Ah Lara diye diye okuyup bitirdiğim kitap. Bolca hüzün,aksiyon ara ara güldüren #matruşka’ yı tanıyalım.
Annesinin sevgisizliği hatta,nefreti ile büyütülen Lara.Neden ve nasıl bu kadar nefret ettiyse anne,anne bile denemez böylelerine gerçi. Kızının isim anlamını şeytan olarak koyması..
Babası tarafından intikam ateşi ile desteklenen Lara, bi anda kendini mafya ve derin devlet’in içinde bulur.
Planlar yapılır.. Başarılı ve genç yetenek Lara, bu projeyi başarabilecek mi?
Mit ve Rus mafyasının oğlu Miran, Lara şirkete geldiğinden beri kafası karışır aralarında çekim olacak mı? Elbette kitaptan okuyoruz.
Kirli işleri çökertebilmek adına çeşitli eğitimlerden geçen Lara’nın iç karmaşası ve bu uğurda nasıl bi kişiliğe büründüğünü okuyoruz.
Kitap 654 sayfa,ilkten gözüm korkmadı değil. Daha ilk sayfalarından içine çekip kısa sürede kendini okuttturmayı başardı. Ehh buda tabi ki yazarın kaleminin akıcılığından kaynaklı. Hem bu kadar sayfa yazıp bütünlüğü korumayı başaran ender yazarlardan.Diyaloglara yer yer o kadar güldüm ki, acı yedikten sonra,tatlı yemiş gibi öyle bir tat bıraktı damağımda. Farklı bir kurgu,klişelerden uzak olması adına çok sevdim. Yer yer,minik minik argo cümleler içerse de asla rahatsız etmiyor herşey çok yerinde ve dozunda olmuş.
Ahh Lara, gel bi sarayım geçsin acıların .
Seri olan bu kitabın devamını sabırsızlıkla bekliyorum.