"Bu bir davetiye." dedi, "Okuyorum."
Hiç kimseden çıt çıkmadı. Korkunç bir sessizliğin içinde Eren'i dinlemeye devam ettik.
"Sevgili Isadora, nasılsın? Samuel ve köpeğiniz Fox da iyidir umarım. Görüşmeyeli bir aydan fazla olduğunu tahmin ediyorum. Bu Cuma ben ve sevgili eşim Oscar, yedinci evlilik yıldönümümüzü kutlayacağız. Benim ve Oscar'ın tanımasına vesile olduğunuz için bu yıldönümümüzde sizleri de aramzda görmek isteriz. Cuma akşamı güzel bir akşam yemeği için bize katılmanızı sabırsızlıkla bekliyoruz. Yardımcımız Felix sebzeli hindi yemeği ve çok sevdiğiniz elmalı turtasından yapacak. Görüşmek dileğiyle.
Karma (Biricik Dostun)"
"...Bizi kötü etkileyen şey, hayatımızdaki küçük ya da büyük olumsuz olayların etkisinden daha çok yaşadığımız kötü şeylerin hiç geçmeyeceği inancıdır..."
"...Çok zeki ve çok yetenekli olabilirsin. Çok güzel fikirlerin de olabilir. Ancak bunlar için çalışmadığın zaman, bunlara sahip olmayanlarla hiçbir farkın olmayacak..."
...Yalnızlık insanı öldürüyor... ...Başkalarıyla bağı olmayan insanın yaşamı yok demektir ve eğer şansın var da bir başkasına derinden bağlanıyorsan, bir kişiye kendin kadar önem verecek biçimde bağlanıyorsan, o zaman yaşam katlanılabilir olmaktan çok daha anlamlı bir noktaya geliyor, güzel oluyor...
Şems'in çok güzel sözü var. Hatırladığım kadarıyla şöyleydi: Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
“ Gördüğünüz anda sizi en çok etkileyen kişi kim oldu “
“Marylin Monroe”
.. Çok güzel bir kadındı, ama bende asıl iz bırakan yaydığı ışık oldu. O ışığın kaynağını anlayabilmem için yıllar içinde daha küçük ölçekte benzer imgelerle karşılaşmam gerekecekti. Varolamamanın pırıltısı. İnsan bir yerde varolamadığında bir başka yerde abartılı bir biçimde belirebilen bir varlıktır.
Söyle kalbim çok mu geciktik bu giz dolu yolculuğa?
Kayık bekliyor bizi bizim düşümüz bu
Ama gerçek bulacaktır bir gün bizi eğer ruhlar
buluşursa
Bu öylesine güzel kutsal yolculukta
Bi-nefes arif eğilmiş kalbe Allâh bir diyor
Parmağın tesbih vurur her darbe Allah bir diyor
Âlem avcun içre kurban olduğum tevhid çeken
Habbe Allah bir diyor hem kubbe Allah bir diyor
Mustafa'nın aşkı çün ya Rabbenâ görsün gözüm
Tâ ebed kalbim yönelmiş Rabb'e Allâh bir diyor
Yön yok olmuş yol silinmiş birlik olmuş her cihet
Zerreden
Verme unsurunun dışında, sevmenin etken özü, sevginin her türü için geçerli olan belli temel unsur- larla da ortaya çıkar. Bunlar, ilgi, sorumluluk, saygı ve bilgidir.
Sevginin içerdiği ilgi, en açık biçimiyle annenin çocuğa gösterdiği sevgide görülebilir. Eğer bir anne- nin, çocuğuna az ilgi gösterdiğini, onu beslemeyi, yı- kamayı, rahat
En önemli verme edimi, maddi şeyler değil aksine insana özgü dünyadan bir şeyler vermektir. Bir kişi bir başkasına ne verebilir? Sahip olduğu en değerli şeyden, yaşamından, kendinden bir şeyler. Bu, tabii ki kişinin yaşamını bir başkasına adaması anlamına gelmez içinde yaşattıklarıdır vereceği şeyler, sevinç- lerini, ilgisini, anlayışını,
Çok etkileyici, aşık olunan bir insanın yüzü, birlikte yaşadığımız, tanıdığımıza inandığımız birinin yüzü, belki de yıllar boyunca çok kısa mesafeden baktığımız, tarif edebileceğimiz tek yüz, o yüzün bile birden beklenmedik şekilde yeni ifadeler takınabileceğini bilmek güzel ama bir taraftan da korkunç. Daha önce hiç görmediğimiz ifadeler. Belki de bir daha hiç görmeyeceğimiz ifadeler.
Kişiyi en çok rahatlatan ve en çok eğlendiren şeyler ; güçlü bir Tanrı inancı, uyku, müzik ve kahkahadır . Tanrı 'ya inanın, iyi uyuyun, güzel müzikler dinleyin, hayatın eğlenceli yanlarını görün. Hayatınız boyunca sağlıklı ve mutlu olursunuz.