Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen hiç yaşarken ölmeyi istedin mi Çocuklar gibi kahkaha atarken İçinin ağıtlar yaktığı oldu mu Yada nefesini tutup ölmeye çalıştın mı hiç Mesela tanrıdan kelebek olmayı istedin mi Tam tadını alırken hayatın, intihar tadında bir ölüm Gözlerinin boş baktığı oldu mu hiç Kimseden bir talebi kalmamış bir insan oldun mu hiç Seni birilerinin ölümle
Sokak köpekleri için barınak yapılması, orda onlara bakılması, insanların çalıştırılması demek senden çok çok daha yüksek vergilerin alınması demek. İkinci olarak sokak köpekleri eğitilsin diyenler var. Bu kadar saçma bir argüman görmedim. 10 milyondan fazla köpeği nasıl eğitmekten bahsedebiliriz? Aşılama konusu da var, arkadaşlar aşılama denendi yıllar boyunca denendi bu işleyen bir yöntem değil 10 milyon tane köpeği așılayamazsın. Bir seferberlik yaratsan bile așıladıktan sonra bu köpeklerin devamının gelmesi yine 15 20 yıl alıcak. Ve arada kalan o süre içerisinde yaşayanlar diğer insanlara zarar vermeye devam edecek. Kuduzdan ölen çocuklar oldu bunun devamının gelmesi mi gerekiyor illa? Bakın ben hayvan düşmanı falan değilim ama madem hayvanlara bu kadar empati yapabiliyorsunuz o zaman insanlara da yapın. Madem bir insanın ölmesi size koyuyor o zaman uyutmaktan daha mantıklı bir çözüm önerisi sunun. Sosyolistler bunu hep yapar, deli gibi kapitalizmi eleştiriler sonra deriz ki bana bir alternatif sunabilir misin, verecek cevapları olmaz. Mantıklı bir önerin yoksa sus. Realist bir alternatif sunan insanlara da vır vır ötme. Barınak ve aşılamak bir çözüm değil. tek yapabileceğimiz şey dünyanın bütün önde gelen ülkelerinin yaptığı gibi uyutmak. Bu yüzden onlar sokaklarda güvenli şekilde yürüyebiliyor.( prim kasmak için şimdi suriyeli ve afganlar yüzünden de sokakta yürüyemiyoruz demeyin bunun bir sorun olduğunu zaten inkar etmiyorum.) Neden bir ebeveyn çocuğunu sokağa çıkarırken acaba bugün çocuğumu bir köpek parçalar mi diye düşünmek zorunda? Birazcık gözünüzü açın. Empati yapabiliyorsanız insanlarla da yapın.
Kaan

Kaan

@siyahyazar_
·
24 Mayıs 23:18
Aşağılık Hayvan Düşmanlarına;
Bir ülke düşünün ki, bütün beceriksizliklerinin, bütün hatalarının, bütün nefretinin hıncını sokaktaki köpeklerden çıkaracak. Ülkede enflasyon, kadına şiddet, cinayet, adam kesme adam doğrama, hırsızlık, arşa çıkmışken; Türk gençleri, Türk kadınları, sokaklarda çeteler halinde dolaşan surilerden afganlardan korkusuna rahat rahat yürüyemezken;
Reklam
FELÂKET GETİREN ZENGİNLİK!
