Bir kadının mutlu olma ümidi ile başladığı hayatının her gün biraz daha çöküntüye uğradığını; umutsuzluğu, acıyı, kimsesizliği, söylenemeyen cümleleri, haykırılamayan çığlıkları, güçsüzlüğü, kendini kaybetmeyi tekrar bulmayı anlatıyor bu hikaye. Dünyaya ne çok acı sığdırdığımızı anlatıyor. Her gün kendi hayatlarımıza ve mutluluklarınıza hapsolarak ne çok acıyı elemi görmezden geldiğimizi. Aslında birazcık başımızı çevirsek birazcık dikkatli bakabilsek görebileceğimiz anlayabileceğimiz belki de elinden tutabileceğimiz insanların varlığını.. son okuduğum kitaplar hep acı ama gerçek hikayeleri konu alıyordu. Ve işin en yürek burkan kısmı, bu acıların hep kadınların üzerinde yaşanıyor olması. Hani şu dünyanın devamlılığını sağlayan ama bir türlü dünyaya sığdırılamayan kadınların. Kitabı olurken adı geçen tüm kadınların atamadığı çığlık söyleyemediği sözler gösteremedikleri tepkiler boğazına düğümlenecek.