Şahane bir kitapla geldim. Tam olarak kaç yaşında olduğunu, kaçıncı sınıfta okuduğunu hatta adını bilmediğimiz ama ergenlik çağında olduğunu anladığımız öğrenci kızımızın bir gününü ve bir gün içindeki düşüncelerini okuyoruz. Büyüdüğünün farkında ve bundan hoşnut değil. Babasını kaybetmenin acısını atlatamamış. Artık hiç bir zevkim kalmadı dese
"Merhaba," diye fısıldadı. Rahatlayarak tuttuğum nefesimi bıraktım. "Merhaba." "Bu gerçekten senin yüzün mü?" diye sordu. Boş bir ifadeyle beni izlerken gözleri kapanıyordu. "Çok sevimli." "Şey, , teşekkürler?" dedim rahatsız bir şekilde. Yanaklarını hâlâ ellerimin arasında tutuyordum. "Sahip olduğum tek yüz bu." "Beğendim," diye fısıldadı. "Hoş bir yüz." Bunu söyledikten sonra öne doğru eğilip gözlerini tekrar kapattı. "Hayır, hayır, hayır," dedim boğuk bir sesle. Bir yandan da onu sertçe sarsıyordum. "Benimle kal!" İnledi ve gözlerini kıpıştırarak tekrar kendine geldi. "Aferin." dedikten sonra derin bir nefes verdim. "Şimdi, uyanık kal." "Sen kimsin?" derken başını dik tutmak için ellerimden güç alıyordu. "Ben Johnny," dedim sırıtışımı bastırarak. "Peki sen kimsin?" "Shannon diye fısıldadı. Gözleri hafifçe kapandı ama yanaklarını dürttüğümde hızla geri açıldı. Usulca iç çekip, "Nehir gibi," diye ekledi. Verdiği cevaba kıkırdadım. "Pekålå, nehir gibi Shannon." dedim.
Reklam
Gerçekten muazzam bir alıntı, çok beğendim.
"Herkesin tercihi olan baskılamaların ardında kaybolup gitmişti ayrıntılar."
Sayfa 56 - TheKitap YayınlarıKitabı okuyor
Kitapta en çok beğendim cümle
Hiçbir mutluluk sonsuza kadar sürmediği gibi mutsuzluk da geçicidir.
Sayfa 140Kitabı okudu
Ahmed Rıza
Davasına bağlılığından, ülkücülüğünden ve bu konudaki dürüstlüğünden şüphelenmek kimsenin aklına bile gelmezdi. İnançlarında olduğu kadar kişisel dengesiyle ilgili meselelerde de çok bağnaz ve katıydı. Alanında uzman olmasının osmanlı devleti nezdinde hiçbir kıymeti yoktu. Ahmed Rızaya göre dönüşüme
Kronik
Acı çekmeden kendimizle yüzleşmeyi halen öğrenememiştik. Çekilen acı , öğrenilen bilgiden önce tutulduğu sürece bir de yüzleşemeyecektik. Eğlence saklanacak oyalanacaktik, ta ki hayatımız yaşını tuttuğumuz bir geçmiş olana Kadar. Beni çok beğendim ama secilebildiği sürece
Sayfa 531Kitabı okudu
Reklam
ben cok begendim
"Sen hikayeleri oldum olası severdin." diye anımsattım. "Hikaye kıvılcımları saçmak istediğini söylemiştin. Tamam, ikiz kardeşinin müstakbel kocasını geberten baldız hikayesi gayet güzel işte, sen ne dersin?"
Sayfa 174 - Jude - LockeKitabı okuyor
İki kuruş uğruna “like” nesnesi olmak— ve iki kuruşluk vaziyet.
Günümüzde medyadaki bütün resimler az çok pornografiktir. Lütufkârlıklarından ötürü punctum'dan, semiyotik yeğinlikten tamamen yoksundurlar. Bu resimler bize dokunabilecek, bizi yaralayabilecek hiçbir şeye sahip değildir. Olsa olsa like/beğendim nesnesi olabilirler.
Sayfa 43 - Porno ToplumuKitabı okudu
Temelde iyi olan bir ilişkide, mizah, karşınızdakinin davranı­şının size nasıl geldiğini ona göstermenin etkili bir aracı olabilir. Birkaç örnek vereyim. Bir gün, Patty, Joe’nun acı çekmeye yönelik tavırlarından yakınıyordu: "Tanrım, çile çeken rolünü çok iyi oynuyor. Biri ona Oscar vermeli." Ben de, "Sen niye vermeyesin?" diye sordum. Düşünceyi çok beğendi. Bir hediyelik eşya dükkânına gidip bir Oscar heykelciği kopyası satın aldı. Joe, somurtma ve surat asma kalıbına ilk girdiğinde büyük bir gülümsemeyle onu alkış­ladı ve bu ödülü sundu. " 'Bu harikaydı. Özellikle en sonundaki somurtmayı beğendim,' dedim ona." Durum bir anda gülünç bir görünüme bürünmüştü. Her ikisi de kahkahaya boğulmuştu ve Joe o zamandan beri eskisi gibi somurtamadı.
Sayfa 261 - Altın KitaplarKitabı okudu
847 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.