Bir şişenin içinden belirlenmiş rolüne doğru; insan olmakla, şartlandırmalarla canlı robotu yaratmak arasında sıkışmış kalmış bireylerin arasına katılan uygarlık dışından gelen vahşiyi ve onun gözündeki uygarlığı anlatıyor. Bunu anlatırken salt huzur için sentetik duygular, sentetik mutlulukların nasıl yayıldığını ve derin duyguların, kavgaların hatta şartlandırma dışındaki davranışların, insansı yapısını gösterse de uygarlığı tehdit etmesi nedeniyle dışlanmaya dönüşüyor. Acı, tutku, sanat, din, tıp gibi pek çok şeyin rafa kaldırılması ve huzurun sağlanması için şartlandırmalara devam edilmesi.
Gerçekten 1932 yılında yazılıp şuanı pek çok konuda yansıtması çarpıcı.