Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
sevdiklerinizin kıymetini bilin
İnsan gönülden sevdiği bir kişiyi ya bedenen bu dünyada, ya da ruhen kalbinin en derinlerinde bir yerde kaybedince ve bu kaybedişin ardından da sevdiği kişiden sadece geri dönüşü olmayan acı ve özlem duygusunu duymaya başlayınca o güne kadar üzüldüğü, sevindiği ya da peşinden koştuğu dünyalık ne varsa bunların ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlıyor. Bisikletten düşüp ayağını incitmiş acı duymuşsun, serçe parmağını masanın sivri köşesine çarpmışsın, mutfakta yemek hazırlamak niyetiyle soğan doğrarken elini kesmişsin; çok sevdiğin elbiseyi giymişsin, çok iyi bir işe başlamışsın; evmiş, paraymış, araziymiş, malmış, mülkmüş bunların hepsi boş geliyor artık. Bunu, annesini ya da babasını çok sevmesine rağmen onları toprağa vermek zorunda kalan kim varsa o kişiye sorabilirsiniz. Mutlak aynı cevabı verecektir. Acısı ve özlemi yüreğinden gelecek kelimeleri bastırmaz, susturmazsa eğer...
Kendimi hiçbir yer­de iyi hissedebildiğim de yok. Burası, şurası, orası, her yer ürkü­tücü. Bana öyle geliyor ki, bütün bunlar çeşit çeşit gözdağı ver­melerdir. Anlatamayacağım şeyler işte. Şu aşağısı var ya, yukarı­dan çok mu farklıdır. Ama, yine her ikisinin de varlıklarıyla teh­dit edici oldukları, gözdağı verdikleri kesin.
Reklam
Şunu çok iyi biliyorum ki samimi bir iletişim kurulmadan, kalpler ısıtılmadan, gönüller hazırlanmadan ve zihinlerde merak oluşturulmadan yapılan konuşmaların ya da verilen öğütlerin çoğu boşa gidiyor.
104 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Kitabın gerçek bir hikayeden esinlenildiğini okuduktan sonra araştırmalarım sonucu kavradım. Kitabın gereceğe duyarlılığı beni çok şaşırttı hikaye gerçekten de 1518'de Strazburg'da yaşanıyor. Birkaç yüzyıl boyunca binlerce insanı etkileyen dans çılgınlığı münferit bir olay değildi ve çağdaş raporlarda iyi bir şekilde belgelendi. Yine de
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,579 okunma
Ben şimdi aşırı düşünmekten uyuyamıyorum ya. Şimdi ben kafamda zibilyon tane derdi düşünüp çözemiyorum ya. Bu uykusuzluklarımın bedelini hasta ve bitap düşüp bi de bunu çekiyorum ya. Heh işte aynısı tıpkısının aynısını yaşa istiyorum. Bana bile isteye yaşattığın ne varsa Beni düşünmeden umursamadan yaptığın ne varsa hepsini ama hepsini yaşa. Allahım Benim içimdeki AH ı biliyosun Sana havale ediyorum. Bugünler bitecek her şey geçecek bana yalnız yardım edecek Sensin……. Seni çok seviyorum ALLAHIM iyi ki SEN varsın. SEN olmasaydın Vallahi Billahi kalbimi ferahlatacak hiç bir şey yok şu dünyada….
