Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
260 syf.
7/10 puan verdi
Merhaba bugün sizlere farklı bir romanla geldim.Roman gibi ama daha çok deneme tarzında şiirsel bir anlatımla yazılan bir kitap. Hayat aslında hepimizin bildiği bir çocuk oyunundan ibarettir .. TAŞ-KAĞIT-MAKAS... diye başlıyor kitap... Ve bu başlıklar halinde üc ana bölümden oluşmaktadır. Yazarımız küçüklüğünden itibaren içinde yaşattıklarını kaleme dökmüş diyebilirim.Tasavvufi yönü ağır basan bir kitap.İnsanın içi huzur doluyor. Aşk,Allah aşkı,tasavvufi konular yer alıyor. Ki yazarımız kendini bulma yolculuğunda içe dönük yaşadığı hisleri de paylaşmış. Gerçek aşka yöneliş kitabı gibi de diyebilirim.Ayrıca biraz da bana kişisel gelişim tarzı tadında geldi. Kesinlikle rahat bir kafa ile okunacak güzel bir kitap. Yazarımızın,yayınevinin ve sevgili moderatörümüzün emeğine sağlık..
İçimdeki Kenan Ülkesi
İçimdeki Kenan ÜlkesiYusef Masadow · Karina Yayınevi · 202441 okunma
455 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Rusya'da geçen macera
Rusya'da Tatarların ayaklanması ile büyük müşküle düşen Moskovadaki Çar, Ulak Mişel Strogoftan Sibirya dolaylarında İrkutsk şehrindeki kardeşine mektubunu ulaştırmasını ister. Yolda türlü maceralar yaşar. Büyük heyecanla okuduğum bir kitap oldu. Jules Verne kitapları kesinlikle Alfa yayınlarından okunmalı. Çeviri ve baskı çok güzel.
Mişel Strogof
Mişel StrogofJules Verne · Alfa Yayınları · 2017254 okunma
Reklam
259 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
#kitapyorumu Birbirinden güzel ve farklı duygular yaşatan hikayeler okudum. Bazıları Gerilmeme bazıları ise tebessüm etmeme sebep oldu. Hikaye okumayı seven arkadaşlarıma tavsiye ederim, kanlı mağara hikayesinin etkisinden uzun süre çıkamayacağımdan eminim. Şeytanın üç günü: Hikaye korkunç değil ama ürkütücü, Güvenilir bir kuyumcuya musallat
Şeytanın Üç Günü
Şeytanın Üç GünüMehmet Ramazan Yurtsever · Kırmızı Ada Yayınları · 20234 okunma
147 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
-spoiler içerir-
"Eskiden cahillik fazlaydı şimdi daha fazla gittikçe de artıyor bu nedenle bize yeni kitaplar gerekir. Eski yapı yetmez, yeni yapı gerekir. Cahilliği ancak okumakla yenebiliriz. Karanlığı okuyup öğrenmekle, kafayı ışıklandırmakla yenebiliriz." Nevşehir'in Ürgüp ilçesinde; insanların kitaba ulaşabilmesi amacıyla 1940'lı yıllarda eşek ve katırlarla köy köy gezip kitap dağıtan ve "Eşekli Kütüphaneci" olarak bilinen Mustafa Güzelgöz'ün hikayesi Fakir Baykurt romanıyla ölümsüzleşiyor. Şehirlerde bile yeterli kütüphane yokken o, köye kütüphane kurup kadınlarda gelsin daha ilgi çekici hale gelsin diye köydeki kütüphaneye dikiş kursu dahi açmış. Arkadaşlarına mektuplar yazarak kitap bağışları toplamış... 36 köye; eşek sırtında, kitaplar taşıyıp, hizmet vermiş. En önemlisi de karanlık bir dönemde bu fikri düşünüp hayata geçirmiş. Kendi memleketi dışındaki şehirlere gidip destek alarak kitap bağışları toplayıp daha çok insana kitap ulaştırmış. Bu güzel insanın yaptıklarını muhteşem kalemiyle Fakir Baykurt yazmış. Hasta yatağında dahi bu romanın notlarıyla ilgilenmiş. Sevgi, kardeşlik azim cesaret gibi duygular okuru sarıp sarmalıyor.
