem, hiçbiri beni tekrar oraya götüremedi.
Reklam
Çocukluk dönemi ardından oluşan travmalar nelerdir? Part 1
Her çocuk özeldir ✅ Bir anne bir baba tarafından her zaman ilgi beklerler. Çocukların da yaş sendromu, yaş grubuna göre fetal , anal vs dönemler vardır. Oyun çağı çocuğu , bebeklik dönemi, okul öncesi çocukluk , okul çocuğu , ergenlik. Çocuklar okul öncesi her zaman kendi cinsiyeti ile beraber vakit geçirmeyi severler. karşı bir cinsten haz almazlar. erkekler babayı kızlar anneyi taklit ederler. erkekler araba tamir oyuncağı tarzı şeyler ile oynar kızlar ise bebek evcilik. Bu yaşta en büyük travma bir erkek çocuğu ile bir kız çocuğunun yan yana çıplak bir şekilde konması. örneğin anne kız çocuğunun altını erkek oğlunun yanında değiştiriyor. erkek hemen diyecek ki bende olan neden onda yok. veyahut kız çocuğu erkek çocuğunu görürse bende ki neden onda olana benzemiyor diyecek. bazı çocuklar için fazla büyük sorun. yetişkinler için her ne kadar basit gelse dahi aslında ciddi sorunlardan birisidir. Çocuklar okula başladığı zaman yani okul çağı çocuğu oldukları zaman kendi cinsleri ile oynamaya devam ederler. kızlar evcilik erkekler genellikle futbola yönelir. Bu dönemde erkekler kızlar ile kızlar ise erkekler ile yan yana aynı sırada oturmayı hoş görmezler. bu dönemde oluşabilecek büyük travmalardan birisi bir erkeğin bir kız öğrenciye yaklaşımıdır. ya da bir kızın bir erkek öğrenciye olan yaklaşımıdır. ardından söylenen hoş olmayan sözler mesela " Ali Ayşe ile oturuyor demek ki onu seviyor " tarzı sözler de aslında birer travmadır. Devamını 2 de anlatayım 🫣
"Hep yeni acılar bekleye bekleye benliğimi hüzünlü bir boyun eğiş kaplamıştı; çocukluk çağımın şirinliği o boyun eğişin altında ezildi."
Öyle zannettik... Büyüdük de ne oldu?
". Yaşımız ilerleyip biz yaşamın "gerçekleri" ile tanıştıkça güzel masal dünyamız silindi ve muhteşem masal kahramanları hafızalarımızın arşivlerine sürgüne gönderildi. Sandık ki çocukça hayaller dünyasını ebediyen terk ettiğimiz zaman akıllı ve güçlü olacağız, ama harikulade hikmet âleminde yeniden küçük birer çocuk olduğumuz için çocukluk hayallerine geri döneceğiz ve onların aslında gerçeklik olduğunu göreceğiz..."
"Ama her insan, sınırı olsa da, bir şeylerle özdeşleşmek ister. Bende iki şeye bağlıyım: Çocukluk anılarım ve kitaplığım."
Reklam
Çocukluk, insan ömrünün, bütün mevsimlere rengini vuran ilkyazıdır. Akıl almaz bir saflık, sakıncalı sorular, sonsuz bir değişim. Bir coşku aylası, dünyanın aşınmış yüzünde. Yalınlık, güç, iyilik, direnç. İnsanın ileri yıllarında, yılgınlıkta, kirlilikte dönüp dönüp yunduğu, el değmemiş saklı su. İnsanlığın yapıp yarattığı ne varsa olumlu olumsuz, onu geleceğe taşıyan biricik olanak.
Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014Kitabı okuyor
"...sevgi için duyulan duygusal gereksinme, yalnızca bir çocukluk olgusu değildir. Bu gereksinme bizi, yetişkinliğe ve evliliğe kadar izler. "Aşık olma" deneyimi bu ihtiyacı geçici olarak karşılar. Fakat bu, kaçınılmaz olarak "geçici bir önlem"dir. Kısa ömürlüdür ve etkisi sınırlıdır. "Aşık olma" saplantısının zirvelerinden aşağıya indikten sonra, sevgi için duyulan gereksinim yeniden su yüzüne çıkar. Çünkü bu, doğamızın temelinde vardır. Duygusal arzularimizin merkezindedir. "Aşık olmadan" önce sevgiye gereksinme duyuyorduk ve yaşadığımız sürece de duyacağız."
Çocukluk anılarımın büyük bir kısmı annemin o zamanlar heveslenip pişirdiği yemeklerin kokusuyla ve tatlarıyla bezeli.
Sayfa 23 - Koridor YayıncılıkKitabı okuyor
03.05.2024
Hayat 3 zamandan oluşur. 1. bölüm, hayatta yapamayacağınız hiç bir şey olmadığını düşündüğünüz çocukluk zamanı 2. bölüm, yapamayacağınızı anlayıp da güçlü durmaya çalıştığınız, direndiğiniz gençlik zamanı. 3. bölüm ise aslında hayat karşısında sandığımız kadar güçlü olmadığımızı anladığımız yetişkinlik zamanı. Bir çok insan için hayat 3 bölümdür. Nadir insanlar bu 3 zamanı sırasıyla yaşayıp tekrar geriye doğru yaşayıp 2. zamanda kalır. 1. zaman dilimi hayaldir, çocukçadır ve Pollianalar içindr. Üzgünüm ama Dünya Pollianalar için uygun bir yaşam yeri değil.
“Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk Hiçbir yere gitmiyor.” Edip Cansever
Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.