256 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bugüne denk söylenmiş ve gelecekte de söylenecek pek çok trajik öykü var, fakat bu kitapta ki olaylar öykü değil sadece gizlilik gerekçesiyle isimlerin değiştirildiği gerçek bir yaşam hikayesidir. Afrika da bir kadın olmak,bir kültürün çocuklarına yaptıkları ile ilgili söylenmiş ya da söylenebilecek bundan daha kötüsü yoktur. Hayatımda
Çöl Çiçeği
Çöl ÇiçeğiWaris Dirie · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 20142,919 okunma
Reklam
Ortak yönlerimizle buluşup açık oturum Kalb ve nefs mücadelesinde nedir durum Konumuz basiretlilerin yaptığı yorum Dost meclisi ya konu konuyu açar Bu sunum cemaatlere paket servis Tek kalırsan kurtulamazsın adı yeis Din rahmet dini imamın olacak yok beis Vesveseye aldanan yalnızlığa kaçar OL RASUL ve sahabeler nasıl yaşadı Nesilden nesile bunu
Niye hep aynı kişi olmayı bekliyorsunuz ve niye aynı kişi olmadığınızda kendinizi tutarsız olarak yargılıyorsunuz? Çok basit ya, kimi günlerde sabah duş almak iyidir, kimi günlerde uyumadan önce duş alırsın ve bu iyidir. Her zaman iyi olan değişir. Her gün aynı insan değiliz. Eskiden değişmeme özelliğime "karakter"derdim.Yemin ederim ki bu bir yanılgı, karakter bambaşka bir şey.İnsan esnek bir canlı. Değişir,vazgeçer,aklı kayar,dönüşür. Bunlar karaktere dahil.Yeri geldiğinde kendi iyiliğin için kendi fikirlerinden vazgeçebilmek asıl mesele. Zaten her şeyi başımıza bu "olduğum insan olmalıyım" katı felsefesi getiriyor. Yahu olduğun insan diye bir şey yok. Sen daha olmadın, dur bir sakın ol. Gevşeyin ya, yol bu, uzar kısalır, bir gün öylesindir bir gün böyle. Hep aynı insan olacaksan ömür niye var?
İçimden gelen dizeler.
14.05.2024 cezaevinde kurs verdiğim günlerden biri daha bittiğinde infaz koruma memurunu beklerken ilk kez açık olan pencereden şöyle bir bakayım dedim, gördüğüm manzara alt kattaki koguslarin küçücük duvarlar şeklinde bahçeleri ve her koğuşun içinde mahkumların farklı farklı aktiviteler yapıyor olmasaydı. Bir an kendimi dizi sahnesi izliyor gibi hissettim. Yaşadığımız hayatın güzelliğini, özgürlüğün ne demek olduğunu o an çok iyi anladım. Benim ders verdiğim kişiler de asla unutamayacağım kadar istekli ve öğrenmeye açık insanlar. Hani cezaevi deyip geçiyoruz ya işte öyle değil, içinde farklı hayatlar farklı hikayeler barındırıyor. Kısa zamanda burası bana çok şey öğretti ve öğretmeye devam ediyor. Buraya not etmek istedim her zaman halimize şükür etmeliyiz, emin olun ki sizlerden çok daha ağır şartlarda insanlar var ve pes etmeden her gün o ağır şartların içinde bile öğrenme isteklerini koruyup kendilerini geliştiriyorlar. 👏👏
Eski dünyanın insanları daha iyi n e ş e l e n m e y i b i l i y o r l a r d ı : bizim bildiğimiz ise d a h a a z s ı k ı l m a k t ı r ; onlar kendilerini iyi hissetmek ve şenlikler düzenlemek için hep yeni fırsatlar yaratıyorlardı, keskin zeka ve derin düşünüş zenginliğiyle arayıp buluyorlardı: biz ise tinimizi acı çekmemeyi, sıkıntı kaynaklarının ortadan kaldırılmasını hedefleyen görevleri yerine getirmek için kullanıyoruz daha çok. Acı çeken varoluş söz konusu olduğunda, eskiler unutınaya ya da duyumu bir biçimde hoş duyuma çevirmeye çalışıyorlardı: onlar hafifletici çareler bulmaya çalışıyorlardı, biz ise acının nedenlerine İnıneye ve genelde önleyici etkilerde bulunmaya çalışıyoruz. - Belki de daha sonraki insanların, üzerinde yeniden neşenin tapınağını inşa edecekleri temelleri atıyoruz.
Sayfa 90
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.