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,7bin okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
SİYAHIN KELEBEĞİ Herkese Merhabalar.. Sizlere yepyeni bir kitap ile geldim. Yazarımızın kalemine aşinayım ve yazdığı hikayeleri de severek okuyorum. Eğlendiren,hüzünlendiren klişe denmez ama Türk klasikleri içeren son derece akıcı ve de harika. Yani az çok ne olacak ne yaşanacak tahim edebiliyorsunuz ama detaylar ile sizi kitap içinde tutup
Siyahın Kelebeği
Siyahın KelebeğiÇağla Fulya · Otantik Kitap · 202415 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
Geçmişte hatırası olan bir piyano. Kayıplar ve özlemler üzerine ağıt yakılan, aile yadigarı kıymetli piyano acaba nerede kimde sorularının üzerine başlayan kitap öyle yerlere gitti ki... Leyla ve Miran... Birbirlerine olan hislerini yazar öyle güzel kelimelerle satır aralarına iliştirmiş ki çok hoşuma gitti. Geçmişe dönük hatıraları okurken ben de en az Miran kadar sarsıldım. Özellikle onların Kars seyahatinde otelde tanıştıkları anne ve bebek bana da çok dokundu. Diğer yandan Miran'ın ölen abisinin ardından, sevmeyi de oğluyla birlikte toprağa gömen annenin durumu da oldukça etkileyici. Yapılmayan annelik gösterilmeyen babalığın bir çocuk üzerinde yaşama boyunca bıraktığı yaraları da görmek mümkün. Miran ne yapsın peki? Eksikliğini hissettiği birçok şeyi Leyla'da bulsa da, onun yokluğunu peki nerede bulacaktı düşünmeden edemiyorsunuz. Dolayısıyla çok kapsamlı bir kitap. Çocukluktan itibaren insan, eksikliğini duyduğu her hissi yaşamı boyunca tamamlamaya çalışıyor olmalıydı.
Hoyrat
HoyratSepin Sinanlıoğlu · Doğan Kitap · 20245 okunma
Reklam
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Ya ben İstanbul' u alırım, ya İstanbul beni!.. " Peygamber Efendimiz, İstanbul'un bir gün mutlaka fethedileceğini müjdelemişti. Onu fetheden komutana da askere de en şerefli olma şerefini sunmuştu. Yıllar yılı bir çok komutan ve asker İstanbul'u fethetmek için defalarca girişimde bulunmuş ama kimse bu kutlu sonuca ulaşamamıştı. Şehzade Mehmed de küçük yaşlardan itibaren bu hedefle büyütülmüştü. Yazarımız çok çok güzel anlatmış bu fethi. Bazı yerlerde tüylerim diken diken oldu, bazı yerlerde gözlerim doldu. Şehzade Mehmet önce kendisi inandı, sonra da çevresine inandırdı. Bir şeye inanmak başarmanın yarısıydı. İnancın önünde ne durabilirdi. Ve yapılmaz denileni yaptı, alınmaz denileni aldı. Önce Şehzade Mehmed, sonra Sultan Mehmed, şimdi ise Fatih Mehmed olmuştu.Fatih Sultan Mehmet Cihan padişahı olmasına, devrin en güçlü Sultanı olmasına rağmen son derece mütevazi ve sade bir yaşantıya sahipti. Her fırsatta alimlerin yanında soluğu alan saltanata meyletmeyen bir karekter. Şahi toplarını yapacak kadar mühendis. Gemileri karadan yürütecek kadar zeki. 21 yaşında İstanbul'u fethedecek kadar cesur. Düşmanlarının bile son derece saygı duyduğu, batılı tarihçilere bile göre gelmiş geçmiş en büyük Hünkar-devlet adamı…Okurken çok zevk aldım. Keyifli okumalar. Mutlaka tavsiye ederim.
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un Fethi
Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un FethiYavuz Bahadıroğlu · Panama Yayıncılık · 2016500 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
Hem kurgu hem gerçek bir arada yer alıyor . Okudukça kendinizi akışta hissediyorsunuz. Kitap umutsuzluğa düşmüş bir adamı bu ruh halinden kurtarma çabası ile başlayan ve her türlü ruhsal noktaya değinen bir başyapıt. Bir de umutsuzluğa düşen adam Nietzsche olunca iş içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Gerçekte yaşamış insanları bu kadar güzel bir kurgu içinde bir araya getirmek de büyük maharet. Dr. Breuer ve Nietzsche arasında gerçekleşen hayatın anlamına dair felsefi düşünceler, psikolojik analizler, hayata dair pek çok deneyim ve görüş içeren sohbetler üzerine kurulmuş. Tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz bir kitap olabilir.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,4bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Ahmaklık Üzerine
Robert Musil’in “Ahmaklık Üzerine” adlı bu kitabı aslında bir konuşma metni. Avusturya Sanatçılar Birliği’nin daveti üzerine 11 ve 17 Mart 1937 günleri Viyana’da yaptığı konuşma. Modern edebiyatın en önemli yazarlarından birisi Avusturyalı yazar. Oldukça da donanımlı, hem felsefe hem de psikoloji alanlarında doktorası var. En tanınmış eseri
Ahmaklık Üzerine
Ahmaklık ÜzerineRobert Musil · Kırmızı Kedi Yayınları · 2017792 okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.