Medine Müslümanlarından Sâlebe`nin mala, mülke karşı aşırı derece hırsı vardı. Zengin olmak istiyordu, hem de mutlaka zengin olmak! Hattâ benliğini saran bu şiddetli zengin olma arzusu, nihayet onu Resûlüllah`dan dua istemeye kadar sevketti. Bir gün huzur-ı Peygamberî`ye çıkarak: - Yâ Resûlâllah, Allah`a dua et de zengin olayım, dedi. Allah`ın
"Akıl der ki, öyle değil. Fakat bazen aklın göremediği, anlayamadığı şeyler vardır. Hisleri yaşarsın. O yaşadığın an gerçek olduğunu bal gibi de bilirsin. Çok sevmişsindir ve çok hissetmişsindir. Sonra inkar edersin. Mantıksal, rasyonel açıklamalar yapmaya çalışırsın. Hatta belki üzerine denemeler, makaleler bile yazarsın. Duyguların girdabından akıl ile çıkmaya çalışırsın. Oysa karaya çıktığında gördüğün kocaman bir hiçlik olur. Bomboş bir kara parçası. Sonra fark edersin ki senin istediğin üzerine dalga dalga gelen denizdir. Sen o duyguları yaşamak istersin. Onlardan kaçmak değil, onlara sahip çıkmak istersin. Böylece anlarsın ki aklın seni yanıltmıştır. Saatler geçer, günler uzar. Geceler gelir, uykular tutmaz. Sonra belki yıllar geçer. Çare olunur mu bilinmez. Devamında belki bir gün uyanırsın. Uyandığında ne kadar çok susamış olduğunu düşünürsün. Fark edersin ki sen ona, ona karşı hissetiğin en içten duygulara büyük bir özlem içerisindesindir. Onu gerçekten sevmişsindir fakat aklın buna engel olmuştur. Hayat sonra böyle sürüp gider işte. Acıyla, hüzünle, karşılık bulmayan derin sevgilerle, gerçekleşmesi zor umutlarla. Sonra sen yine de çabalarsın. Kendini, hayatını daha iyi etmeye çalışırsın. Belki dersin, birazcık bir umut varsa bile denemeye değer dersin. İşte bu umuda tutunup belki yıllarını vermeye hazır olursun. Böylece bu gerçek bir adanmışlığın başlangıcı olur." (Jack Brighty)
Benim onu sevmemin nasıl bir mucize olduğunu bilmiyor. Belki de sıradan ve vasıfsız bir şey gibi görüyor bunu. O da haklı. Neredeyse tanıyan herkes sevmiş onu. Farklı boyutlarda elbet. Ama bir şekilde sevmiş. Zaten onu birazcık tanıyan birinin kayıtsız kalması, sıradan biri gibi davranması mümkün değil. Fakat ben ne yapabilirim? Anlatamıyorum. Anlatamamamın sıkıntısı içimdeki telaşı kat be kat artırıyor.. Seni en çok ben seviyorum desem, en başka ben seviyorum ve en başta, herkesten çok, en çok, en.. Ne en? İçimden geçenleri bilse koşup boynuma sarılır.Oysa sadece anlatabildiğim kadarını biliyor. Anlatabildiğim kadarını.. Anlatabildiğim kadarıyla ne yapılabilir? Birer çay içilebilir belki.
Ali Lidar
Ali Lidar
Benim onu sevmemin nasıl bir mucize olduğunu bilmiyor. Belki de sıradan ve vasıfsız bir şey gibi görüyor bunu. O da haklı. Neredeyse tanıyan herkes sevmiş onu. Farklı boyutlarda elbet. Ama bir şekilde sevmiş. Zaten onu birazcık tanıyan birinin kayıtsız kalması, sıradan biri gibi davranması mümkün değil. Fakat ben ne yapabilirim? Anlatamıyorum. Anlatamamamın sıkıntısı içimdeki telaşı kat be kat artırıyor... Seni en çok ben seviyorum desem, en başka ben seviyorum ve en başta, herkesten çok, en çok, en... Ne en? İçimden geçenleri bilse koşup boynuma sarılır. Oysa sadece anlatabildiğim kadarını biliyor. Anlatabildiğim kadarını... Anlatabildiğim kadarıyla ne yapılabilir? Birer çay içilebilir belki.. Ali Lidar
Reklam
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
No panic
-Şuranda birazcık dert kalmış. Orası değil ya biraz sağ, azıcık yukarı, heh işte tam orada. -Geçti mi? -Hayır, dur ya ben alayım. -Olmaz Tolga! -Neden, ne olacak? -Çünkü o zaman dert sana geçmiş olur. -Canım o sendeyken dert. Bana geçince benimkilerin arasında belli olmayacak kadar küçük ve yitik kalacak. -Yine abartmıyor musun? Biraz daha
951 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.