"Ötekilerin hepsini anlamadan belli bir yüzyılı anlayabilmek, söz konusu değildir. Tarihin şarkısı, ancak bir bütün olarak söylenebilir."
Ortega y Gasset
Doğa tümüyle bu "üstün tür" e uyacak ve onun, yalnızca birincil gereksinimlerinin (beslenme, barınma, soyunu sürdürme, vb.) değil, giderek daha karmaşıklaşan isteklerinin (biraz cüretle buna kaprisleri bile diyebiliriz) karşılanması için var olan bir "nesne" ye indirgenecektir. Kaba bir biçimde örneklememiz gerekirse, ormanlar hafta sonu piknik alanlarına, denizler tatil keyfi ya da ulaşım yollarına, kediler birer okşama ve duygusal ilişki nesnesine, güneş, şu ya da bu ışınları ya da D vitamini deposuna, börtü-böcek, haşarat ve "gereksiz" mahlûkat ise insanın yaşam alanından bir an önce tümüyle kovulması gereken şeylere dönüşür.
1968 yılında yayın hayatına başlayan Günaydın gazetesi, günümüz Türk basının öncüsü, prototipi, temel kalıbıdır.
Neydi özgünlüğü Günaydın'ın? Bol resim, az yazı!... Türk basınını, haber denilen şeyi neredeyse salt görselliğe indirgemek zorunda bırakan şey, sanıldığı gibi televizyonun yaygınlaşıp renklenmesi değil, kırsal kesimin, daha açık bir