484 syf.
·
Puan vermedi
İronik trajedi
Acı ve katı gerçekler karşısında, sevginin aşkın sevdanın yaşatılma mücadelesine çevrilmiş yüksek çözünürlüklü bir hassas kamera ile elde edilen çekimlerin sözcüklere aktarılmasından oluşan mükemmel bir eser. Yazarın eserdeki son cümlesinde belirttiği gibi ‘’Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu.’’ İşte var kılmak istediklerini eserdeki Maya karakteri üzerinden bizlere sunan yazar aslında Maya suretinde bir ayna kullanarak yansıtıyor bu var kılma mücadelesini. Yani bilmemizi istiyor var kılmak için. Ve evet artık biliyoruzki (Günümüzde de pek değişmemiş gri devlet politikaları ) devlet politikalarının acımasızlığı ve katılığı böylesine durumlarda diğer devletlerle ortak payda da hemencecik buluşabiliyorlar maalesef. Ve işin garibi, yaklaşık 83 yıl önce yaşanılan bu trajedinin mağdurlarının çocuklarının ve torunlarının günümüzde benzer trajedilerin oluşmalarını sağlamaları da ayrı bir ironi ayrı bir trajedi…
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015137,3bin okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
40 günde okudu
Max ve Nadia’nın başına gelenleri anlatmaya karar veren bir kadın; Maya Duran… Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu. Bu Alman ve Yahudi çiftin aşkı, dünyadaki bütün önyargılardan daha güçlü bir insani bağdı. ikisinin anısı yolumuzu aydınlatsın.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 2021137,3bin okunma
Reklam
481 syf.
·
Puan vermedi
"Az bile yapıyorum" dedim. "Aramızdaki temel fark ne biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!" Peki sen ne görüyorsun? "İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan." Bu cümleleri kitabın sayfaları arasında bulduğumda, yıllardır her okuduğumda tekrar tekrar aynı düşüncelere yönlendirenin beni Livaneli olduğundan habersizmişim meğer... keşke önceden bilseymiş, o kadar övgüyle anılan bu kitaba daha önce erişseymişim. Her bir sayfası, her bir bölümü, tamamı ile dopdolu ve bambaşka, başka bir kitap bulabilmenin umuduyla devam edeceğim okumalarıma. Maya, Kerem, Ahmet, Süleyman, Wagner, Nadia ve Azrail... Ve her bir karakteriyle ayrı ayrı bağdaştığım Serenad. Her biri kendi başına apayrı bir hikaye taşıyor, dinlemek isteyenler için. Ve biz de ancak okuyarak ve anlayarak derinden hissedebiliyoruz bu yaşamları içimizde.. "Onların başına gelenleri anlatmaya karar verdim. Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu." Hikayesi anlatılmayan nice yaşamlar geçip ve gitti yeryüzünden elbette keşke her birini anlamaya, incelemeye vaktimiz ve imkanımız olabilseydi diye düşünmeden edemiyor insan. Ancak her ne kadar yetişmemiz mümkün olmasa da hepsine en azından profesör ve Nadia' nın hikayesine bir göz atın derim...
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,3bin okunma
481 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
“Çünkü bu, ustaca bir kitap yazma girişimi değil, bir iç dökme, bir itiraf, bir paylaşma arzusu.” Nerden başlayacağımı, nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Bir süredir kitaplığımda olan ama kalınlığından dolayı hep ertelediğim kitaba bir akşam öneri ile başladım ve bir çırpıda okudum. Kitap, İkinci Dünya Savaşı'nı yaşamış Profesör Maximilian Wagner'in hayatına girmesiyle kendi geçmişine, aile tarihine dönen ve öğrendiklerini yazmaya karar veren Maya Duran'ın hikayesini kendi ağzından anlatıyor. Livaneli, Struma faciasını bir aşk hikayesiyle daha çarpıcı bir hale getirmiş. Hem muhteşem bir kurgu hem de(bence) bir araştırma kitabı okuduğumu söyleyebilirim. Öyle ki bazı bölümleri okurken merak edip araştırma yaptığımda oldu. Üç kadın, üç hayat.. hangisi daha çok acı çekmiş bilemiyorum.. Ama en çok Nadia boğazımda bir düğüm oldu kaldı. Ahh, sevgili Max.. sen nasıl dayandın bu acıya? Yaşar Kemal’in “Demir olsam çürürdüm, toprak oldum da dayandım.” sözünü anımsattın bana. Acıları, sevgileri, başımıza gelse katlanamayız diye düşündüğümüz, haberlerde duyduğumuz ve üzüntüden kahrolduğumuz olayları gözlerim dolu dolu okudum bu kitapta. Sonu hüzünlü ama huzurlu biten kitaplardandı benim için. Hikayen anlatıldığı için mutluyum Maximilian Wagner! “Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu.”
