Cuma namazı/kadınlar icin
Diğer ibadetleri veren buyruklarda hangi ifadeler, hangi kipler kullanılmışsa, Cuma namazını emreden ayetlerde de aynı ifade ve kipler kullanılmıştır. Kadının cuma namazı emrinden hariç tutulduğunu gösteren bir Kur'an beyanı varsa "Cuma kadına farz değildir" diyenlerin onu ortaya getirmeleri gerekir. Böyle bir beyan yoktur ama tam tersini gösteren ayetler ve Peygamber uygulamaları vardır. Kadınların asr-ı saadette erkeklerle aynı yerde hatta aynı kaptan abdest alıp aynı yerde cuma ve bayram namazlarını kıldıkları tüm kaynakların ortak beyanlarındandır sonraki zamanların kadını dışlayan anlayışları yüzündendir ki kadınlar fitne çıkarır gerekçesiyle kadınların cuma ve bayram namazlarına katılmaları önlenmiştir. "Ey iman edenler! Cuma günü salat (namaz) için çağrıldığınız zaman hemen Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın! Bilirseniz bu sizin için hayırlı olandır." Cuma 62/9
Cuma namazı
Cuma, adından da anlaşıldığı gibi, cemaatle kılınan bir namazdır. O halde, cemaat nerede bir araya gelirse (camide, evde, iş yerinde, kırda-bayırda, deniz kenarında, garajda vesaire) Cuma orada kılınır. Hatırlayalım ki Hz. Resul ilk Cuma'yı, hem de yaptırdığı ilk camiyi bitirdiği Cuma günü, camide değil, camiden uzaklardaki bir vadide kılmış-kıldırmıştır. Cuma kılmak için belirli ve devletten izinli bir cami gerekir diyenler her şeyden önce Hz Peygamber'e ters düşmüş olurlar. Kur'an, "Evlerinizi kıble edinin ve oralarda duayı/namazı yerine getirin!" diye bir buyruk içermektedir. Yunus 10/87
Reklam
"Selahuddin'in burayı haçlılardan geri almasından bu yana sekiz yüz yıldan beri Müslümanlar ilk kez Mescidi Aksa'da Cuma namazı kılamıyorlardı."
Sayfa 53
II. Beyazid
Padişah sofu ve "veli" tabiatlı idi. Bayezid meydanında kendi külliyesiyle birlikte camiinin inșası bitince Bayezid: "Her kim ömrü boyunca ikindi ve akşam namazlarının sünnetlerini terk etmemiș ise ilk cuma namazında o imam olsun" buyurmuştu. Bu hususta kendisinden başka kimse çıkmamış; hazerde ve seferde hiç bir sünneti bırakmadığı için namazı kendisi kıldırmıştır.
Ne kadar da tanıdık;
Tağutlar ve yandaşları, işte böyle cahil kimseleri kandırıp kendi saflarına çekmek için İslâm’ı överler; hatta saltanatlarını zedelemeyecek cuma, bayram ve cenaze namazı gibi bazı İslami ibadetleri şeklen de olsa yerine getirirler. Sapık görüşlerini desteklemek için konuşmalarında ayet ve hadisler kullanırlar.
Efendimiz'in (s.a.v.) cuma günü dikkat ettiği diğer bir konu bu günde güzel koku kullanmaktı. Çünkü insanların bir araya geldiği bir ortamda güzel koku sürünmek ortamı güzelleştiren ve canlandıran bir şeydir. Güzel koku ortamda hoş rayihaların solunmasını sağlamaktadır. Bu sebeple Peygamberimiz (s.a.v.) cuma namazına katılacak kişinin güzel koku kullanmasını tavsiye ve teşvik ederdi. Bir keresinde Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştu: "Cuma günü boy abdesti alıp mümkün olduğu kadar vücudunu iyice temizlemeye çalışan, ardından saçlarını yağlayan veya evinde bulunan güzel kokudan vücuduna süren ve daha sonra evinden çıkıp mescide gelerek safları yarmadan kendisine takdir edilen namazı kılan ve imamın okuduğu hutbeyi hiç sesini çıkarmadan, kimseyle konuşmadan can kulağı ile dinleyen herke sin bu cuma ile geçmiş cuma arasındaki günahları bağışlanır."
Sayfa 142
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.