uzaklık işareti vaha
söylenmemiş sözlerin güvenliğinde
ay bahçeleri
yazın sözleri, sözlere yazın,
mevsimlerin dilinden anlamayan zaman
geri getirmez ki
çöllere bıraktık o işaretleri
iz sürenler bir gün
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Üzüntü üstüne üzüntü, gözyaşı üstüne gözyaşı... Ebû Tâlib'in acısı henüz soğumamış iken, taze toprak kokusu henüz gülümün dimağındayken acı tatlı günleri paylaştığı, çocuklarının annesi, hayat arkadaşı ve iman yoldaşı Hatice de yatağa düşmüş, kuşça canı çırpınmaya başlamıştı. Gülüm ellisine yaklaşmıştı ve yirmi beş yıllık eşi Hatice ahiret
youtu.be/6ErV3HM5rWQ?t=20
o bana suda bir şey aramakta
yardım etti. yaşamımdaki
saklanmış şey bulundu.
bir inci kolye dizdim
kadın olmanın anlamını düşündüm.
onun için elinde çam dalı
Dikkatli dinliyor musunuz?
I.
Bu, hikayenin bildiğiniz hali:
“Narcissus kendi yansımasına aşık olacak kadar kendine aşık bir adamdı. Başka kimse onun için yeterince iyi değildi. Havuzdaki yansımasına baktı ve söndü gitti.”
Yalnızlık, benim anladığım anlamıyla, acınacak bir durum değil, daha çok gizli bir krallık, derin bir iletişimsizlik, fakat el uzatılamaz eşsizlikte, az çok belirsiz bir anlama biçimidir...