Güzel kitap….
Hayata, yorulmak bilmez bir yaşama cesaretinin damgasını vurmuştu Erich Scheurmann. Her zaman, insan yaşamının göz ardı edilen en önemli unsurlarını ön plana çıkarmış, gözler önüne sermişti. Papalagi de bunun en iyi kanıtı değil mi zaten?
Kitabın son cümlesi.Ama adeta tüm kitabı içinde gizlemiş.
Papalagi ya da 
Göğü Delen Adam insanı hayata başka açılardan bakmaya yönlendiren bir kitap. Kızılderililer ya da yerliler genel olarak Dünya,doğa ve kendileri ile çok daha barışık yapıya sahipler. Biz sanki hem Dünya ile hem de kendimizle kavga halinde gibiyiz.Korkularımız var tutunduğumuz,ardına sığındığımız.Bencillik duygumuz var hem doğaya hem kendimize zarar veren. Kendimizle yüzleşme cesareti gösteremiyoruz.bu cesaretten yoksun kaldıkça birbirimizi daha çok suçluyor,daha
çok kavga ediyoruz . Böyle bir kısır döngüde kaybolmuşuz.
Bu kitap sahip olduğumuz tüm alışkanlıklarımıza,eylemlerimize bambaşka bir açıdan bakmamıza yardımcı oluyor. Modern hayatın bizi nasıl esir aldığını iliklerimize kadar hissediyoruz mesela. Ya da paranın kölesi olup insani değerlerimizi nasıl kaybettiğimizi.
Bu kitap bana tarz olarak 
Bir Çift Yürek i anımsattı. Orada da aborjinler ile ilgili sağlam bir bakış açısı edinmek mümkün.
Bir de 
Dövüş Kulübü filmini hatırladım. Bizim eşyaları değil eşyaların bize sahip oluşu.
Çok güzel bir kitaptı. Okumayı düşünen herkese sonuna kadar tavsiye ediyorum.
Çok hüzünlü bir kitap oldu benim için. Kurgu değil gerçek. En kötüsü de bu. Kadınların bitmek bilmeyen zulmü, güçlü olmak zorunda olması. Onlar için mutluluk kavramının çok uzak olması.. Yine sarılmak istediğim binlerce Meleknaz...
Bitti mi? Hayır,hala sürüyor maalesef.Psikolojik,fiziksel şiddetin her türlüsü yüzyıllardır devam ediyor.
Ve bazen huzursuz olmamız gerekiyor huzuru yakalamamız için.Ya da kitapta dediği gibi zaten normal olan huzursuzluk durumudur, huzur ise çok nadir anlardır. En çok beğendiğim alıntı ise;
"Merhamet zulmün merhemi olamaz." Ne kadar doğru ve acı bir cümle...
Bol hüzünlü okumalar...
Ve beni bu güzel kitapla tanıştırdığı için teşekkür ederim kendisine:) 
Fırat Oduncu
