Gidiyorsun.
- Evet. Ama başka türlü.
- İnsan nasıl "başka türlü" gidebilirmiş?
- Seninle birlikte gidiyorum.
Sayfa 310 - Yapı kredi yayınları
Üzgün görünüyorsun.
- Kesinlikle üzgün değilim! Oldum olası Doğu'da “Hürriyet" diye haykırıldığını duymak istemiştim. Ama içimi acıtan bazı anılar var.
Sayfa 281 - Yapı kredi yayınları
Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar. Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uykuya daldılar.
Sayfa 224 - Yapı kredi yayınları
Okur Takip Önerileri
“Sevmeyi bilmiyorsan şayet, neye yarar güneşin doğması ve batması?"
Sayfa 157 - Yapı kredi yayınları
“Ne mutlu dünyaya hiç gelmemiş olana"
Sayfa 103 - Yapı kredi yayınları
Acı mı geldi? Böylesi gider hoşuma Ömrümün ağızda bıraktığı tat da acı.
Sayfa 85 - Yapı kredi yayınları
Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden; bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.
Sayfa 76 - Yapı kredi yayınları
Ben Kum şehrinden Haşan Sabbah'ım. Gurur duyabileceğim hiçbir şeyim yok, on yedi yaşımda din, felsefe, tarih ve gök cisimleri hakkında okunabilecek her şeyi okuyup bitirmiş ol maktan başka.
- İnsan asla her şeyi okuyamaz, her gün edinilecek o kadar çok bilgi var ki!
Sayfa 75 - Yapı kredi yayınları
-İnsanların kim oldukları sadece adlarından mı anlaşılır sanıyorsun? Bakışlarından, yürüyüşünden, görüntüsünden, kullandıkları ses tonundan tanırsın onları.
Sayfa 75 - Yapı kredi yayınları
Aklı başında olmayı da bilirim, delirmeyi de. Sevimli de olabilirim iğrenç biri de
Sayfa 75 - Yapı kredi yayınları
Benden yazılarını gizleyebilirsin, gözyaşlarını değil.
Sayfa 71 - Yapı kredi yayınları
Hiçbir şeye şaşırma, hakikatin de insanların da iki yüzü vardır.
Sayfa 63 - Yapı kredi yayınları
Bana göre hayat, erkeklerden çok daha önemli!
Sayfa 44 - Yapı kredi yayınları
Birçok erkek gibi arkanı dönüp uzaklaşmayı seçtin sen de.
Sayfa 44 - Yapı kredi yayınları
Bir zamanlar burada yükselen şehirden ne kalmış geriye? İnsanları geçelim bir kalem, onlardan daha fani yaratık bulunmaz zaten, ama uygarlıklarından geriye ne kalmış? Hangi hanlık baki kalabilmiş, hangi ilim, hangi kanun, hangi hakikat? Hiçbiri.
Sayfa 42 - Yapı kredi yayınları