"Arkadaşlık ve dostluk, yakın kavramlar gibi dursalar da, aralarında büyük farklar vardır. İnsanın pek çok arkadaşı olabilir, dostuysa parmakla gösterilecek kadar azdır. Önce arkadaşını seçersin, sonra da dostluk çizgisini aşabilirse, ona ‘’dostum’’ dersin. Önemli olan bu aşamayı iyi saptayabilmek."
Potansiyel olarak herkes yaşamını tam ve mutlak başarıyla yaşamayı hak eder. Bunu yapamıyorsa nedeni çok önemli bir hususu henüz anlayamamış olmasıdır: Yaşadığı deneyimleri ruhunun amaçlarıyla bağlantılı olarak nasıl yorumlayacağını anlamamaktadır. Bu da bir farkındalık sorunudur.
Reklam
Herkes gibi o da gerekli olanı tespit ediyor ve fedakarlığın asaletini yüceltiyordu ; vatandaşların haklarından ve ödevlerinden memnuniyetle ve ısrarla bahsediyordu ama zihninde , kendisiyle diğerleri arasına temel bir ayrım koyuyordu ; görevleri onlara bırakıyor , kendisine sadece hakları ayırıyordu. Bu onun için doğal bir tutumdu , neredeyse bir içgüdü gibiydi. İster istemez , gördüğü , duyduğu ya da okuduğu her şey eninde sonunda kendisiyle ilgili hale geliyordu ; dünyaya kendi çıkarlarının penceresinden bakıyordu. Çıkarları da dünyanın kaderine bağlı olduğundan , dünyanın kaderi de onun için çok önemli hale geliyordu. Böylece vicdanı rahatlıyordu.
Sayfa 338Kitabı okudu
Onu ilk kez gördüğümde yaşantımda çok önemli bir yer tutacağını sezmiştim. Bu tıpkı, bir filmin daha ilk karesinden bütününü kavramak, sonunu tahmin etmek gibi bir duyguydu. Onu ilk gördüğümde bundan böyle artık benim için çok önemli olacağını sezmiş ve ürkmüştüm. O andan başlayarak yaşantım değişecek, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Bunu nasıl güçlü hissettiğimi ve sarsıldığımı iyi hatırlıyorum. Fakat elimden gelen hiçbir şey yoktu. Çünkü güçlü bir çekim alanının etkisine girmiş, büyülenmiştim. Bütünüyle tuhaf olarak tanımlanacak bir zevkle bu albeniye kapılmıştım. Tamamen kendi isteğimle ve tamamen "ben" oluşumla ilgili olarak.
"Tırnağıyla, duvara, iki yüreği delip geçen aşkın ateşlediği bir ok çizdi. Pek başarılı değildi bu yürekler, çünkü Dolores resimde çok başarısız olduğunu bana hep itiraf etmişti. Ama yüreklerin bir parça eğri büğrü oluşunun ne önemi vardı? Önemli olan, onun eşsiz niyetiydi."
"Bir roman gerçek yaşama benzediğine göre, değer ölçütleri de gerçek yaşamınkileri andırır. Ama kadınların değer ölçütleri çoğunlukla karşı cinsin koyduklarından farklıdır; bunun böyle olması da çok doğaldır. Ama geçerli olan erkeklere özgü değer ölçütleridir. Kabaca dile getirilecek olursa, "önemli" olan futbol ve spordur; modaya taşınmak, giysiler satın almak "önemsiz"dir. Ve bu değer ölçütleri kaçınılmaz biçimde yaşamdan yazına aktarılırlar. Eleştirmen bu önemli bir kitap diye düşünür, çünkü savaşı ele almaktadır. Bu önemsiz bir kitap, çünkü oturma odasındaki kadınların duygularını ele alıyor. Bir savaş sahnesi bir dükkan sahnesinden daha önemlidir."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.