Tesadüfen tanışan kişilerin hayatlarını farklı yönde değiştirmesi , aşk , macera ve acı çok güzel yoğrulmuş. Bir erkeğin kadının gücüyle olgunlaşması anlatılıyor. Kitabın kurgusunu başarılı buldum.Yazarın kalemi oldukça cesur . Kitabîn baskısını beğendim. Bu konuda yayınevini tebrik ediyorum.
Bu kitabı okumadan önce Semerkant'ı okumuştum Hasan Sabbah hakkında genel bilgilere sahiptim ama Semerkant tan sonra daha da ilgimi çekti bi arkadaşım önerdi kitap 510 sayfa uzun gibi görünüyor ama beni o kadar sürükledi ki bazı sayfalarını 2 3 kez okuduğum oldu kitaplarımın altını çizmeye kıyamadığım için beğendiğim yerlere sticker yapıştırıyorum o kadar sticker yapıştırdım ki bu kitaptan onlarca alıntı yapabilirim.Özellikle Hasan Sabbah ın dailerine ideolojilerini anlattığı kısımlar benim çok hoşuma gitti. Okuyan herkesin bir şeyler bulacağına eminim ben çok beğendim.
Nasıl anlatsam bilemiyorum gerçekten; ama mükemmeldi! Çok beğendim. Her insanın içindeki kötülük potansiyelini, kötülükten alınan hazzı, bencilliği yani kısaca 'id'in dayattığı her şeyi çok güzel betimliyor. Bunu da bilim kurgu ile yapması muazzam olmuş. Ve bu romanın 1886'da yayımlanmış olması?! Harikulade!!!!
Dn: İş Bankası, Modern Klasiklerden okumanızı tavsiye ederim. Çevirisi harika.
Kayboluş istediğimi vermese de güzel bir kitaptı, mükemmel değildi ancak okunabilir bir roman. Özellikle sonu şaşırtıcı ve garipti, hâlâ hislerim kesinleşmedi bu konuda ve hiç de kesinleşmeyecek galiba. İlk bölümler epilepsi hastalarınızı anlamanızı ve empati kurmanızı sağlıyor, bu kısımları çok beğendim, farkındalığımızı arttırmamız gerektiğini bir kez daha görmüş oldum.
Konusu ve hikayesi ile güzel bir kitap olsa işlenişini ve Elizabeth'in tavırlarını sevemedim ben, yine de güzel bir kitaptı.
Ayrıntılı yorum için; yorumatolyesi.blogspot.com/2016/08/kaybolu...
İlk başta Adam Fawer'ın diğer kitaplarına benzediği önyargısıyla kitaba başlayıp da sonrasında hayal kırıklığına uğrayanlardandım ben de. Kitabın ortalarına doğru yarım bırakmayı bile düşündüm. Ancak sonra devam edince anladım ki kitap, Empati ve Olasılıksız'dan ayrı düşünüldüğünde, gayet sürükleyici, yaratıcılığı arttıran, heyecanlı bir serüvenin içine çekiveriyor insanı. Bana sorarsanız, diğre kitapları kafanızdan çıkarıp önyargısız okuyun derim bu kitabı.(Bundan sonrası çok hafif de olsa spoiler içerir.) Oz'un orijinalini daha önce izlemediğim için zaten yeni bir serüven oldu benim için. Üstelik, Oz'daki şarkıların günümüz esintilerini içinde barındırması -ayrıca şarkı seçimleri de- çok hoşuma gitmekle beraber kendimi Dorothy'nin yerine koymama da yardımcı oldu. Bu da kitabı daha sürükleyici kıldı benim için. Ben çok beğendim açıkçası. Paralel evren de iyi bağlanmış. Herkese öneririm.
D&R ın zaman zaman yapmış olduğu 5 tl kampanyasından 'pek beklentisiz' almış olduğum bir kitaptı. Nedense o bölümdeki kitaplara anlamsız bir önyargım vardı. (Ama bu kitapla yenmiş kırmış oldum.) Ne yazarını duymuştum daha önce ne de kitabın ismini. Elime alıp inceledim ve almaya karar verdim.
'Ayrıkotu' bir öykü kitabı içerisinde iki başlık altına ayrılmış şekilde toplam 9 öykü var. Daha önce sadece Sait Faik Abasıyanık ve Sabahattin Ali'nin öykülerini okumuş biri olarak bu kitaptaki öyküler bana çok farklı geldi. Öyküler masalsı bir tarzdaydı günlük hayatta yaşanabilecek olayları anlatmamış Deniz Tarsus hayal gücünü kullanıp büyüleyici öyküler yazmış. Kitabı çok çok beğendim. Hikayeler o kadar içine alıyor ki insanı kitap nasıl bitti anlamadım.
Genç bir yazar henüz sadece 2 kitabı var. Ayrıkotu ve ilk kitabı olan 'it gözü'. Yeni bir yerli yazar keşfetmek isterseniz muhakkak alın okuyun derim. Seveceksiniz..
