Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
192 syf.
6/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Doydum artık bana müsade, bir yer bulmalıyım bu yazardan uzak...
Herkese selam. Kötü bir dark türü deneyimiydi benim için. Yazarla yollarımı net ayırıyorum. Gerçekten kitapta mantıklı bulduğum tek cümle Tyler'ın kendisine sorduğu "neden aklındaki en önemli şey onu becermem olan azgın bir ergen gibi davranmıştım?" oldu. Bütün bir kitap boyunca bunun üstüne gidilmesini ve çiftin profesyonel bir
Gece Yarısı Ayini
Gece Yarısı AyiniSierra Simone · Pukka Yayınları · 202425 okunma
Bir diğer önemli ve daha güncel gelişme ise Nobel Ödüllü ekonomist Elinor Ostrom’un çalışmalarında karşımıza çıkıyor. Ostrom’un araştırmaları hem merkeziyetçi yapıların hem de özelleştirme gibi piyasa mekanizmalarının herkesin faydalanmasını gerektiren ortak kıt kaynak durumlarında çözümsüz kaldığını, bu yöntemler yerine kendi kendine organize
Reklam
240 syf.
8/10 puan verdi
Keyifle değil hayretle
Yine keyifle okuyacağınız bir Ahmet Şerif İzgören kitabı demek isterdim ama keyifle değil hayretle okuyacağınız bir eser.Bu kitap yayımlandığı dönemde eşikaltı uygulaması çok gizli gizli yapılıyordu.Yıl 2024 lere geldiğimiz de eşik oldu delik deşik.Artık her anlatılmak istenilen açık açık gizli olmadan sunulmaya başladı.Bundan ileri ki yılları düşünmeye gerek bile yok.Alanın da yayımlanan Türkiye de ilk eser olma özelliği bakımından son derece önemli bir eser diyebilirim.Her nekadar mantıklı olarak nitelendireceğiniz bir çok unsur olsa da mantıklı olmayacağını düşündüğünüz bir çok unsurun olacağı bir eser.Bu yüzden bazı durumlar kafanıza yatmayabilir.Bence bazı yerler de yazar abarttığını düşünüp yazara katılmasak da sorgulayıcı bakış açısı ile bakmanın çok yararlı olabileceği kanısındayım.
Eşikaltı Büyücüleri
Eşikaltı BüyücüleriAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 2006164 okunma
Aslında başkalarının görüşlerine verdiğimiz değer ve bu görüş hakkındaki sürekli endişemiz, neredeyse her mantıklı amacı aşar; öyle ki, bir tür genel yaygınlığı olan ya da daha çok doğuştan gelen bir düşkünlük olarak görülebilir. Yapıp ettiğimiz her şeyde, neredeyse her şeyden önce başkalarının görüşü gözetilir ve daha yakından baktığımızda, yaşadığımız tüm kaygıların ve korkuların bu görüş hakkındaki endişemizden kaynaklandığını görürüz. Çünkü, bizim hastalıklı bir hassaslıkta olduğu için sık sık hastalanan tüm özgüvenimizin, tüm kibirliliğimizin ve iddialarımızın ve aynı zamanda tüm gösterişimizin ve böbürlenmemizin temelinde başkalarının görüşü yatmaktadır. Lüks, bu endişe ve düşkünlük olmadan, olduğu şeyin onda biri bile olamazdı.
Fanatikler ile bağnazların nadiren mantıklı hareket ettiklerini öğreneli çok olmuştu.
Sayfa 232 - Martı YayınlarıKitabı okudu
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
“Hayatımız bazen kirli bir su birikintisi gibi bir yer olabilir. Ancak bu hikaye o kirli su birikintisinin içinde bile parıldayan yıldızlar olduğunu unutmamanın hikayesidir.Bu kitabın bugün yıldızların parılladığı kirli su biri birikintisinde yürüyecek çocuklara bir tür kılavuz olabileceğine inanıyorum zor ve korkutucu olabilir ancak kaçmadan,
En Uzun Gece
En Uzun GeceLuly · Athica Books · 202413 okunma
Reklam
Doruğa ulaşmasına çok az kalmıştı, tatmin neredeyse oradaydı ve o tatminin muhteşemliği içinde boğulmaya hazırdı. Clay incileri daha da derine itmeye başladığında Julia onun adını sayıklamaya başladı. Sonra, sadece birkaç saniye içinde, o puslu köşenin ucunda acı ve- rici bir şekilde sallanırken, kolyeyi çekerek içinden çıkardı. İnciler vücudunu
Sayfa 46
Yeri gelmişken söyleyeyim Kolakowski ilahiyatçıların dine faydadan çok zarar verdiklerini söylemekte haklıdır. Tanrı’nın varlığına ‘mantıklı kanıt’ getirmek için başa döndükleri her seferinde bunu yapmaya devam ederler. İnsanlığın, mantığa hizmet etmesi ve mantığı yüceltmesi için akademisyenleri ve diplomalı danışmanları vardır, insan Tanrı’ya mucizelerinden ötürü ihtiyaç duyar, mantık yasalarına uysun diye değil.
