Hayvanlarda vefa var, sadakat var, merhamet var,
İhanet yok, nankörlük yok,
Hile hurda, yalan dolan, çalma çırpma yok, yok efendimiz.
Duygusuz, kalpsiz değiliz,
Biz kimseyi tutsak etmeyiz,
Biz kimseye bıçak çekmeyiz,
Hiçbir canlıyı boğmayız, boğazından kesmeyiz.
Topumuz tüfeğimiz yok, yok efendimiz.
.
Hakaret ve küfür objesi olarak diline dolayıp
Amerikan televizyonlarında yayınlanan bir dizide,oturduğu yerden dizi izleyen sıradan bir ailenin hayatı konu edinilmiş ve dizi, kısa sürede çok tutmuş çünkü bu dizi, bizzat bu diziyi izleyen milyonlarca insanın yaptığı şeyin saçmalığını anlatmaktaymış.Yani dizide ,televizyon karşısında oturduğu yerden dizi izlemekten başka hiçbir işi olmayan
Eyy sevgili…!
ne zaman nefesiz kalsam,
pencereleri açarak değil,
fotoğraflarına koşarak nefeslenirim, bilesin.
.
-üşümelerimde,
sarınabileceğim bir tek gülüşün kaldı ey can
gülüşün ki
buğusu üstünde kurabiye kokulu yorgan-
... insanı en çok yaralayan şey (ki bu hem yetişkinler hem de cezalandırılan çocuklar için geçerlidir) fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır.
"Sevgili Bilge,
Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz