Yazımı Atatürk'ün bir sözüyle bitirmek istiyorum: “Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak önce bizim kendi benliğimize bu saygıyı duygu, düşünce ve uygulamada bütün davranış ve hareketlerimizle gösterelim, bilelim ki milli benliğini bulmayan milletler başka milletlerin ganimeti (şikarı)olur.”
Sayfa 100Kitabı okudu
Bugün ulus olarak kendimizi kaptırdığımız yabancı dil, özellikle İngilizce, öğrenme çabası ve “Bakın ben İngilizce biliyorum.” havası özellikle sözlü iletişim ortamların da kendini yoğun bir şekilde göstermektedir.
Reklam
Özellikle kentlerimizin en seçkin caddelerinde karşılaştığımız olumsuz ad görüntüleri “yaşayan Türkçe” denilen zorla konuşturulup yazdırılmak istenen dil görünümü ile “Bağımsızlığını elde edip korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmayı bilecektir.” diyen Atatürk'e nazire yaparcasına “dilini Arapça ve Farsçanın egemenliğinden kurtarıp batı dillerinin egemenliğine sokmaya çalışır” bir izlenim bırakmaktadır.
Çevrenin kirlenmesine koşut olarak dilimiz, Türkçemiz de giderek yozlaştırılıyor, bozuluyor ve unutturulmaya çalışılıyor. Türkiye'nin kültür politikası içinde önemli bir yeri olan ya da olması gereken dilimiz özellikle kitle iletişim araçları tarafından düzeysizleştiriliyor ve dışa bağımlı bir duruma getiriliyor.
Doğa, hiçbir zaman kendi yasalarına karşı çıkmaz.
Sayfa 50 - Leonardo da VinciKitabı okudu
Vazgeçin şu saçma düşünceden artık.
Yeryüzündeki her şey; canlı, cansız, bitki ve hayvanlar insan denen seçkin varlık için yaratılmıştır. İnsanlar onların efendisi ve hakimidir. Dolayısıyla doğa, istenildiği gibi ve istenildiği kadar yararlanılabilecek bir kaynaktır. Ondan yararlanmada tek ölçüt insanın çıkarıdır.
Reklam
184 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.