Farklı tarzda okuma yapmak isteyenler için çok yerinde bir tercih. Ancak herkesin beğeneceği bir tür de değil. Her gün adana, iskender, döner vs yerken, bir sefer de fine dining deneyimlemek gibi. Yani seveni olduğu kadar sevmeyeni de çok olacaktır eminim. Ben tüm tuhaflık ve değişikliğine rağmen beğendim ama asıl beğendiğim tarafı muazzam çevirisiydi. Sevmediğim taraflarına gelirsek, 260 sayfalık kitapta olay son 50 sayfada başlayıp bitiyor. Türüne polisiye dendiği için baştan itibaren bir sürükleyicilik beklentisi oluşuyor. Bir şey beklemeden okumaya başlamak lazım.
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201921,9bin okunma
İncelememe sonuç kısmından başlıyorum. Cinayet kitaplarında katil cok iyi kamufle edilmeli ve sari çizmeli mehmet ağa çıkmamalı. Katilin adını hic duymadığımız biri çıkması hayal kırıklığına uğrattı beni. Konu genel anlamda tek düze ilerledi. Yani ikinci kitap olmasa olur muymuş belki. Tam beğendim diyemiyorum ama kötü de değildi. Ama kitap ilk sayfasindaki uyariyi hak ediyor. Nereden baksan yozlaşmış genclik icin tehlike arz edebilir. Kalemine sağlık diyelim.
SobeN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20222,928 okunma
Kitabı çok beğendim bütün okurlardan listelerine eklemeleri gerektiğini söyleyebilirim Mr.Heathcliff' in ve Mrs.Catherine'in tutkulu aşkından bitmeyen kaostan çok güçlü duyguların bir arada yazıldığı bir kitap özellikle öfke ve nefret içeren ömrünü içindeki öfkeyi bastırmakla geçiren Mr.Heathcliff bitmek bilmeyen intikam ateşi Edgarın iyimserliği..
Bu kitabın es geçilmemesi gerek. İyiki okudum sizleri tanıdığıma çok mutlu oldum Edgar Linton,
Heathcliff ve Catherine.
Hayli uzun zamanda okuduğum bir dergi oldu en çok son kısımlardaki kitap kafası bölümünü ve Orhan pamuk kısmını beğendim ve tabiki orhan veli kısmını da beni mario levi gibi bir yazarla tanıştırdıkları için çok mutluyum hayalet ve gergedan Çinlilere karşı yazılarını da çok severek okudum mayıs sayısını da mutlaka edineceğim.
Denizin Altına Düşen Kız | Axie Oh
Mina' nın yaşadığı köyde savaş, kıtlık ve fırtınalar kol geziyordur. Köylü fırtınaların son bulması ve ülkenin eski haline kavuşması için her yıl bir kızı, Deniz Tanrısı nın gelini olarak atayıp tören eşliğinde denize atıyordur. Mina abisinin sevdiği kız Deniz Tanrısı' nın gelini seçilince onun yerine denize atlar. Ancak deniz dünyası yaşadığı dünyadan daha karışık ve içinden çıkılmaz haldedir.
Fantastik evren ve mitolojik sevenlere önerebileceğim masalsı bir kitap. Uzak doğu mitolojisinin bir çok ögesi mevcut. Ejderhalar, su yılanları, ay tanrıları, yarı tilkiler ve niceleri... Açıkçası kore mitolojisine dair okuduğum ilk kitaptı. Masalsı bir havası olduğu için kesinlikle beğendim diyebilirim.
Bay Less, 2018 Pulitzer Kurgu Ödülü'nü almış, güzel ve özgün bir eser. Bir kere yazarın dili çok iyi, eser çok alışık olmadığım bir yerden başlamış anlatmaya.Bay Less, 50 yaşında, gay bir yazar, kitapları hak ettiği ilgiyi yakalayamamış, Less dokuz yıl birlikte olduğu eski sevgilisinin düğün davetiyesini görünce kabuklarını kırar ve kendine dünyanın dört bir tarafından gelen program , seminer gibi teklifleri kabul eder ve Meksika'dan Hindistan'a, Japonya'dan İtalya'ya, Fransa'ya, İtalya'ya uzanan bir yolculuk silsilesinin içinde oradan oraya savrulur. Bu arada geçmiş ile kendisi ile yüzleşir, anılarına gider ve geçmişten gelen arkadaşları, tanıdıklarıyla karşılaştığında kendiyle ilgili yeni şeyler keşfeder, sorgular, fark eder. Aklında aşk acısını unutmak vardır ama hayat ile ilgili de çok şeyi bize düşündürür. Oradan oraya seyahat ettiren kitaplara ayrı ilgim olduğu gibi Less karakterinin zihninde, geçmişinde ve yolculuklar esnasında yaşadığı düşündüğü yeni şeylere tanık olmak da çok hoşuma gitti. Geçmişle o anı harmanlayan kurguyu ve üslubu beğendim, sonundaki anlatıcı kısmı da ayrı bir sürprizli detaydı. Ayrıca herkese geçmişi ile hesabından alnının akıyla çıktığı bol seyahatli ve aşk dolu güzel günler dilerim.Bu da içimden geldi.
