Hasan aslında karısından beklediklerini söylüyordu Ayşe Hanım'a "Yapmadım mı sanıyorsunuz? Bu konuyla ilgili bir sürü kitap okudum. Onlarca program izledim. 'Gel, beraber izleyelim. Bak şu kitabı oku!' diye az yalvarmadım. Ben tek başıma her şeyi yaptım durdum. Baktım anlatamıyorum, okusun diye sayfalarca notlar bıraktım. İnanır mısınız, kendisine mektup bile yazdım. Konuşarak halledemiyoruz, bari yazarak konuşalım diye düşündüm. Ne yaptı biliyor musunuz? Mektupları okumadan yırttı, attı. Ajandam gözünün önünde duruyor, okusun diye bıraktım fakat bir kez bile kapağını açmadı. Bütün bunları çok saçma buluyor. Tüm çözüm girişimlerim hüsranla son buldu. Artık bunaldım. Sağlığımdan endişe ediyorum."
"Psikolojik destek aldınız mı?" 'Sanki sen aldın da.'
Sayfa 11Kitabı okuyor
ben çok sabrederim, affetmek isterim, kaybetmek istemem, insan kaybetmek en sevmediğim olaydır ama görüyorum ki bazı insanlar kaybedilmeli, bazılarından uzaklaşılmalı, istemezdim ama mecbur bıraktınız.
Nazım Hikmet +3
Nâzım Hikmet'i, çocukluğumda, yani on beş yaşından önce, ancak üç kez görebildim. Oysa büyüdükten sonra, onu yakından tanımaya can atıyordum. Yalnız büyük bir şair olduğu için değil; çok duyarlı, çok iyi yürekli, çok saf bir insan olduğu için onu yakından tanımak istiyordum. Nâzım Hikmeť in bu insan yanını Kemal Tahir'e hapishaneden
Sayfa 244Kitabı okuyor
Kötülük
Bir de onun her şeye kadir olduğunu ekliyorsunuz. Ama bu durumda kötülük onun hoşuna gidiyor olmalıdır; çünkü yeryüzünde iyilikten çok kötülük var; hala
da kötülüğün sürmesine izin veriyor. Dolayısıyla burada ortalama diye bir şey yoktur: ya bu kötülük onun hoşuna gidiyor ya da buna karşı koyacak gücü yok. Her iki durumda da kötülüğe eğilim gösterdiğim için pişmanlık duymamalıyım; çünkü eğer o engelleyemiyorsa, elbette ki ben ondan daha güçlü olamam; ve eğer kötülük onun hoşuna gidiyorsa, benim de onu kendi içimde ortadan kaldırmama gerek yok.
Sabahattin Eyüboğlu, deneme yazarı ve çevirmen olarak çok başarılıydı. Ama öğrencisi olan bana sorarsanız, onun en büyük yeteneği öğretmenliğiydi. Hasanoğlan Köy Enstitüsündeki öğrencileri de, İTÜ'dekiler de benim bu görüşüme katılıyordu. Çok şey öğrenmiştim Sabahattin'den. Sadece çağdaş Fransız şiirinin ince ayrıntılarını değil, daha
Sayfa 239Kitabı okuyor