İnsan, hiçbir şeye karşı ilgisi, hiçbir şeyden umudu kalmayınca, hayatın her gün değişmeyen tekrarı altında ezilir. "Ölüm çok da önemli değilmiş diye düşündü Emma. Uyuyacağım ve her şey bitecek.." Onun sandığına göre aşk, şimşek parıltıları ve gök gürültüleri ile kendini birdenbire gösterir, göklerden düşüp hayatı altüst eden,
Bitti :)
Ve güneş parlıyor, dilimlenmiş limonlar güneş ışığında parıldıyor. Her şey çok güzel olacak.
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
Bir Yudum Kitap
Ben de bu dünyaya düşmüş biriyim. Kimi zaman şeytan dokunmuş düşünü hayra yoramayan Havva, kimi zaman af dileyerek kırk yıl gözyaşı döken  dem gibiyim. “Ben neyim?” diye gelmedimse de dünyaya, belli, “Ben neyim?” diye diye gideceğim. Parmaklarımın ucunda yükselerek bir pencere aralığından, batan güneşi gördüğüm günden beri, gökyüzünün rengini,
Sayfa 15 - Timaş Yayınları
Dünya gözüne çok güzel görünüyordu. Böyle güzel bir dünyayı, günün birinde bırakıp gitmenin acısını, yüreğinde duydu
Anne
Kim verebilir bana senin kokunu anne? O sıcak kucağındaki huzuru kim verebilir? Yalan dolu bu dünyada yaşarken Senin kadar şefkatli kim sarabilir? Gittiğin yer çok mu uzak annem? Tekrardan emeklesem, çocuk olsam yanına gelemez miyim annem? Seslensen beni duyamaz mısın? Cennet kokulum çok özlüyorum gel desem gelmez misin? Bu oyun canımı çok yaktı hadi gel artık Küçükken saklambaç oynardık oyun bitti, neredesin annem? Bilinmez bir meçhule doğru oldu gidişin Hayat bu sefer kötü oynadı oyununu bize annem.. Anladım şimdi çok uzaklardasın Ara sıra gökleden bana kucağını aç olur mu? Rüzgarlar bana kokunu getirsin Varlığın yine içimi ısıtsın annem..
Romeo:  Yarayla alay eder, yaralanmamış olan. Bak nasıl da sararıp soluvermiş Tanrıça kederden Sen ondan çok daha güzelsin diye. Kıskandığı için vazgeç ona bağlılıktan, Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi, Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan: Biz dönünceye dek siz parıldayın, diye. Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde; Utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı, Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı. Öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte, Gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı. Bak, nasıl da dayamış yanağını eline! Ah, eline giydiği eldiven olaydım da Dokunaydım yanağına.
Reklam
635 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.