Arzu- Spinoza
Öte yandan , arzu olmadan ne bilgi ne akıl ne de ahlak var olabilir. Her şeyden önce bilgi gerçeğe, akıl tutarlılığa , ahlak iyi bir hayata duyulan arzudur. Bu yüzden Spinoza arzuyu , 'varlığını sürdürme çabası ' anlamına gelen CONATUS terimiyle ifade eder.
Gerçekte "iştah" arzu kavramıyla, bu kavram da Spinoza öğretisinde merkezî bir yeri olan conatus, yani "var-kalma çabası" kavramıyla derinden ilişkilidir. Spinoza'ya göre her sonlu varlık-yani çevremizde gördüğümüz irili ufaklı her şey- bir "tarz"dır. Spinoza bu şeylere kendi sisteminde modus der. Latince modus, çevresindeki diğer şeyleri etkileme ve onlardan etkilenmeye elverişli olmaklık, bu etkilere göre değişim gösterebilir olmaklık anlamında kullanılır. Biraz dikkatle düşünürseniz, evrendeki her şeyin (yani her modusun) diğer her şeyle etkileştiğini, o şeyleri etkileyip yine o şeylerden şöyle ya da böyle etkilendiğini fark edersiniz.
Reklam
Spinoza, Ethica'nın üçüncü bölümünde, günlük yaşamımızda bizi hiç yalnız bırakmayan neredeyse tüm duyguları tek tek inceler. Bu incelemeyi yapmadan önce de vurgular: Duyguları, Doğa/Tanrı'daki zorunlu nedensellikle etkileşmenin sıradan sonuçları olarak ele alacak, herhangi bir duygu için sanki bu dünyanın doğal üretimi değilmiş gibi
Sayfa 123 - Upuygun Fikirlerle Sevinçlenmek
Olmak çabalamaktır, hepsi bu!... Özgür seçimlerimizin bir sonucu olmayan bu çabalayış, kimilerimiz için bir ıstırap, kimilerimiz içinse sevinçli bir meşguliyet olarak deneyimlenebilir. Vurgulamak istediğim tam da bu: Conatus gereği eyleyip dururken bu yaşantıyı sözde yüce bir ereğe varmak için kederli bir mesaiye mi dönüştüreceğiz yoksa varılacak yeri bir kenara bırakıp yolda olmanın tadını mı çıkaracağız? Spinozacı olmak, kuşkusuz, kavramakla geçen bir yolda oluşu, kendiliğinden sevinçli bir yolculuğu, kavradıkça güçlendiren, güçlendikçe de sevinci artıran bir dönüşümü fark etmektir. Bunlardan hangisi öncedir? Önce Doğa/Tanrı'yı kavrayarak bilgeleşmeli, sonra da sözde yüce erekleri bir tarafa bırakabilir mi olmalıyız? Yoksa tersi mi? Bu sorular, aceleci modern yaşamlarımızın tuzaklarıdır. Bu soruları sordukça var-kalma çabamızın sevinçli bir yolculuk olmasını engeller, kederli meşguliyetlerimize kısa yoldan geri döneriz. Spinoza bizden âcil dönüşüm istemez; o bizden dingin bir kavrayış ve ağır bir farkındalık geliştirmemizi bekler.
Sayfa 86 - Erekselcilik
Spinoza, Doğa/Tanrı'da türeyen, onda var olan ve yine onda çözülecek her modusun, o modusu diğer moduslarla zorunlu olarak karşılaşmalara sevk eden bir tür "arzu öbeği" olarak düşünülmesi gerektiğini söyler. Buna göre, az önce örneğini verdiğimiz o taş parçası ve başka her şey birer arzu öbeğidir. Burada "arzu öbeği"
Sayfa 38 - Aşkıncılık
Spinoza’nın meşhur bir kavramı vardır.Adı conatus… Conatus nedir diye soracak olursan kısaca var kalmaya devam etmek diyebilirim.Bir şeyin var olmaya devam etmesi ve kendini geliştirmesi için doğuştan gelen bir eğilimdir.Var olmaya devam etmek için varlığı sürdürmek için geliştirilen stratejiye conatus denir.
Reklam
Hayat, her şeyin varlığını sürdür­mek için belirsizce ve sonsuzca harcanan bir çabanın (conatus adını verir bu çabaya) süregidişidir ... Yani sonsuzca bir akış ... ...Ethica yazarının asırlar öncesinden bize gönderdiği bir mesajdır aslında: Yaşam hiçbir surette "iyilik" ve "kötülük" te­rimleriyle sorgulanamaz. Hayat sürer... Yaşamın özü, amaçsızca ve belirsizce süregitmesidir.
Conatus.𖥔 ݁ ˖📜✍🏻
Conatus
"Yaşarken yaşayın! İnsan, yaşamını tamamlayıp öldüğü zaman, ölüm, taşıdığı dehşeti yitirir! İnsan doğru zamanda yaşamazsa, asla doğru zamanda ölemez."
Sayfa 348 - Ayrıntı Yayınları, 90. BasımKitabı okudu
Felsefe ve Anekdot
Hayat, her şeyin varlığını sürdürmek için belirsizce ve sonsuzca harcanan bir çabanın (conatus adını verir bu çabaya) süregidişidir… yani sonsuzca bir akış… Tschirnhaus’un bahsettiği çocukluk bu düşünürün inanılmaz güçteki düşüncesinin temel unsuru haline getiren işte bu özelliği, yani doğada mutlak bir masumiyet varsayımmasıydı.
Sayfa 19 - İletişim Yayınları
Reklam
160 syf.
·
Not rated
"özgür iradecilik" ve "aşkıncılık" kederli tuzaklardır. (Spinoza) Başımıza gelen şeylerde, aldığımız kararların arkasında çoğu zaman ya özgürce bir irademizin olduğunu ya da bu hayatı/âlemi/dünyayı aşan bir gücün olduğunu düşünerek yaşıyoruz. Aslında bu ikisinin de temelde çok farkı yok; biri klasik ötekiyse modern aşkıncılık
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?
Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?Çetin Balanuye · Ayrıntı Yayınları · 2017828 okunma
227 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.