"Güneş battıktan sonra ey çöl yolcusu,
Kamer'i takip edersen söyler sana menzilini,
Zamanı dolduğunda onun da çatar veda vakti,
Ol an, Zühre'yi arayacaktır kederli gözlerin,
Sultandır Yedi gök Atlasının Zühre...
(Bu şiir de Çöl yolcusuna öğüttür. Güneş ve gündüz;Fahr-i Kâinat, Seyyidel Mürselin Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizin rumuzudur. Güneşten sonra Ay doğacaktır. Kamer ise Emirel Mü'minin keremallahü veche Hz. Ali'dir. Ay da Azra-i Betül, Zekiye-i Merziye, Hz. Fatıma Zehra'dır.)
Bu şiir çöl yolcusuna ögüttür. Güneş ve gündüz; Fahr-i Kâinat, Seyyidel Mürselin Hz. Muhammed (sav) Efendimizin rumuzudur. Güneşten sonra Ay doğacaktır. Kamer ise Emirel Mü'minin keremallahü veche Hz. Ali'dir. Ay battıktan sonra doğan Güzeller Güzeli Zühre yıldızı da Azra-i Betül, Zekiye-i Merziye, Hz. Fatıma Zehra'dır. Zühre yıldızından sonra ise Sitare-i Fırkateyn doğar. Fırkateyn yıldızlarıysa Reyhan-ı Cennet, İzzet-i Haseneyn, Şimal ve Cenup Kutupları Hz. Hasen ile Hz. Hüseyn'i temsil eder... Bunlar arka arkaya doğarak, çöl yolcusuna rehber olurlar. Böylece gece, seher vaktine kavuşur, Güneş yeniden doğar ve çöl yolcusu hiçbir zaman yalnız kalmaz, yolunu kaybetmez... Çöl yolcusu gibiyiz hepimiz hayatta, rehberlerimiz ise yollarımızı aydınlatmaktadır, der bu şiir...
Cenab Şahabeddin’in kardeşi şair Osman Fahri, ona olan aşkına karşılık bulamayıp canına kıydı. Şair Ahmet Kutsi Tecer, ona tutkundu. Edebiyatçı Mithat Sadullah Sander ve politikacı Ahmet Hamdi Başar ile evlendi. Yaşamı köşkte başlayıp huzurevinde biten şair, yazar, öğretmen Şükûfe Nihal’in ruhunun derinliklerinde yaralar açan aşk