Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu açıdan (spor), kitlenin aptallaştınlmasından söz edilebilir mi? Kesinlikle. Hem sonra spor, kendini suçlayacak çok şeyi olan ülkeler için iyi bir mazerettir. Zaten bu da televizyonda rahatça görülüyor, biraz utanç duyduğumuzda: Evet şim­di... hemen spor. Bu şekilde, örneğin insanlar Beziers-Ar- mentieres maçının sonucunu dinler ve o sırada
Sayfa 116 - MonoKL Yay. 1. Baskı: Temmuz 2012
İlkel insanın iyi de ya da kötüde bizden daha basit ve daha çocuksu olduğu doğrudur. Biz bunu kendi içinde çok tuhaf karşılamayız. Buna rağmen Arkaik insanın dünyasına yaklaştıkça tuhaf duygular hissetmeye başlarız.
Reklam
Bu sene çok az kişi bana iyi yıllar ya da mutlu Noeller diledi. Çok tuhaf, insanlar büyük bir mutsuzluk yaşayanlara mutluluktan bahsedemiyor. Anlamıyorum. Aslında tam da büyük bir mutsuzluk halinde mutluluk dileklerine ihtiyaç vardır, halihazırda mutlu olanların ihtiyacı yoktur. Mutsuz olduğunuzda, sanki herkes öyle kalmanızı diliyor. Sonsuza kadar.
"Avcı-toplayıcıların mükemmelen yapabilecekleri halde toprağı ekmemelerinin nedeni, öteki türlü daha iyi yaşadıklarına inanmalarıdır- doğru ya da yanlış. Kaldı ki çoğu zaman, komşu halkların uyguladıkları tarımsal yaşam tarzını bilirler. Fakat onları taklit etmeye karşıdırlar, çünkü kendilerince, toprağı işlemek çok fazla emek gerektirip çok az eğlenceye izin vermektedir."
En çok nefret ettiğim erkekler bana öğüt vermeye kalkışanlar ya da beni yaşadığım hayattan kurtarmak istediğini söyleyenlerdi. Onlardan daha çok nefret etmem, benden daha iyi olduklarını ve yaşamımı değiştirmek için bana yardımcı olabileceklerini sanmalarındandı. Şövalye gibi görürlerdi kendilerini başka koşullarda oynayamadıkları bir roldü bu. Benim düşük bir insan olduğumu anımsatarak, kendilerini soylu ve üstün hissetmek isterlerdi. Kendi kendilerine, Ne harika bir insanım ben. Şu sürtüğü çok geç olmadan bataktan çkarmaya çalışıyorum,derlerdi.
Çözülüşü var evre evre, başaşağı gelişti, her bir evre onu öncekinden daha çok hırpaladı; çünkü insan beyni milyonlarca yıldır kendi icat ettiği, tedavüle soktuğu ve milyonlarca yıldır milyonlarca ülkede, acıyla uluyan milyonlarca yaratık üzerinde kullandığı işkence aletlerinden çok daha iyi bir işkencehanedir.
Reklam
Sezgiyle bağlantıyı güçlendirmenin bir başka yolu, kimsenin canlı enerjilerinizi, yani kanılarnızı, düşüncelerinizi, fikirlerinizi, ahlaki değerlerinizi, ideallerinizi bastırmasıma izin vermemektir. Bu dünyada çok az doğru/yanlış ya da iyi/kötü vardır. Öte yandan, yararlı ve yararlı olmayan vardır. Kimi zaman yıkıcı şeyler de vardır, doğurgan şeyler de. Uygun bir şekilde bütünleşmiş ve iyi niyetli eylemlerin yanı sıra, öyle olmayan eylemler de vardır. Ama bildiğiniz gibi, bir bahçenin ilkbahara hazır olması için, sonbaharda tersyüz edilmesi gerekir. Bahçe her zaman çiçeklenemez. Ama bırakın, hayatımızın altüst oluşlarını kendi içsel döngüleriniz düzenlesin, dışınızdaki başka güçler, kişiler ya da içinizdeki negatif kompleksler değil.
Ayrılık ya da ölüm, fark etmez, bir yokluğun üstüne her şeyi yeniden yaşanabilir bir vakte ayarlamak gerekir, çok iyi biliyorum. Mekanizmamı söktüm baştan kuruyorum.
Bir Kavramsal Ucube : Kültürel İktidar
Kültürün ya da iktidarın kendisi çok matah bir şeymiş ya da şairin erişilmez konumu, zaman ve mekân üstülüğü için bir anlam ifade ediyormuş gibi bu sözde makamın peşine düşen şairler ve edebiyatçılar yığını boşuna cilt cilt dergi ve kitap çıkarıp, boşuna görsel medyada alan işgal etmektedir. Herhangi bir iktidara veya iktidarcığa yularıyla bağlı bir zihnin ve dilin bu ülkeye de dünyaya da söyleyebilecek tek sözü yoktur. Bütün "bizden"ciler Türk şiirinin hayati organlarına, kan damarlarına tutunmuş urlardır. Çünkü şairin "biz"i olmaz. Şair yalnız olduğu ölçüde şairdir ve şair olduğu ölçüde de yalnızdır. Toplumun da sermaye ve iktidar sahiplerinin de sevebileceği bir adam değildir. İyi şiirin bir biçimde delilik ve müntehirlikle dirsek teması ilerlemesi bundandır. Kovulmuş, dışlanmış, sindirilmiş, ezilmiş, ötelenmiş, sevilmemiş, tükürülmüş, makbul görülmemiş, makul görülmemiş, meşru görülmemiş kişidir şair; garip bir şekilde hiç kimsenin söyle- yemeyeceği yücelikte sözler söyleyebilen bir "orada olmayan adamdır. Şairin ancak bu paradoksal ontolojik duruşu onu şair kılmak için yeter sebeptir. Ne kadar yok oluş, o kadar şiir!
"Seni seviyorum,” dedim bir kez daha ve titrek elimi uzatarak elini tuttum, dudaklarıma götürdüm, öptüm. Hiç karşı koymadı ama olduğu yerde hafifçe sindi. Haşin değil fakat çatık kaşların eşlik ettiği, kederli ve şaşkın bakışını görebiliyordum. Ardından bir karara varmış gibi elimi kendine doğru çekti ve aynı anda kendisi de biraz öne
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.