Sakarya Türküsü
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya
Minyeli Abdullah
Minyeli Abdullah
İnsan dudaklarından dökülen kelimelerin kapsadığı mana o kadar büyük o kadar derin ki, medeniyetin zirvesine ulaşan insanlık bu babda çok geridir.Denizlerin en derin yerini keşfedebilirsiniz.Dağların en yüksek noktasını ölçebilirsiniz.Fakat kimsenin hiç kimsenin ızdırabını yahut sevincini ölçemezsiniz ve bunların gönülde meydana getirdiği halleri tahmin edemezsiniz.Değil başkasını kendi geçmiş ızdıraplarınızın şiddetini, o ızdırapla içine düştüğünüz hali layıkıyla hatırlayamazsınız.Sadece ızdıraplarınızın geçtiğine sevinir, sevinçli anlarınızın gittiğine üzülürsünüz.Burada da ızdırabın bir nevi saadet tohumu taşıdığı ve saadetin dahi bir nevi ızdırap tohumuna sahip olduğu meydana çıkar.İlahi nizamın girift ve hakim hali!..
Reklam
İNŞİRAH DUASI(ÇOK GÜZEL)... Ey Yalnızların, Kendi Başına Kalmışların Arkadaşı, Ey Mutsuzluğa Düşmüşlerin Yardımcısı, Ey Yoksulların Zenginliği, Ey Zayıfların Gücü, Ey Fakirlerin Hazinesi, Gariplerin sığınağı, Ey Tek Güç Ve Kudret Sahibi, Ey İhsanıyla Tanınan Keremi Sonsuz Rabbim, Efendimiz Ve Yakınları Hürmetine Sıkıntılarımı
Milletim, uyan! Kendine dön! Aslını unutma! Geçmişini bil. İçinden, gerçek aydınlardan kurulu bir kadro çıkar. Çıkar ki, onlar, hem bugününü, hem yarınını kurtarsınlar. Geleceğini, ancak, bilinçli, idealist bir aydın nesil güven altına alır. Milletim! Büyük bir milletsin. Çok büyük bir ülken var. Onun bir çok parçasına el konulmuş. Öbür parçalarına da göz dikilmiş. Çok köklü bir tarihe sahipsin. Gerçek bir medeniyetin, Hakikat Medeniyeti’nin sahibisin. Onu yeniden ayağa kaldır. Diril ve Dirilt! İnsanlık seni bekliyor. Milletim! Doğu’ya, Batı’ya dur diyecek güç, sensin. Kendini bildiğin gün, kurtulacaksın. Ve bütün insanlığı kurtaracaksın. Yoksa, insanlık, büyük bir felâkete doğru gidiyor. Sınırsız hırs sahipleri dünyayı yakmaktan geri durmuyorlar. Milletim! Uyan, kendine gel! Yeni bir sayfa aç. Yeni bir çağ aç. Geçmişte birkaç kez çağ açmıştın. Yine açabilirsin. Yine açabilirsin. Yine açabilirsin. A. Sezai KARAKOÇ
"Oğuz Atay’ın özgün edebi dili ve çok katmanlı anlatımıyla, çoğu büyük yazar gibi yaşarken değeri tam olarak anlaşılamasa da, ölümünün ardından geçen zaman içerisinde gerek akademik açıdan gerekse günümüz edebiyat okurunun ilgisinin artmasıyla, Cumhuriyet sonrası Türk edebiyatı kanonundaki önemi anlaşılmaya ve anlatılmaya başlanmıştır. Özetle, Oğuz Atay eseri Tutunamayanlar’da ve hayatında ölüme karşı dururken aynı zamanda ona dost bir tavır sergilemektedir. Bu ruhani gelgitlerin tezahürlerini, romandaki karakterlerde de gözlemleyebiliriz ve bütün olay örgüsü Atay’ın ve karakterlerinin hayatlarının girift bir şekilde iç içe geçmiş olduğu kurgusu üzerine analiz edilebilir." #Sinem Çapar İleri
Dirilt Kalbini
‘Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, ona çok büyük bir hayr verilmiş demektir. Bunu ancak, temiz akıl sahipleri düşünüp anlar.’ (Bakara, 269)” 
Reklam
296 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.