🎯 MÜSLÜMANLIK PEYGAMBER ÖLDÜĞÜ GÜN HALİFELİK KAVGASI İLE BİTTİ 🎯
Halifelik insanlığın en büyük zulmüdür.
Çünkü bir zalimin yetkisine geçme ihtimali vardır. Nitekim Muaviye ve Yezit bunun ibretlik örneğidir.
Halifeliğin savunulacak bir tarafı yoktur.
Hz Muhammed bu konuda önceden hiçbir tedbir almamıştır. Ya da alamamış böyle yaşanması
🎯 TEFECİLİK BALONU SÖNECEK VE HERKES TASI TARAĞI TOPLAYIP KENDİ DÜNYASINA DÖNECEK 🎯
Demek ki neymiş dünyanın veya herhangi bir ülkenin hileler ile en zengini olmanın sirk düzeni şirketlerin devletten daha büyük olduğunu yalanının sonu olmadığı mahşer tufanı ve canlı ölüler ibreti ile ispat oldu.
Devlet şirketlere ruhsat veren güçtür.
Sirk
Şöyle der Kierkegaard: "Kırdaki otu izle; ki o bugündür." Yarından kaygısızdır kırdaki ot, gökteki kuş. Susmasını bilir, zamanını bekler. Ama insan bilmez susmayı, beklemez zamanını, ertesi günü düşünür, orada yaşar. Yine Kierkegaard'nun deyişi ile: "Kaygı nedir? Ertesi gündür."
Kaç dünya sığdırmışım acılarıma
Güverte de dalgaların aşındırdığı Umutlarım hala ayakta
Bilmem ki neyiyim bu dünyanın
Bilmem ki nesidir bu dünya acıların
Bir deniz gibi olmalı insan
Herşeye rağmen kendinden ödün vermemeli
Ve herşeye rağmen maviliğinden bişey kaybetmemeli
Doğru ya nedir denizi böyle kutsal kılan
Rengini mavi
Deniz de bir bütündür gökyüzüyle
O ne hissederse diğeri de aynı şeyi hisseder
Mükemmel bir uyumdur bu
Aşktır, sevgidir, umuttur bu
Her ne kadar araya bulutlar girse de
Bir rüzgara bakar kavuşma
Bir rüzgara bakar
...İşte istediğin verildi...
Bir kimse devamlı olarak; *«Yâ Rabbi! Lûtf u kereminle âfiyet ihsan buyur, bizleri âfiyetten ayırma!»* der dururdu.
Onun bu sözlerini işiten birisi merakla:
“-Yapmakta olduğun bu duânın mânâsı nedir? Niçin bu kadar sık tekrar ediyorsun?” diye sordu. O da, soruyu yönelten şahsın merakını gidermek için başından geçenleri şöyle hülâsa etti:
“-Ben,
Bir kimse devamlı olarak; *«Yâ Rabbi! Lûtf u kereminle âfiyet ihsan buyur, bizleri âfiyetten ayırma!»* der dururdu.
Onun bu sözlerini işiten birisi merakla:
“-Yapmakta olduğun bu duânın mânâsı nedir? Niçin bu kadar sık tekrar ediyorsun?” diye sordu. O da, soruyu yönelten şahsın merakını gidermek için başından geçenleri şöyle hülâsa etti:
“-Ben,