Deli, elini burnuna götürüp nanik yaptı: -İnmem! Bir deliyi bakan yapanların arasına iner miyim ben!.. -Haydi kardeşim, seni bakan da yaptık, öbür bakanlar seni bekliyor. Haydi in!.. -Yağma mı var? İneyim de beni tımarhaneye kapatın! İnmem!.. İhtiyar adam, -Boşuna uğraşmayın, inmez! dedi. Ben bu delileri çok iyi bilirim. Sizi de bakan yapsınlar, siz de inmek istemezsiniz.
‘’Sen de çok iyi bilirsin ki Celme, Moğol diye ayrı bir ulus yoktur. Bundan başka ben de eski Göktürkler soyundanım. Ben bu göçebe avulları, senin Moğol, Türk, Tatar, Özbek, Kırgız dediğin cılasınları bir araya, bir bayrak altına alacağım. Ben Türk, Tatar, Moğol derdinde değilim. Ben avul başbuğu değil ulus hakanı olacağım. Bilirim bu zor iştir. Çok kan dökülecek… Fakat sonunda kurulacak Göktürk Hakanlığı kardeşlerin kardeşlerle, komşuların birbiriyle ikide bir cenk etmelerinin, kan dökmelerinin önüne geçecek.’’
Reklam
"Ben aşka sahiptim. Öyle bir aşk ki hem de... Benim acımı sadece kaybedenler anlar. Çaresizler anlar. Ben çok iyi bilirim bir hayatın değerini. Çünkü yaşayamadığım bir hayata sahip olunca öğrendim bir yaşamın ne kadar değerli olduğunu. Yaşayamayınca ve yaşatamayınca öğrendim. Bütün hayaller kursağımıza dizilirken öğrendim. Ellerin boş kalmışlığı acıtır kalbi. Yüreğinin gün be gün alışmaya zorlanması mahveder benliği. Unutmak istemezsin ama buna mecbursun. Hayatın devam etmesi diye bir tabir var. Çünkü her gün ölümü hak etmiş oluyorsun. Bu yüzden yaşamalı ve her gün ölmelisin. Çünkü hayat sana bunu layık görüyor. Öl diyor. Ama bir gün değil her gün... Yan istiyor. Öyle böyle değil ateşlerin en kızgınıyla yan istiyor. Sevme istiyor. Bir daha onun gibi kimseyi sevme ki, hayata karşı hep yenik ol istiyor..."
"Çok iyi bilirim 'kelebeklerin neden kırılgan' olduklarını : kelebek olmayı seçtiklerinden"
OLGUNLAŞMAK... Can Dündar' dan... Artık eskisi gibi her hafta sonu birileri ile dışarı çıkmak istemiyorum. Beni yoran ilişkiler, yeni tanışmalar, yeni yüzler aramıyorum. Eski dostlukların da özetini çıkarmaya başladım. İlişkilerde tasarrufa gidiyorsun her şeyde olduğu gibi ve gereksiz insanları hayatından atmak istiyorsun. Yapmacık, inanmadan
Bazı geceler vardır, aklında olup yanında olmayanlar kaçırır uykunu... Nereye dönersen dön, ne içersen iç, ne kadar dua edersen et olmaz... Bir zamanlar sen olmadan uyuyamadığını söyleyen birinin başkasıyla uyuyor olma ihtimali boğar seni. Buna engel olamazsın. Arayamazsın, soramazsın, duyamazsın... Yani kalbin kırıksa uyumazsın. Ne
Reklam
KÖŞEDE BEKLEYEN ASKER Otobüs yolcuları elinde beyaz bir baston taşıyan genç ve güzel kadının otobüse binişini içten gelen bi sempati ile izlediler. Basamakları geçti, boş olduğu söylenen koltuğu el yordamıyla buldu, oturdu, çantasını kucağına aldı. Bastonunu koltuğa yasladı. 34 yaşındaki Susan, bir yıldır görmüyordu. Bir yanlış teşhis sonucu
Değirmenci, Oğlu ve Eşek İki şairimiz, Malherbe ve Racan, Baş başa kalmışlar bir gün. Aralarında açık konuştukları için: - Sana bir şey soracağım, demiş Racan; Sen görmüş geçirmiş adamsın, Hayatı benden iyi bilirsin. Benim artık karar verme zamanım. Ben kimim, nem var, ne işe yararım? Bunları senden iyi bilen yoktur. Ne dersin? Gidip taşrada
Sayfa 93
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.