Gerçek takvâ şudur: Kalbindeki bütün düşüncelerini toplayıp bir tabağın içine koysan ve onu üstü açık bir halde çarşıda bütün halka sunsan, eğer onda utanacağın bir şey yoksa, işte bu takvâdır.
Seni bir eylül günü gitmekten hiçbir şey alıkoyamaz biliyorum. Söylenememiş bir sevginin kendi acziyeti içinde çırpınışını bırakıp ardına bile bakmadan gidersin.
Yusuf mu sandın beni? Sen hiç Züleyha'ca sevdin mi beni sanmalarında dolaştırırken? Maden sevmedin, koca bir ömrü tek heceye düşürüp, beni kuyularda yaşatman neden?