Sıfır numara üçkâğıtçıdır, –dedi.– Sizi bir güzel dolandırır, üstüne de oturur, sizinle yemek yer! O takımın hepsini çok iyi bilirim: Al birini vur ötekine! Bütün kent onlarla doludur! İlaç için bir tane namuslu adam bulamazsın! Hepsi birbirinden alçak, aşağılık ve haindir! Tek namuslu adam savcıdır içlerinde; ama doğrusunu söylemek gerekirse, o da domuzun tekidir!
Seni hemen unuturlar. Hemen senin gibi şaşkın bir başkasını bulurlar. Ben böylelerini çok iyi bilirim.
Reklam
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır. Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
"İyi niyet ha! Ben bunu çok iyi bilirim Andy. İnsan o yola girdi mi, doğru cehenneme gider."
Sayfa 266 - Altın KitaplarKitabı okuyor
Nietzsche'nin saldırdığı, insanın gücünden değil, zayıflığından kaynaklanan sevgidir. O "Komşunuzu sevmeniz, kötü bir kendinizi sevmedir. Kendinizden komşunuza kaçarsınız ve bir erdem yaratmak istersiniz bundan. Ama özgeciliğinizin iç yüzünü bilirim ben..." dedikten sonra kesinlikle ekliyor: “Kendinize katlanamıyor ve kendinizi yeterince sevmiyorsunuz." Nietzsche'ye göre, birey "çok büyük bir önem taşımaktadır.” “Üst-insan", almak için vermeyen, iyi yürekli davranarak yükselmeyi istemeyen, -gerçek iyilik örneği diye, bir öncül olarak kişinin zenginliğini 'saçıp savurmayan', gerçek iyiliğe, soyluluğa ve ruh yüceliğine sahip olan kişidir." Nietzsche bu düşüncesini Böyle Buyurdu Zerdüşt (Thus Spake Zarathustra) adlı kitabında da "Kimi kendisini aradığı için gider komşusuna, kimi de kendisini yitirmek istediğinden..." tümcesiyle dile getirmektedir.
Benim adım kinyas
Benim adım Kinyas. Gün ağrıyor. Başım ağrıyor. İsmimi kendime ben verdim. Bitmeyen bir öfke ve bitmeyen bir mutsuzluğun ifadesi. Bütün insanlara kızgınım. Yaşadıkları için. Hayattan midem bulanıyor… Ateşle oynarım. Yeterince benzin ve karşımda oturan adamın ceketinin iç cebindeki çakmakla dünyayı yakabilirim. Benim adım Neron. Geceleri, çaldığım
Reklam
Zincirlerden kurtulmak istedikçe onlar daha da sıkacak seni.Ah, o zincirler yok mu onların nasıl bir bela olduğunu ben çok iyi bilirim
“Bundan ötürü, okumayı sevdiğim nadir şeyler arasında, tiyatro oyunlarına ayrı bir zaafım vardır. Her yeni gün, bende farklı bir oyun seyreder, ruhların Mercator projeksiyonuna göre bir düzleme nasıl yansıtılacağını iyi bilirim. Aslında pek sıkıntımı giderdiği de yok bunun, dramaturglar öyle çok, öyle benzer, öyle büyük hatalar yapıyorlar ki. Beni gerçekten tatmin edebilen bir dram çıkmadı. İnsan psikolojisini, bir bakışta bütün tenhaları yoklayan bir şimşek berraklığıyla incelerken, ruh çözümlemesindeki ve tiyatrocuların yapısındaki kabalıktan rahatsız oldum; bu konularda okuduğum azıcık şey, yazılı bir sayfanın orta yerindeki bir mürekkep lekesi gibi tiksindirdi beni.”
çok iyi bilirim bu hissi..
Dış dünyaya durmaksızın gülümseyen yüzümü gösterirken, iç dünyam ölüydü. İşte bu, bin derdi tek bir saç teliyle taşımak gibi, yağa ter karıştırmak gibi bir çabaydı.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.