_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Refah Partili, o zamanki adlandırmayla "Beşibiryerde”, her ay bir belediye başkanlığımızın bulunduğu şehirde toplanır ve istişare ederdik. O gün sıra Van'daydı. Ben 1580 sayılı belediyeler yasasını çok iyi inceledim dedim ki "Arkadaşlar bunun 26. Maddesinde 'Belediye başkanı istifa etmeden milletvekili olur. İstifa etmese 15 gün sonra müstafi sayılır' diyor" dedim. Örnek olarak da Jacques Chirac'ı verdim. Adam hem Paris belediye başkanlığını, hem de Fransa başkanlığını birlikte yürütmüş.
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
İçsel çatışması ve endişesi az, yaşamları şaşırtıcı derecede mekanik insanlar vardır. Sayıları çok fazla olmasa da hiç beklemediğiniz bir anda onlarla karşılaşabilirsiniz. Bu tür insanlar, onlara düzenbaz gelen dünyaya (deyim yerindeyse) dosdoğru olan kendilerini uydurup yaşamaya devam etmek için ne denli zahmet çektiklerinin ayrımında olmazlar. Kendilerinin doğal, dürüst ve hiçbir hileye başvurmadan yaşadıklarına inanırlar, şüphe duymazlar. Ve bu yaşamın içinde aniden parlayıveren özel bir ışığın aydınlığında, yaşamlarının yapaylığını görünce, ciddi ve dramatik bir kırılma yaşarlar. Elbet ölene dek bu ışığı hiç görmeden yaşayan ya da gerçeği görmelerine rağmen farklı bir şey hissetmeyen, kutsanmış (bundan başka bir ifade tarzı bulamıyorum) insanlar da az değildir.
İslâm'ın, onu bir itikat biçimi olarak kabul ederek gerekli ibadetleri yerine getirilerek; içinde yaşadıkları cahiliye toplumunun fiili etkinlikleri karşısında fertler halinde kalarak soyut bir kuram halinde temsil edilmesi mümkün değildir. Zira onların bu biçimde var olmaları sayıları ne denli çok olursa olsun İslâm'a pratik bir varlık kazandırmaz. Çünkü bizatihi mevcudiyetini sürdüren cahiliyye toplumu ile organik yönden içli dışlı olan Müslüman bireyler, bu organik toplumun isteklerine ister istemez boyun eğmek zorunda kalacaklardır. İçinde yaşadıkları ve bir sürü organik bağlarla bağlandıkları bu organize toplumun yaşam için mecburi kıldığı ihtiyaçları şuurla veya şuursuz karşılamak, söz konusu toplumun varlığını savunmak, onun varlığını tehdit eden unsurlara karşı mücadele etmek zorunda kalacaklardır. Zira organize olmuş bir toplumsal yapı, kendisine bağlı olan bireylere isteselerde istemeselerde bu tür görevleri yaptırır. Bu bağlamda kuramsal açıdan Müslüman olan fertler, teorik olarak kaldırmaya çabaladıkları cahiliyye toplumunun güçlenmesi yönünde çalışmış olacaklardır. Onun varlığını sürdürmesi için sürekli taze kan sağlayan birer canlı hücre konumunda olacaklardır. Bütün uzmanlıklarını, yeteneklerini bu toplum yaşasın ve güçlensin diye seferber edeceklerdir. İslâmî bir toplum oluşturmak için söz konusu bu cahiliyye toplumunu ortadan kaldırmaya yönelik mücadele vermeleri gerekirken bu böyle olacaktır.
_Kendine gülmeyen ustaya şaşarım. Güler geçerim ona işte. Öz evimde yaşarım. Benzemem hiç kimseye. _İnsanın kendine gülebilmesi; şimdiye değin, en iyiler gerçek anlamından yoksun kaldı bunun; en yetenekliler ise bu konuda bir deha göstermediler. Belki de kahkaha, bilgelikle birleşecek, geriye yalnızca "şen bilim" kalacaktır. Şu anda
Özgüven kendimizle ilgili sahip olduğumuz fikri, kendimizle ilgili yaptığımız yargıları ve insan olarak kendimize verdiğimiz değeri yansıtır. 2. "Düşük özgüven" kendimizle ilgili olumsuz bir görüşümüz olduğu anlamına gelir. Kendimizi yargılamak ve kendimize verdiğimiz değerin az olmasıdır. 3. Düşük özgüvenin temelinde kendimizle ilgili olumsuz inançlarımız yatar. Bunlar, günlük olarak davranış tarzımızla dışa yansır ve yaşamın pek çok alanında hatırı sayılır etkileri olabilir. 4. Düşük özgüvenin hayatımızdaki rolü farklılıklar gösterir. Mevcut bir sorunun nedeni ya da sonucu veya farklı diğer güçlükler için bir yatkınlık faktörü olarak karşımıza çıkabilir.
Reklam
310 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.