Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
TANRILARA ARACILIK YAPANLAR: HATTİ BÜYÜK KRALLARI Şuppiluliuma'nın ölümünden sonra Hitit tarihindeki gelişmelere göz atmadan önce bir süreliğine Hatti Büyük Krallarına odaklanalım. Bu krallar Hitit dünyasındaki ve hatta Geç Tunç Çağı' nın son yarısı boyunca Yakındoğu'nun tamamındaki en kuvvetli kişileriydi. Kralların halkının ve
Gâvs-ı Âzam (K.S.) Hazretlerinin Akîdesi
Hamd o Allah'a ki, nicelik ve niteliği O nitelemiş ve kendisi nicelik ve nitelikten pak ve münezzeh kalmıştır. Zaman ve mekânı O yaratıp meydana getirmiş ve kendisi zaman ve mekân kaydından pak kalıp, izzet ve şerefle saltanatını kurmuştur, (îlmiyle, kudretiyle, rahmet ve inâyetiyle) her şeyde mevcud olmuş ve fakat zarfiyetten münezzeh ve mukaddes
Reklam
"Her zaman bir sır vardır. Tıpkı sisin içinden duyduğumuz sesler gibi. Bir keresinde New York Metropolitan Müzesi'ndeki bir sergiye gitmiştim. Çin parşömenleri. Aslında Asya pek ilgimi çekmez. Çok fazla şiddet, çok fazla insan, bir de şu mürekkep estetiği ve Zen saçmalığı beni hiçbir zaman çekmemiştir. Ama işte orada bir resim vardı. Çinli ressamların yüzyıllardır resimlerine konu ettikleri Li nehrinin kıyısını tasvir eden ünlü resimlerin arasında, ejderha sırtına benzeyen dağların, eğri çamların, nehrin ve nehrin üzerinden geçip tapınağa uzanan köprü tasvirlerinin ortasındaydı. İmparator bir yarışma ilan etmiş ve bu manzarayı resimde en güzel ifade edene bir servet bağışlayacağını açıklamış. İşte bu bilinmeyen ressam, adını hatırlayamadım şimdi, köprüyü resmetmiş, köprünün sis içindeki halini. Tapınak hiç görünmüyor, nehir görünmüyor ve arkadaki dağlar belli belirsiz seçiliyor. Köprünün de sisin içinden sadece bir parçası görünüyor. İşte o ressam ödülü kazanmış. Ben olsam ben de ödülü ona verirdim. Adam doğruyu söylemiş. Biz bir şeyin güzelliğini ancak sisler arasındaysa görebiliriz. Ve hatıralarımız gerçeğinden hep daha güzeldir."
Sayfa 194 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
KAFKASYA ve KAFKAS DAĞLARI Çocukluğumuzda ninelerimizin bize anlattıkları masallar arasında bir Kafdağı ve bu dağın arkasında büyük bir sarayda periler padişahı yaşardı. Periler, cinler, altından saraylar... Dünyada ne kadar meraklı ve cazip şey varsa hepsi orada idi. Böylece, bu masallar ülkesi uzun zaman çocuk muhayyilemizde yaşadı durdu.
Moğollar ve top barutu Cengiz Han ile' Moğollarının Çin gibi kapalı bir imparatorluğu açtıkları zamandan çok önce, Çinliler tarafından yapılan o zamana ait keşifler hakkındaki kesin bilgilerimiz çok azdır. Daha sonradan, yani 1211 senesinde Çin’de top barutundan bahsedildiğini sık sık işitiyoruz. Bu barutu Çinliler Ho- Pao dedikleri
Matem içinde iki sene geçti. Tulu, hükümet naibi olarak Karakurum’da ikamet ediyordu. Fakat süresi sona erdiğinden, Cengiz Han’ın arzusuna uygun olarak yeni bir hakan, bir imparator seçmek için, prensler ve kumandanlar Gobi’ye döndüler. Cengiz Han’ın isteğine uyup, miraslarına sahip çıkarak reislerinin kralları haline geldiler. Şimdi Han’ın en
Reklam
GUPTA ÜZERİNDE BAYRAK DALGALANINCA Göçebe gruplarının savaşları dur durak bilmezdi: Tatarlar ve Moğollar, Merkitler ve Keraitler, Naymanlar ve Uygurlar, Katay Çin Seddi’nden Batıdaki Orta Asya dağlarına kadar, yüksek çayırlar üzerinden geçiyor, geçiyorlardı. Fakat bu savaşlar bizi alakadar etmez. 12. yüzyıl sonuna geliyor ve Temuçin,
Wyndham Deedes ve eşkıyalık Tuhaf bir tesadüf, Eşref’in, aksi hâlde karanlık kalacak bu dönemdeki faaliyetlerinin anlaşılmasına imkân tanır. Eşref, ilki İzmir’de ve ikincisi Birinci Dünya Savaşı sırasında Kahire’de olmak üzere iki mühim noktada kendini, Wyndham Deedes isimli şahsına münhasır bir İngiliz rakiple karşı karşıya bulmuştur. East Kent
Markopaşa · 12 Mayıs 1947 · Sayı: 21 " Bir Matbaa Versen, İmdadıma Gelsen'' ana başlıklı yazının konusu bir Türk müziği konseri eleştirisidir. Konserde son şarkıyı Markopaşa söylemiştir: "...En son şarkıyı Markopaşa kart ve çatlak sesiyle Recep Peker'in önünde diz çökerek okudu: Titrer yüreğim her ne zaman yadıma gelsen Kan
65 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.