Kış aylarında birden hastalandı Mustafa Hoca. Karlı bir günde, karısının ısrarlarına rağmen derse gitmiş ve vasıta bulamadığı için okula kadar yürümek zorunda kalmıştı. Onu yollamak istemeyen Jale Hanım'a, "Bu iş şakaya gelmez, demişti, "Bir mühendisi iyi yetiştirmezsek, sonra felâketlerle karşılaşırız; yapılar çöker, şakası yok
Sayfa 237Kitabı okudu
Zira kalbe varan yollar içinde şeytana ait olanlar bir çok olduğu halde, meleklere ait olan, yalnız bir tanedir. O tek kapıyı diğer kapılardan ayırdetmek zordur. İnsan bu durumda, karanlık gecede yönü belirsiz bir çok yolun başında kalan bir çöl yolcusu gibidir. Yolunu seçebilmek için basiret gözüne ve aydınlatıcı güneşin doğusuna muhtaçtır.
Reklam
zira kalbe varan yollar içinde şeytana ait olanlar pek çok olduğu hâlde, meleklere ait olan, yalnız bir tanedir. o tek kapıyı diğerlerinden ayırt etmek zordur. insan bu durumda, karanlık gecede yönü belirsiz birçok yolun başında kalan bir çöl yolcusu gibidir. yolunu seçebilmek için basiret gözüne ve aydınlatıcı güneşin doğuşuna muhtaçtır. burada basiret gözü, takva ile arınmış kalp, aydınlatıcı güneş de yolun doğrusunu seçmede kendisine rehber olacak olan Allah’ın kitabı ile Resulallah’ın sünneti’ne dayanan bilgidir. yoksa önündeki yollar çok belirsizdir.
Sayfa 528Kitabı okudu
Fatıma'nın Doğumu:
El-Emin Hira Dağı'na çıkalı tam kırk gün olmuştu… Gecenin sabaha yakın kısımlarında çalmıştı kapıyı… Kan ter içinde,rengi ağarmış yüzü ile varmıştı El-Emin, Hatice'sinin yanına… Örtüsünün altına girdiğinde sanki üşüyor gibi gelmişti yolcusu… Hatice onu şefkati ve sevgisiyle bir hırka gibi sarıp sarmaladı… Ertesi sabah dün gece
Talihli Bir Ailenin Sırları
Şems-i fulyam, bir eylül günü Tatyos Efendi dinlerken odalarda Buhurumeryem demiştim sana Sanki duymamıştın öyle bir kelam Yoktu lügatinde sessizliğinin Buldum evlerin tenhalarını Duvarlarla konuştum Bulut biriktirdim bakışlarımda
Sayfa 9 - Nurullah GençKitabı okudu
Mirage... Miraç... Muazzam...
İşte serap'a İngilizcede "mirage" denmesi belki de bir çöl yolcusu gibi olan bizlerin dünya çölünde "serap" olarak gördüğümüz görüntümüzün aslı'nın ötelerde olması ve bunun için de Miraç'a ulaşmamız gerektiğindendir...
Reklam
NİL SERİNLİĞİ içimde kıyamet sahneleri yeni bir haberle göğsüme inen içimde kıyamet saati nil'in damarlarından beslenen kadınlar ve erkekler tevhidin ışığında nöbet eriydiler semanın koruyuculuğunda
Sayfa 68 - 69-70-71-72Kitabı okudu
Demesi kolay ama, Öylesine yanıyor ki içim Bir garip çöl yolcusu gibiyim.
Mekke'de "Rahmân'ın Misafiri" idi hac yolcusu, Medine'de ise "Rahim'in Misafiri". Sanki Güneşten kavrulan, ciğerleri yanan, dudakları çatlayan bir çöl yolcusunu dinlendiren, serinleten, muhabbetle karşılayan bir vâha gibidir Medine. Koşuşturma yerini dinginliğe bırakmıştır burada. Kalabalık da olsa sessiz, sakin ve huzurlu bir atmosfer hâkimdir havaya.
Sayfa 187Kitabı okudu
Bu sessizlik bekçisi Yalnızlık kalabalığının mumu Suskunluklar mabedinin rahibi Umutsuzluk dergâhının kapıcısı Unutkanlıklar yolunun yolcusu Bir şefkat kolunun sıcaklığını değil Karamsarlığın huzur dolu kucağının soğuğunda uyumuş Umudun sıcak nefesiyle uyanmasın diye Bir gecenin yastığına baş koymuş Seherin kanlı işvesi kandırmasın diye kendini Ey kırlangıç! Geri dön Ey Nisanın habercisi kırlangıç! Kaç benden, kaç benden! Kışların ayakları altında solmuş bahçenin Gözleri yolunu gözlüyor değil baharın Çöl yalnızlığının isyankâr tozudur bu Kara bir kasırgadır, bir atlının tozu değil.
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.