“İnsanları Allah Teâlâ’nın sevgisine kavuşturacak yol, yalnız Hz. Muhammed’in (s.a.v) yoludur. Bundan başka olan dinler, inançlar çıkmaz sokaktır.” Cüneyd-i Bağdâdî (k.s)
“Bizim ilmimiz Kuran ve Sünnetle disiplinize edilmiştir. Kim Kur’ân-ı Hakîmi hıfz etmemiş, hadis öğrenmemiş ve fıkıh bilmiyorsa asla kendisine tabi olunup peşinden gidilmez.” ||Cüneyd-i el-Bağdâdî (ö. 297) Ebû Nuaym, el-Hılye
Reklam
Sizce?? +2
Bir zaman cüneyd-i bağdâdî’nin gözlerinde ağrı meydana geldi.Tabip çağırdılar, gelen tabib hristiyan idi.Muayene edip “gözlerinize su değdirmeyeceksiniz.” dedi. Cüneyd-i bağdâdî “su değdirmesem nasıl abdest alırım?” deyince tabib “gözleriniz size lâzım ise su değdirmeyeceksiniz.” dedi. Cüneyd-i bağdâdî abdest alıp namaz kıldı ve namazdan sonra bir miktar uyudu.Uyandığında gözlerinde hiç ağrı kalmamıştı. O anda duyduğu ses, “ya cüneyd! sen bizim için gözlerini feda ettiğin için, biz de senden o ağrıyı aldık.” diyordu.Bir zaman sonra hristiyan tabib tekrar geldi,baktı ki gözleri tamamen iyi olmuş.Hayret edip “nasıl yaptın da iyi oldu?” dedi. Cüneyd -i bağdâdî olanları anlatınca, tabib Cüneyd-i bağdâdî’nin elini öpüp iman etti ve “esas ağrıyan göz sizinki değil, benim gözlerim imiş.Hakikatleri göremiyen ben imişim” dedi. Bakınız Cüneyd-i bağdâdî gözlerinden feda ederek gözlerine kavuştu, bakınız imanı ile tesir ederek bir imana daha vesile oldu.Peki biz, bizler.. Bu kısacık ömrü hangi yolda feda ediyoruz ki.. ya da feda edebiliyor muyuz? Çilesini çekmediğimiz davanın mükâfatına talib olmaktan sana sığınırız ya rab.
"Tasavvuf, Allah ile olan muamelenin saflığıdır. Bunun aslı da dünyadan yüz çevirmedir." - Cüneyd-i Bağdadi
Merhaba küçük dostum. Sen böyle kendi Dünyanda dolaşırken, öyle özendim ki sana bilemezsin. Resmini çektim ve hatıranı üzerimde taşımak istedim. Sırtında taşıdığın yuvan ile istediğin an kendini kabuğuna kapatabilmenin nasıl bir lütuf olduğunu bir bilsen. Yalnızlığın ile öyle mutlu ol ki, onu kimse ile paylaşma sakın olur mu... Onu da bozar insanlar veya senin âlemde siz insana her ne diyorsanız artık. Şimdi neredesin bilmiyorum ama şunu bil ki, nerede olursan ol, bu yalnızlığın ile bizden çok daha özgür ve çok daha şanslısın. Bir kitapta okumuştum, Cüneyd-i Bağdadi hazretleri "benim bu yolda hocam bir kedidir demişti. Kedinin avına odaklanması beni öyle etkiledi ki ben de bu yola öyle odaklandım da buraya geldim" demişti. Şimdi ben de sana bakıyorum sevgili dostum. İnsanlara sorsan sen sadece kabuğu olan bir salyangoz. Bana sorsalar kendini istediği anda kapatabilen bir üstad. Öyle bir zamana ve insana denk geldik ki sevgili dostum. Sana özenmemek bana göre büyük bir kayıp olurdu. Kapanmak, kapanabilmek ne kadar büyük ve ne kadar uzak bir ihtimal oysa... Yalnız Bir Yolcu
İyilik Yap Denize At, Balık Görmezse Halîk Görür!
Bir gün Cüneyd-i Bağdadi Kuddise Sirrûh hazretleri bir deniz kenarında gezerken bir Mecusi’nin denizdeki balıklara yem attığını görmüş. Aralarında şöyle bir konuşma geçmiş: "- Ne yapıyorsun böyle?" "- Sevap kazanmak için balıklara yem atıyorum." "- Senin sevap kazanman için, evvela iman etmen lazım. Sen Müslüman değilsin ki, hangi sevaptan bahsediyorsun?" "- Peki, benim bu balıklara yem verdiğimi o bahsettiğin Allah görüyor mu?" "- O'nun bilmediği, O'nun görmediği bir şey yoktur… Gizli açık ne varsa her şeyi görür ve bilir! Çünkü her şeyi yoktan yaratan ve ayakta tutan O’dur!" "- Bu da bana yeter." Aradan üç beşe sene geçmiş, Cüneyd-i Bağdadi Kuddise Sirrûh hazretleri hacca gitmiş, tavaf ederken bakmış, deniz kenarında balıklara yem atan Mecusi de tavaf ediyor. Cüneyd-i Bağdadi Kuddise Sirrûh hazretleri sormuş: "- Burada senin ne işin var?" "- O beni gördü." "- Nasıl gördü?" "- Sen gittikten sonra içimde bir nur parladı, baktım, balıkların hepsi ‘Kelime-i Şahadet’ getiriyor. Ağaçlara baktım, ‘Kelime-i Şahadet’ getiriyor, ben de ‘Kelime-i Şahadet’ getirmeye başladım. Senin Rabb'in beni gördü. O gördüğü için Müslüman oldum; buraya geldim. "- Ey Cüneyd, sana bir nasihat vereceğim: ‘İyilik yap denize at, balık görmezse Halîk görür.’"
Reklam
762 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.