Böyle güzel mektuplar yazan veya kendine yazılanlar varmıdır acaba halen...
Yazmış olduğun mektup gerçekten çok güzel. Onu Kafka'nın "Briefe an Felice"si kadar seviyorum.
Yazım hatasına takıntılı olan tek insan değilmişim :D
Telefonuna mesaj attım. "Bu akşam için teşekkür ederim. Gerçekten çok güzel vakit geçirdim." Hemen cevap geldi. Allahım ne olur bağlaçları ayrı yazmış olsun, lütfen... "Ben de öyle. Film için buluşmadan önce yemeğe de gidelim mi? Senin için de uygunsa tabii ki." Şov mu yapıyorsun gözünü sevdiğim? "Tabii" yazarken fakirin istediği tek 'i'ydi, Mevlam verdi iki 'i'. Art arda üçlü salto yapan buz patenci misali de'leri, mi'leri, ki'leri külliyen doğru sıralamak nedir?
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Aşk şarkısı
Şairin biri, bir gün, güzel bir aşk şarkısı yazdı. Bu şarkıyı çoğaltıp erkek-kadın ayrımı yapmadan tüm dostlarına gönderdi. Bu dostlar arasında, dağların arasında yaşayan, sadece bir kez gördüğü genç bir kadın da vardı. Üzerinden bir iki gün geçti, ulakla bir haber geldi bu kadından. Mektupta şöyle diyordu: “Bana yazmış olduğunuz aşk şarkısı beni çok etkiledi. Nişan hazırlıklarımız için annem ve babamla tanışmaya gelin hemen...” Şair cevap yazdı: “Dostum, bu sadece bir şairin yüreğinden çıkan, her erkeğin her kadına söyleyebileceği bir aşk şarkısından ibarettir...” Kadın cevap verdi: “Siz ikiyüzlü bir adamsınız! Yazdıklarınız da düpedüz yalan. Bundan sonra ölene kadar sizi düşünerek bütün şairlerden nefret edeceğim...”
Kitabın ilk hâlini değerlendirmesini istediğim Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürüten değerli bir eğitimci dostum bana şöyle yazmış: "Öğretmen, aslında her biri saklı, potansiyel bir rezerv olan öğrencilerini açığa çıkaran bir maden mühendisi olmalı. Sınıfın en akıllı ve en yaramaz çocukları bilinir, diğer rezervler hep saklı kalır. İşte öğretmen asıl bu öğrencileri ortaya çıkaran olmalıdır!" Çok güzel bir benzetme : Toprağın altında gömülü, saklı maden rezervini ortaya çıkaran bir mühendis olmak!
Bana bu güzel kitabı hediye eden @Atllakgz e teşekkürlerimle
Sevgili Bilge, Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de... Ne olurdu, bazı sözleri hiç söylememiş olsaydım; ya da bazı sözleri hiç söylememek için kesin kararlar almamış olsaydım. Sana diyebilseydim ki, durum çok ciddi Bilge, aklını başına topla. Ben iyi değilim Bilge, seni son gördüğüm günden beri gözüme uyku girmiyor diyebilseydim.
Sayfa 385Kitabı okudu
Çok güzel yazmış...
insanların yalnız ölümden sonraki ceza korkusu ve ödül umudu ile kendilerini tutabileceklerini düşünmek insanlık için hiç de övünülecek bir şey değildir.
Reklam
600 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.