Friends izleyenler bilir, Joey ve Rachel bu kitabı bayılarak okuyorlardı hatta Joey okurken ağlıyordu. Ben de dizide görünce kitabı merak ettim ve hemen satın alıp okumaya başladım.
Sıcacık, iç ısıtan bir hikayeydi o yüzden yavaş yavaş keyfini çıkararak okumak istedim. Birbirinin tamamen zıddı oldukları halde bu kadar uyum içinde yaşayan kardeşleri okumak çok güzeldi. Kitapta kardeşlik ilişkisi o kadar güzel anlatılıyordu ki 2 erkek kardeşim olduğu halde onların ilişkilerine özenmedim desem yalan olmaz. Sanırım kız kardeşle daha farklı bir ilişki oluyor.
Ah Bayan March'e aşığım resmen, kadından anlayış fışkırıyor. Kızların anneleriyle olan ilişkisini de çok kıskandım. Zaten genel olarak kitabı okurken hep birbirleriyle olan ilişkilerine, yaşantılarına imrendim . Bunun dışında o dönemde kadınların üstünde bulunan toplum baskısını çok güzel bir şekilde anlatılıyordu. Özellikle Jo'nun bu duruma karşı çıkan, dikbaşlı bir karakter olmasını çok sevdim. Yine de Jo ve Laurence'yi yakıştırmadım desem yalan olur. Aralarındaki dostluk ilişkisi çok güzel ama bence bu dostluk ileride bir aşka dönüşecek. Aşk demişken son sayfalarda okuduğumuz John Meg aşkı da çok güzel bir şekilde başladı, bu aşk nereye gidecek çok merak ediyorum.
Bildiğim kadarıyla kitabın devam kitapları da var ama hangi kitaplar ve iş bankası yayınlarında baskıları var mı bilmiyorum. Bilen biri yorumlarda bana yardımcı olursa çok sevinirim çünkü bu hikayenin devamını okumak için sabırsızlanıyorum.
Küçük KadınlarLouisa May Alcott · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,7bin okunma
GENÇ WERTHER'İN ACILARI ÖZELİNDE GOETHE'Yİ ANLAMAK
Bundan yaklaşık on yıl kadar önceydi. Edebiyat öğretmenimizle bir dersimizde, edebi eserlerin toplum üzerinde yarattığı etki üzerine sohbet ediyorduk. Yerli edebiyatımızın en ilginç olaylarından biridir; Ahmet Mithat Efendi’nin gazetede tefrikalar halinde yayınladığı bir romanı mutlu sonla bitmeyince, halk gazetenin kapısına dayanıp, Ahmet Mithat
Ne mi hissettim? Madem ille de bilmek istiyorsun... Çok merak ediyorsan söyleyeyim. Önce inanamadım. 'Yok canım, Feribe yapmaz öyle şey' dedim. 'Yanlış anlıyorum, karıma haksızlık ediyorum' dedim. Kendime kızdım, kötü niyetli olduğum için gücendim. Sonra tabii emin oldum. 'Yapmış demek' dedim. 'Nasıl
Kitap hakkında bir şey yazmak istemiyorum.Çünkü kitapta bir şey yok. Yazarı konuşmak daha iyi, evet yazıyorsan ve ben okuyorsam okuduğum kitap beni tatmin etmeli ,okuduğum her satırı hissetmedikten sonra o kitabı vakit kaybı olarak görüyorum. Boş bir duvarı izlemek daha yararıma olur. Kimseye öneri yapmak veya kötü eleştiri olsun diye yazmıyorum
Son zamanların popular kitaplarından biri olduğu için merak ettim, okumaya başladım, ilk 30 sayfa bitti, neredeyse hiçbirşey anlamadım, çünkü hangi karakter ne zaman konuşuyor, hangi ara diğer karakterin düşüncelerine geçtik bağlantılarını kuramadım. Ama tavsiyem, benim gibi inat etmeniz Tekrar başladım, ikinci okumamda daha iyi anlayabildim.