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,3bin okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
~Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki kitabı henüz bitirdim ve karmakarışık duygular içerisindeyim. Ne yazarsam yazayım eksik kalacak anlatmaya biliyorum ama konusu kalbime o kadar ağır geldi ki bitince kalbim sızladı. Tarihimizin görünen yüzünün olduğu kadar görünmeyen yüzünün de anlatıldığı ve gösterildiği bir roman. Geçmiş ve günümüz arasında köprü kuran bu eserde Hitler'in insanlık dışı faaliyetler yürüttüğü bu dönemde, İkinci Dünya Savaşı'nda özellikle Nazi rejiminden kaçan-kaçamayan Yahudiler, Ermeniler, Kırım Türklerinin maruz kaldığı çirkin olaylara ve özellikle eserde belirtilen 3 kadının etnik kökenlerinden dolayı çektikleri acıyı kaleme alan ve insanı hüzüne boğan Yahudi soykırımının müsebbibi olan Nazi faşizmini, hepimizin insanlık adına utanç duyduğu olay ve anları ele alıyor. Demek ki biz fark etmeden sürekli bir kabuk değiştirme içindeydik. Demek ki birileri hepimiz adına bazı kararları verip hepimizi uygun bir kılıfa sokabiliyordu. Eserde de belirtildiği gibi"Coğrafya kaderdir" tümcesinin ruh bulmuş hali bence bu kitap. Eserin içeriğine gelecek olursak; Katolik Alman olan Max ve Yahudi Nadia'nın Nazi Almanyası Dönemi'nde yaşanan ve içleri ısıtan, okurlarını derinden sarsan bir aşkın hikayesi ele alınıyor genel olarak. Kesinlikle okuyup okutmalısınız. Dili akıcı ve betimlemeleri derin ve oldukça da katmanlı bir eser.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,3bin okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
33 günde okudu
Bu kitabı ikinci kez okuyuşum ve iyi ki bir kez daha okumuşum dedirtti bana. Roman, Doğu-Batı ekseninde yaşanan trajedileri öyle yürekten, candan hissettiriyor ki ne doğulu birinin Nadia’nın hikayesine ne de batılı birinin Ayşe’nin hikayesine kayıtsız bırakabiliyor. Müslüman, Yahudi, Katolik… mensup olduğumuz dinler farklı olsa da acılarımız aynı olduğunu bir kez daha hatırlattı bizlere Livaneli. Kitaptan söz edecek olursak: Baş karekterimiz olan Maya Duran’ın hayatı çalıştığı üniversiteye ABD ‘den gelen Prof. Dr. Maximilian Wagner bir an da değiştiriyor. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Kendini bir anda karışık olaylar içinde bulan Maya hem ailesinin geçmişine hem de Max’ın geçmişine tanık oluyor. Bu olaylar karşısında hayatı altüst olan Maya: “Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu.” fikriyle tanık olduğu birçok şeye kaleme alışının romanı. Batı’nın bir zamanlar medeniyetsizliğini ve bir zamanlar Doğu’nun medeniyetini bizlere çarpıcı bir şekilde sunan, karakterleriyle bunları yansıtan bizdenmiş, içimizdenmiş gibi hissettiren Livaneli her zaman ki gibi üslubuyla bizleri büyülüyor. Herkesin hayatında mutlaka birkaç kez okunması gereken nadir eserlerden biri…
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,3bin okunma
Reklam
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.