Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben Kimim?
Nefret toplumu kötülük toplumu ayrımcı toplum yobaz toplum da biz kimiz? toplum koyun deyip vicdan rahatlatırken toplumun neresinde konumlanıyoruz? herkes aynı şeyleri söyleyip yakınırken biz ne kadar farklı olduğumuzu düşünüyoruz? bize hazır verilen/dayatılan değerler dışında kendimizi anlatacak kaç kelimemiz var? kendimize baktığımızda nerde
Merhaba arkadaşlar, Sitemizde bazı arkadaşlarımızın yaptığı güzel bilgilendirmeler doğrultusunda, ben de ara sıra gördüğüm yazım yanlışlarına istinaden bunu sizinle paylaşmak istedim. Neticede okuyan, bilgi edinmeyi seven insanlarız. Türkçemizi güzel kullanmak adına ufak bir paylaşım da benden olsun. Ne kadar okursak okuyalım, kusursuz değiliz ve
Reklam
138 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Yani cok değerli peyami safa abimizin ülkemizi keza 100 yıl önce ve 100 yıl sonraki bir sorunu olan turkiyenin yönünü batıda mi tutsun yoksa doğuda mi tutsun durumu çok güzel ve akıcı bir söyleyişle, ordaki 3 karektere fevkalade şekilde yansıtarak okuyan bizlerin önüne seriyor. doğu batı çatışmasını romanın kahramanı neriman üzerinden anlattığı bir eseridir neriman bu çatışmanın tam ortasında kalan dönemin kızlarından birisidir cocukluktan beri aşık olduğu ve doğu kültürünü temsil eden) şinasi ile ve batı tarzına yakın olan macit arasında seçim yapan birisi ve hikaye bunun üzerinde devam eder Batılılaşma düşüncesi kendi değerlerimizi veya orf adetlerimizi içinde yaşadığınız toplumun geleneklerıni bir kenara bırakmak demek değil, ve olmamalıda aynı şekilde doğu külturüde böyle olmamalı yani çorba düşünün bu çorbaya tat veren ,tuz, biber ve kekiktir,herhangi birisinin eksikliği veya fazlası ağzımızın tadını kaçırabilir işte bu yüzden kendi değerlerimize sahip çıkarak dogu ve batıyı ortaklaşa bir biçimde kendi bünyemizde barındırmak en güzeli olacaktır düşüncesinde olmalı insan . Kitap başlı başına gerek işlediği konu itibariyle gerekse bu konuyu çok bir şekilde karakterlere yansıtması kitabın okunmasına sebep olan en büyük etkenler tabiki de peyami safa farkıyla ..
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,7bin okunma
CE’li Mısralar
-Bütün kirini döker duvarlar, annem gülünce. -Acaba insan, en çok sıcaklığını mı özler, ölünce. -Suya düşen yaprak ne yazar anı defterine, boğulmadan önce. -Ben güneş olsaydım, aşıklar birbirine doysun diye, doğmazdım kırk gün kırk gece. -Nedense hep aklım karışır, sen saçlarını örünce ya da saçlarını çözünce. -‘Aralıksız yirmi dört saat hep seni düşünmek’, en güzel düşünce.
144 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Rüveyda - N. GENÇ /Seni yaşamadan ölmeyeceğim!
"Hem sen geldin hem bahar geldi," der şair bir dizesinde. Öyle bir tanışıklık kitabı oldu ki eser benim için, bahar geldi ruhuma. Şiiri bu kadar severken bu kitapla bu kadar geç karşılaşmak... Geç olsun, güç olmasın diyorum olanca heyecanımla.
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Eseri okurken rahat durmadım yine. Böylesine anlamlı dizeleri yazan şairin hayatını
Rüveyda
RüveydaNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20204,109 okunma
…gökyüzü pırıl pırıldı, o kadar çok yıldız vardı ki şöyle bir bakınca insan düşünmeden edemiyordu; böylesine güzel bir gökyüzünün altında bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?
Sayfa 9
Reklam
431 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Mantık bir köşeye fırlatılıp atılınca ortaya çıkan insanın özellikleri gerçekten de korkunç sonuçlar doğurmaya yetiyor. Hangi çağda olursak olalım ne kadar gelişirsek gelişelim içimizdeki içgüdüleri dizginleyemiyorsak ve aramıza kalın hatlı çizgiler çekemiyorsak vahşilik sınırlarımız da artıyor buna paralel olarak. Vahşi insan hep ister. Önce
Hayvanlaşan İnsan
Hayvanlaşan İnsanEmile Zola · İthaki Yayınları · 20042,805 okunma
Ankara'da Sıradan Bir Düğün
Oturduğum masadan sıkılan gözlerle etrafı izliyorum. Klasik bir salon düğünü işte. Etrafa kısık gözlerle bakıp, bekar oğullarına kız arayan anneler, etrafta koşuşturan çocuklar, uzun süredir görüşmüyoruzlar, niye hiç aramıyorsunlar, sen niye aramıyorsunlar. Ben aramasam sormasam arayacağın soracağın yoklar, çok güzel olmuşsunlar, kıyafetin
144 syf.
10/10 puan verdi
Çoklar Sokağında Bir Yalnız
“hep kurşunlamışlar yalnızlığı çoklar sokağında herkesler var olmuş bir sen ben ölmüşüm ölmüşlük ne ki yaşanmamış mutluluklarda ölmüştük ne ki tutkusuz yaşamlarda” 5 Mayıs 1973 yılında Ankara/Kızılay’da henüz 25’inde gencecik bir fidan düşer yere, kimsesizdir, bir başına. Çoklar sokağında bir yalnızdır, ölümünü bekler öylece. Yeğeni şöyle der
Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası
Sakalsız Bir Oğlanın TragedyasıArkadaş Zekai Özger · Ve Yayınevi · 2019918 okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.