Edsel Ford'un dört şirin çocuğu vardı; üçü oğlan, biri kız. Henry'nin yaşantısını aydınlatan nadir sevinç kaynaklarından biriydi torunları. Uçsuz bucaksız imparatorluğunun vârisleri olacakları ve "Ford" adını ve geleneğini yaşatacakları için dünyadaki diğer çocuklardan ayrı yetiştiriliyorlardı. Kimse ile arkadaşlık etmelerine
Sayfa 161Kitabı okudu
X: Hapisten Çıkış Bütün bunlar hapishanedeki son yılımdaydı. Bu son yılı, aşağı yukarı ilk yılım kadar iyi hatırlıyorum; hele son zamanlarını… Ama ayrıntıları anlatmanın gereği yok. Bir an önce günümü doldurma sabırsızlığıma rağmen, bu son yılın sürgün hayatımın ilk yıllarından daha çabuk geçmesini hiç unutmam. Mahpuslar arasında iyi bir adam
Reklam
Mütareke yıllarında Şehzadebaşı çaycıları duruyorlardı. Fakat biz daha ziyade Sultanahmet kahvelerinde ve Nuruosmaniye'deki İkbal'de toplanıyorduk. İkbal'i evvelâ İçtihat matbaası karşısında bir vakitler Güzel Sanatlar Akademisi olan binada bulunan, sonra da Bezm-i Alem Valide Sultan Konağı'na -şimdiki İstanbul Kız Lisesi-
Sayfa 169
Bir zamanlar İstanbul'da, Şehzadebaşı Camii imareti karşısındaki Tabhane denilen vakıf binada, çoğu Anadolu'dan gelmiş görme özürlü vatandaşlar oturur, her biri gündüzleri değişik semtlerde dilenerek aynı çatı altında geçinip giderlermiş. Muharrem ayı girince, şehri semt semt paylaşarak önlerinde gözleri görmekle birlikte, topal veya çolak bir yedekçi ile altışar kişilik gruplar hâlinde goygoya çıkma âdetini, bunlar icat etmişler. Goygoy esnasında birbirlerinin birer adım gerisinde, öndekinin ya sol omuzundan, yahut değneğinden tutunarak yürüyen bu kader kurbanları, bir örnek bez cüppeleri ve ince yemeni serpuşları ile İstanbul sokaklarında tam bir solistler grubu gibi dolaşırlar ve halkın ilgisini de çekerlermiş. Ellerinde uzun asalar; bellerinde iki taraflı ve iki ağızlı torbalar; yahut omuzlarında çift gözlü heybeler bulunduğu malûmumuzdur. Altı kişide toplam on iki göz torba bulunması, on iki imamdan kinayedir. Goygoycular, gittikleri evlerin önünde halka olup mersiye yahut ilâhiye başladıklarında, hane halkı bir müddet dışarı çıkmaz ve ilâhiyi dinler, sonuna yaklaşıldığında da kapıyı açıp para yahut aşure malzemesi olacak hububattan ne verilecekse bir kâse içinde getirip yedekçiye teslim ederlermiş. Yedekçi, verilen şey her ne ise alır, ona ait torbayı taşıyanın torbasına boşaltıp kabı geri verirmiş. Goygoycular, bu yolla topladıkları malzemeyi Tabhane'de pişirirler ve hem kendileri yer; hem de İstanbul halkından şifa niyetine isteyen olursa onlara dağıtırlarmış.    
Matematiğin Özelliği Malumdur ki ele alınan her konunun yani objenin, olgunun, sürecin bir biçimi bir de içeriği vardır Aynı şey matematik için de geçerlidir. Onun biçimini geometri, içeriğini aritmetikte buluruz. Buna göre geometri hareket, süreklilik, değişirlik, zamanlılıktır. Buna karşılık aritmetik durallık, süreksizlik, değişmezlik,
Yazılı Taciz
1859-60 eğitim yılı için İngiliz hükümeti Bengal'e 1 .032.02 1 rupi ayırmıştı. Bu rakam askeri kışlaların tamiri için verilen bütçe ile aynıydı. İngilizler için eğitim en başından beri en az öneme sahip hususlardan biriydi. l 930'da Durant, Hindistan'daki İngiliz hükümetinin kısıtlı kaynakları "Hindistanlıların sonunda
Reklam