Bay LessAndrew Sean Greer · İthaki Yayınları · 2019119 okunma
Muhteşem bir kitap! Kitabı okurken zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsun resmen o kadar akıcı o kadar güzel yazılmış bir kitap ki yazarı canı gönülden tebrik ediyorum. Kitabın ortalarına doğru Ceylan'ın sonda öleceğini hissettim ölürse kahrolurdum ama kitabın sonuna gelince keşke ölseydi dedim kitabı okurken bazı yerlerinde gözlerimin dolduğunu ve ağlamamak için kendimi tuttuğum yerler çok oldu ben çok beğendim umarım sizde beğenirsiniz saygılarımla...
Gülün KokusuFatma Güneş Yıldırım · Emre Yayınları · 201711 okunma
Kitap çok güzeldi ben baya beğendim içinde ki ayetlere hele Tam tıkandığım bir dönemde okumak baya iyi geldi. Bir kere daha ne kdr değerli biri olduğumu fark ettim çünkü bu benim yani. Kim ne demiş kimin umrunda değil mi? Tam anlamıyla bir ilaç oldu bana, yönelmem gereken yeri tekrar gösterdi, kurgum için bir fikir dahi verdi o derece. İçinde ki çeşit çeşit hikâyeler ve özlü sözler ile konu o kdr bütünleşmiş ki EFSANE BİR KİTAPTI
Hasan Ali Toptaş'ı bu kitapla tanıdım. Çok beğendim,çok etkilendim. Bazı yerlerinde gözlerim dolu dolu oldu. Kitap resmen içimi sızlatti,acılarımı deşti ama hiç pişman değilim okuduguma. Kitap bir evladın babası için çırpınmasını anlatıyor. O kadar sade, samimi bir dille bunu yapıyor ki hayran olmamak elde değil. Bana gore kitabın vuruculuğu dogalligindan geliyor. Baba sevgisini sevgi sözcüklerine boğmadan,abartmadan,samimi bir şekilde anlatıyor. Aynı zamanda aile olmanın önemini, akrabalık bağlarını harika bir şekilde işlemiş yazar. Baba sevgisini,aileyi,fedakarlığı bu kadar sade,bu kadar başarılı anlatan çok az eser vardır herhalde. Ben de özel bir yeri olacak bu kitabın.
#KİTAPYORUMUM
Hercules Poirot ilginç hobileri olan Bay Shaitana'nın ısrarları üzerine evinde yaptığı briç partisine gitmeyi kabul eder. Yanlız bizim dedektif'i parti'de çok farklı şeyler beklemektedir.
Mesela bir ceset.
Dört kişinin biriç oynadığı bir oda da kimse görmeden birini öldürmek nasıl mümkün olabilir ki?
Partiye davet edilenler dışında eve giren çıkan olmadığına göreee, hatta o odaya o dört kişi dışında kimse girmediğine göreeee... Katil o dört kişiden biri olmalı ama kim?
Davetliler arasında bir polisiye yazarı bir dektif ve bir komiserim de olunca hemen olaya müdahale ederler ve bu gizemli davayı çözüme üretmek için kolları sıvarlar.
Benim Agatha Christie'dan okuduğum ikinci kitap oldu "Biriç Masasında Cinayet " ve oldukça beğendim.
Kitabın yazıldığı dönemden dalayı biraz cinsiyet ayrımı konusuna değinilmiş bu konuda çok hassas olanların bilgisine.
Yazarın kalemine sağlık.
Kitabını dizisini duymadan çok daha önce almış ama okumamış biri olarak dizisinin de geldiğini görünce artık bu kitaba başlamalıyım dedim. İyi ki de demişim. Bir bilim kurgu hayranı olarak, gerçekten çok beğendim bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Kitabın özellikle gelişme bölümü çok fazla fiziksel teori içermesine rağmen okuyucuya çok yalın bir şekilde anlatılmış. Bu da kitabı çok sürükleyici hale getirmiş. Ayrıca konusu da çok ilgi çekici. Dünya dışı bir zekanın, insanlığın geleceğinin en büyük belirsizliği olabileceğini düşünüyorum bu yüzden bu kitabı gerçekten çok hevesle okudum. serinin diğer iki kitabını da okumak için sabırsızlanıyorum.
Jules Verne bu kısacık eserinde çok önemli bir insani duyguya değinmiş. Kibir.
Ben beğendim. Çok az karakterle örmüş kurgusunu. Bir oturuşta bitebilecek, sıkmayan bir eser.
İyi okumalar...
Zacharius UstaJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,6bin okunma
Herkese Merhabaa bu kitabı ilk gördüğünüzde ön yargılarınız olabilir. Bence yıkmaya başlayın. Ben bazen kitabın kapağına ya da ismine göre ön yargılı olabiliyorum. Bir kitabın iyi olmasını tabiki bunlar belirlemiyor ama kendimi durduramıyorum.
İdealist genç bir öğretmen,ilk görev yerinde aşkı ve ızdırabı yaşayacaktı.
1970’li yıllarında
Demir Ökçe distopya edebiyatının ilk örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Kitap, emekçi sınıf ile oligarkların oluşturduğu kapitalistler arasındaki mücadeleyi anlatıyor.
Kitap, ana karakter olan Ernest Everhard'ın eşi olan Avis Everhard'ın el yazması notlarından oluşuyor. Asırlar sonra bir ağaç kovuğunun içinde bulunan “Everhard