Allah Neden Günah İşlememize İzin Verip Sonra Bizi Cezalandırıyor?
Bir kıyaslamayla bunu anlatalım. Devlet her vatandaşının rahat etmesini ve güzel imkânlara kavuşmasını ister.Bunun için örneğin geniş yollar yapar, hızlı arabalar almasına izin verir. Geniş yolda hızlı araba kullanan bir gencin kaza yapması sonucu ölmesi üzerine kazazedenin ailesi devlete şöyle bir suçlamada bulunabilir mi? Neden devlet böyle geniş yol yaptı, neden hızlı arabaların ülkeye girişine ve oğlumuzun almasına izin verdi? Bu soru acılı anne-baba açısından düşünüldüğünde çok da mantıksız değil. Onlara göre bu dediklerine devlet müsaade etmeseydi, bu felaketi ve acıyı yaşamayacaklardı.Halbuki devlet,bütün bunlara izin verirken vatandaşının zarar görmemesi ve acı çekmemesi için kurallar koymakta.Yolda nasıl ve ne kadar hızla gidileceği, arabanın ne şekilde kullanılacağını belirlemekte. Bu kurallara uymayan bir şahsın zarar gördüğünde dönüp devleti suçlamasını hiç kimse mantıklı bulmaz.
Kadın hizla tepki verir, yakınlık ve birliktelikte sığınak arar. Duygularını paylaşır ve erkeğin de aynı şekilde davranmasını ister. Erkekse, kadına kabul edilemez gelen bir tarzda mantıklı davranır. Böylece kadın daha çok izler, adamın ne düşündüğünü ve ne hissettigini daha çok bilmek ister ve erkek daha da uzaklaşır. Erkek uzaklaştıkça kadın daha çok izler ve kadın izledikçe, erkek daha çok uzaklaşır. Kadın erkeği soğuk, tepkisiz ve insan dışı olmakla şuçlar. Adamsa kadını zorlayıcı, isterik ve denetimci olmakla. Bu klasik senaryonun alışılmış sonucu nedir? Temposu giderek yükselen bu takip ve çekilme dansı bir süre devam ettikten sonra kadın, terapistlerin "tepkisel mesafe" adını verdikleri duruma girer. Kendini reddedilmiş hisseden kadın en sonunda, kendi başının çaresine bakmaya başlar. Adam artık ihtiyaç duyduğundan daha fazla rahatlığa sahiptir ve zamanla, ilişki kurma umuduyla kadına yaklaşır. Ama artık çok geç kalmıştır. Kadın öfkeyle, "Sana ihtiyacım olduğunda neredeydin?" der. Bu noktada, mesafe koyucu ile takipçi bir süre rollerini değiş tokuş edebilirler.
Reklam
Ermeniler yaptıkları kanlı saldırıları konuşmuyor!
ABD'li Orta Doğu uzmanı Profesör Michael Gunter, 1915 olaylarının yıl dönümü olarak kabul edilen 24 Nisan'a ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gunter, "Ermeni çeteleri, 1915 olaylarından çok önce katliama varan isyanlar düzenledi ancak Ermeniler, kendilerinin masum olduğu imajına zarar vermemek için yaptıkları kanlı saldırıları
Çok mantıklı kıskanç erkek manifestosu :)
… karımı erkek kılığında gezdiriyorum…
Sayfa 60 - İLETİŞİM YAYINLARI
260 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Celal Şengör'le yapılan bir soru-cevabın yazıya geçirilmiş hali olan bu kitapta net bir konuya odaklanılmak yerine Celal Şengör'ün çeşitli konular hakkında fikirlerine yer verilmiş. Celal Şengör'e katıldığım ve katılmadığım yerler vardı, bunları puanlamaya dahil etmemeye çalıştım ama incelemenin devamında yorumlayacağım. Genel
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı EtkiliyorCelal Şengör · Masa Yayınları · 20232,277 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sefalet pek az okunma oranına ve pek hoşnut yorumlara sahip olmasa da bence zamanına göre gayet güzel bir dille yazılmış pekala iyi bir kitap. Açıkçası kitap ne zaman yazılmış, daha doğrusu hangi edebi döneme denk geliyor bilmiyorum ama kitapta ara ara şu Tanzimat Dönemi yazarlarının yaptığı hataları görmek mümkün. Hatalar dediysem de bu ismi
Sefalet
SefaletEmine Semiye · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022286 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.