İnsanın en büyük düşmanı yine insandır
Kadir Şeker olayından sonra artık yanında birini kesseler de müdahale edilmemesi gerektiğini öğrenmiş olduk. Herhalde kimse şunu diyemez: "Müdahale et ama sen de yanındaki mağdur gibi dayağını ye ve uslu uslu otur yerine". Neme lazım! İşte bıçağın ne işi vardı yanında? Eğer birileri başka birilerini getirip dövdüğü bir parktan geçiyorsam her gün, kusura bakmayın da yanımda en aşağı bıçak taşırım... Hadi diyelim bunları geçtik, efendi yanında bıçak taşımak suçsa, onun cezasını verirsin yani şöyle ki: Cinayetten beraatine, yanında bıçak taşımaktan ise şu kadar ceza verilmesine, der olayı kapatırsın. Böyle bir gencin böyle bir serseriye başka ne türlü bir müdahale etmesini beklersiniz: -Ayy beyfendi kadını bırakır mısınız lütfen! +Kaybol lan nonoş, senin de ağzını burnunu kırmadan - Çok ayıp terbiyeli konuşun lütfen neyse konuşmanın devamını getirmeyeyim iyi şeyler çıkmaz buradan. Benim merak ettiğim bu kanun koyucular, uygulayıcılar ve yargıçlar insan fıtratını tanımaktan acizler mi yoksa bilinçli bir ezme politikası mı, bütün bunlar?
"Bir şey eksikti, vardı yeryüzünün haberi yanımızda başka bedenler aklımızda başka hayaller ama aynı güneş aynı gökyüzü ve sen büyürken kimselerin fark edemediği yerlerde gözlerini anlamsızca dikerken en yükseklere durmaksızın seni düşündüğümü söylemem doğru olmaz.. ama günün başka kimselere anlamlı gelmeyen anlarında bazen onu elli geçe mesela bazen ikiye altı kala çorabımın tekini ararken ya da kaç yumurta kıracağımı düşünürken tavaya mütemadiyen seni düşündüğümü söyleyebilirim. sevgilim denmez artık uzaktaki sevgiliye sevgilim denmez çok ayıp ama sevdiğim diyebilirim sevdiğim belli olmaz saçma sapan bir zamanda bir çocuk gülüşünde ya da eski bir türk filminde farkında bile olmadan aklına gelebilirim."
Reklam
"Sevgilim denmez artık uzaktaki sevgiliye sevgilim denmez çok ayıp ama sevdiğim diyebilirim."
Ali Lidar
Ali Lidar
Leylim'e Beklemesini, dayanmasını bilen biriyim, ama çok ayıp ve yazık olur...
Buruk Bir Mayıs Anısı
Omzumda çantam, elimde paltom, hava güzel, arkadaşlarla gezintiye çıkmışım. "Çay içelim mi?" diyor içimizden biri. Gözümün önüne iki hafta öncesi geliyor. Onunla güzel sakin bir mekânda karşılıklı oturuyoruz. Ben ona bakıyorum o önünde duran çay bardağına. Bir yandan çayını yudumluyor bir yandan bardağın kenarıyla oynuyor. Sanki bütün
KÖYLÜLERİ NİÇİN ÖLDÜRMELİYİZ Çünkü onlar ağır kanlı adamlardır Değişen bir dünyaya karşı Kerpiç duvarlar gibi katı Çakır dikenleri gibi susuz Kayıtsızca direnerek yaşarlar. Aptal, kaba ve kurnazdırlar. İnanarak ve kolayca yalan söylerler. Paraları olsa da Yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır. Her şeyi hafife alır ve herkese
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.