Selam. İyi bayramlar herkese. Bu ay okuduğum kitaplardan bir başkası da Maksim Gorki'nin Ekmeğimi Kazanırken'i oldu.
Üçleme'nin ikinci otobiyografik kitabı yine çok akıcı ve güzeldi. Aleksey, pek çok işe girer çıkar. Bu sayede yeni tanıştığı insanları gözlemleme fırsatını da bulur.
Dedesi her geçen gün daha huysuz ve çekilmez
Selamlar. Saklı Gerçekler güzeldi. Neva Altaj'dan okuduğum üçüncü kitap olduğunu düşünüldüğünde serinin genel olarak tahmin edilebilir hikayeler içerdiğini söyleyebilirim. Yazarın dili çok güzel, kitaplar kendini bir solukta okutuyor ama hikayeler basit. Okuyucuyu yormuyor. Mafya kurgusu olduğu için dark romance kategorisine girebilir tabii ama yine çerezlik diyebileceğimiz bir kitaptı benim için.
Sergei bomba hayranı deli kahramanımız ve Angelina babasını öldüren adamla evlenmemek için kaçan kızımız. Segei ve Angelina arasındaki ilişki çok tatlı ilerliyor. Sergei travma sonrası stres bozukluğu olduğu için bazı zamanlarda öldürme moduna geçiyor. Mantık şalterlerini kapattığı ve sadece yok etmeye odaklandığı anlar olduğunu düşünün. Angelina böyle zamanlarda Sergei'den uzak durması için uyarıldığı halde tabii ki bu uyarıyı dinlemiyor ve Sergei'le iletişim kurmaya çalışıyor. Derken Angelina'nın Sergei'in nöbetten çıkmasını sağladığını fark ediyorlar ve ilişkileri gelişmeye başlıyor.
Kitabın sonlarına doğru Angelina yerleşkeye dönmesi için şantaj yapıyorlar ve Angelina, Sergei'yle konuşup çözüm bulmak yerine şantaja boyun eğmeyi seçiyor. Tabii ki Sergei çok geç olmadan durumu anlıyor ve Angelina'yı kurtarıyor ve kitap mutlu mesut bitiyor.
Velhasıl arkadaşlar kitap güzeldi. Yüksek bir beklentiyle okunmadığında gayet keyifli çerezlik bir kitaptı benim için.
Selamlar. Kuğu ve Çakal benim seriye başlama nedenim olan kitaptı aslında. Fredrik'in hastalıklı bir karakter oluşu kitabın dark romance olmaktan çok psikolojik gerilime kaymasına neden olmuş benim gözümde. Fredrik kendisini öldürmeye çalışarak kaçan karısını bulmak için Cassia'yı kaçırıyor.
Kitabı okurken bir yandan Fredrik'in karısına olan aşkını okurken diğer yandan Cassia'ya yavaş yavaş aşık olmasını okuyorsunuz. Kitap çok aksiyonlu bir kitap değil aslında. Yan olaylar oluyor ama Fredrik ve Cassia arasındaki mevzu daha sakin bir çizgide ilerliyor. Diğer yandan Fredrik ve Cassia sahnelerini okurken geriliyorsunuz. Her an bir şeyler ters gidecek hissiyatıyla okuyorsunuz kitabı.
Izabel ve Fredrik arasından bir dosluk bağı gelişiyor. Bu kısımları okumak keyifliydi. Izabel'in Fredrik için beslediği sempati güzel yansıtılmıştı.
Kitabın sonu tam bir ters köşeydi benim için. Hem inanılmaz derecede şaşırdım hem de bir o kadar hüzünlendim. Fredrik böyle bir sonu hak etmemişti bence.
Kitap genel olarak güzeldi. Çiçek böcekli tatlış bir kitap değildi ama okuması keyifliydi.
Sevgilerle <3
#rüzgarafısıldamak
Bazı hikâyeler sondan başlarmış, benimki de öyle bir hikâye işte. Öyle miskindin ki yaşamayı bile beceremedin, dediğini duyar gibiyim şimdi. Haklısın, ben bana bahşedilen hayatı sonuna kadar yaşamayı göze alamayacak kadar tembelmişim, son sayfasına kadar okunmak istenmeyen kitaplar gibi yavan ve renksizdi ömrüm, kimseye daha fazla gölge olayım
Sable Peak ~ Devney Perry
Vera, yaşadığı onca zorluktan sonra Edenler'le kalmaya başlıyor onların yanında çalışıyor. Ve Mateo'dan hoşlanmaya baslıyor. Bu hoşlantısını asla Mateo'ya belli etmiyor. Bir gün aile yemediğinde Mateo gecikiyor ve geldiğinde Alaska'ya gitmesi gerektiğini ve bir kızı olduğunu söylüyor...
Serideki en sevdiğim kitap Juniper Tepesi'ydi ama bu kitapta onunla aynı yere sahip oldu. BAYILDIMM. Hem çok mutlu oldum hem de çok duygulandım. Tüm duyguları yaşadığım bir kitap oldu.
MATEO EDENN!!! Hem pilot hem bekar baba. Sevmemem inkansız. Muhteşemdi. Harika bir baba harika bir evlat, harika bir kardeş, harika bir sevgili 10/10 birisi. Kızıyla sahneleri çok tatlıydı keşke daha çok okusaydık.
Vera bebeğim beni çok duygulandırdı. Yaşadığı onca şeye rağmen asla pes etmemesi ayakta durması çok tatlıydı. Allie ile olan sahnelerini sırıtarak okudum. İkisinide yemek istiyorum
Allie o kadar tatlı bir bebekti ki Babasına "babacığım" vera'ya "we'va" diye sesleniyordu ısırıcammm🩷
Çok güzeldi. Sonuna kadar çifte doydum. Her açıdan mutluyum. Edenleri da bir arada çok fazla gördük o da ayrı güzeldi. Çok duygulandığım yerler oldu, özellikle göl sahnesinde mahvoldum. "Swim Vera" cümlesi beni bitirdi.
O kadar güzeldi ki. Son sayfalarda mutluluktan gözlerim doldu. Bu serinin bu ailenin ben de hep ayrı bir yeri olacak. Hepsini o kadar seviyorum ki
+18 bir kitap.
Merhabalarr, Hedef Sensin kitabı kesinlikle benim severek okuduğum kitaplar arasına girdi!
Kısaca konusundan bahsedelim. Gazeteci Zeynep Erdem bir gün evine geliyor ve yatağında tanımadığı bir kadının cesediyle karşılaşıyor. Yan komşusu olan Güçer ise bir savcı ve ölen kadını en son gören kişi. Kitap genel olarak bu cinayetin çözülmeye çalışılmasını ve Zeynep ile Güçer'in birbirlerine olan aşkını anlatıyor. Spoiler vermemek için çok anlatamıyorum ancak bu kitabı okumalısınız.
Yazarın dili akıcıydı. Kahraman bakış açısıyla anlatılsaymış belki daha güzel olabilirmiş ama bu anlatım da beni rahatsız etmedi. Kitabın sonunda Güçer'in Zeynep'e kendini düzeltmesi için zaman vermesini açıkçası saçma buldum. Ben her şeyin üstesinden beraber gelmelerini beklerdim. Ancak bu da çok uzun sürmedi zaten. Kitabın finali ise kesinlikle çok güzeldi. Hem cinayet çözüldü hem de tam bitmesi gereken yerde bitti.
Yine de siz sadece çok iyi bir polisiye okumak istiyorsanız bu kitap sizi tatmin etmez. Ben içinde duyguların olmasını belki de sevdiğim için kitabı beğendim.
