"Sana bir kez daha tutuldum..."
Merhaba sevgili. Umarım güzel bir bayram geçirmişsindir. Ben İstanbul'daydım. Senin şehrinden, sana da zamanında bahsettiğim iki arkadaşımdan birisi geldi. Birkaç kez onunla buluştum, onun dışında tek başımaydım. Alıştım sevgili :)). Bugün yine bir şeylerin yıl dönümü. Yine kim bilir ne için yazmaya başladım değil mi sevgili, kim bilir o gün
Seni Kovuyorum SOYTARI (Öykü)
Treatland'da o gün de her şey bir önceki gün gibiydi... Tek bir şey dışında. Soytarı sabaha kadar uyuyamamış yatağında bir o yana bir buyana dönüp durmuştu. Sabahın yaklaştığını haber veren horozların ötüşüne ilk kez bu kadar çok sinirlenmişti. Nedendir bilinmez çocukluğundan bu yana pek de haz etmezdi horozlardan ve horozları anımsatan
Reklam
⭐ bir şeyler söylemem lazım ama nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum, o yüzden elimden ne kadar gelirse o kadarını yapacağım. bu yazıyı şimdi atmamın sebebi ise, ben o gün bu yazıyı atacak kadar cesaretli biri değilim ya da uygulamaya girecek kadar. uzun olucak gibi, neyse çok önemli değil. çok zor, gerçekten çok zor geride bırakmak istemek. seni
İYİ BİR ÇOCUK OLURSANIZ ACILARINIZA SARILABİLİRSİNİZ!
gün geçtikçe daha az seviyorum mutlulukları. ya aşırı derece yorgunum ya da bu hayata yılgın. ama son zamanlarda bu artış beni iyiden iyiye sürüklüyor. ve artık neye elimi uzatsam kıracakmış korkusuyla yaklaşıyorum. galiba bu yorgunluk ve yılgınlık beni hayatta birkaç adım öteyi görmemi sağladığı için anlık mutluluklar veya hazlar için içimde büyüttüğüm yalnız'lık sarayına kimseyi almıyorum. misal damarlarım artık kan pompalamaktan vazgeçse, gözlerim seyirse, nefesim kesilse ne bileyim işte otonom tüm sistemlerim iflas etse hiçbir şey yapmamak istememenin ana kaynağı var sanki. hatta o kadar ki nerede bir acı, ağlayan, hüzünlü olgu görsem. kalbimi bir telaş kapsar. hani insan umuttan ya da korkudan heyecanlanır ya benim kalbimde acıyla heyecanlanıyor. ah benim kendine bile yetmezken başkasının ya da ötekinin acısına, hüznüne, göz yaşına depar atan kalbim. beni ne kadar yorsan da hatta son zamanlar da arada bir teklesende ilaçlarla dizayna koyup yola devam etmeliyiz. unutma bizim görevimiz; acıları kucaklamak. mutluluklar bize zarar verir. çünkü ne yüz kaslarımız, ne kol ne de kalp kaslarımız buna uygun değil, anlaştık mı? şimdi toparlan gidiyoruz bu mutluluk denen semtten. baksana giydiklerin, söylemlerin, davranışların değişmiş. seni bıraktığımda böyle değildin. hadi bakalım gidiyoruz. -tamam usta hemen hazırlanıyorum. zaten pek sevmemiştim buraları. ama sen iyi gelecek diye söylemde bulununca gıkımı çıkarmadan bekledim. Allah'tan çok bir şeyim de yok! biraz tebessüm, birazcık kahkaha azıcıkta sevgi bu azık yeter dimi usta...
KALEM MARANGOZU
Tekrar sevsen beni Ya da geriye alsak zamani birazcık Çok değil aslında Sadece bana güldüğün ana kadar alsak yeter İstersen ömrümden bir parça verebilirim Nihat korgan
Avrupa da ki genç den Afgan erkeklere dair bir makale... Herkesin okuması gereken bir yazı! Özellikle kadınların ve gençlerimizin. Üşenmeyin okuyun makaleyi! Üşenenler en alttaki son paragrafı okusalar yeter. Türkçesini yazıyorum ingilizce kaynağı burada. Tamamen alıntı!
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.