MARTIN EDEN || JACK LONDON
"Dünyanın asıl devleri yazan insanlardı."
Selam,
Baştan söyleyeyim inceleme spoiler içerir.
Uzun zamandır paylaşmayı düşündüğüm Modern Klasikler Dizisinden Martin Eden incelemesiyle geldim. Jack London, Martin Eden'ı kendi yazarlık serüveninden ve hayatından esinlenerek yazmış. Yani yazar ve karakteri
matematikti her şey. hatta sadece bir çıkarma işlemi.
nefretimi bu dünyadan çıkarınca geriye ne kaldığını bulabilsem, bitecekti bütün hikaye. çünkü sonrası gündelik hayattı.
"Bugün İstanbul gibi bir metropolde gece tek başına bir kadının yürümesi vahşi cangıl bir ormanda yürümesinden daha tehlikelidir."
Ne garip şu insanoğlu. Önce büyük şehirler, yüksek binalar inşa etti, sonra kendini o şehirlerde yaşamaya mahkum kıldı. "Sanal şehirler yaratıyoruz. İçinde doğanın olmadığı, insanların yaşayamadığı
Dünyanın en çaresiz çocuklarına en büyük hayalleri kurduran, umut denilen o doğal felaketten nefret ediyordum!”
“Çünkü her ne kadar, geçen onca süre içinde hayli değişmiş olsam da, daha iyi bir insan değilim. Sadece, o günlerde her neysem, onun dahasıyım!”
Her günü ilk kez yaşıyormuş gibi hissedecek kadar unutmak
Aniden olup biten şeylerle başaçıkmak sanıldığından daha kolay aslında... Hiç istemediğin, hazır olmadığın, hatta asla kabul edemeyeceğini düşündüğün herhangi bir durumla birdenbire karşılaşınca dengen bozuluyor hâliyle... Ama bir süre sonra direnç göstermeye başlıyorsun. Eğer ne olursa olsun kabul edemeyeceğin bir şeyse başına gelen ve direnecek
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
Nefretimi bu dünyadan çıkarınca geriye ne kaldığını bulabilsem, bitecekti bütün hikaye. Çünkü sonrası sadece gündelik hayattı. Belki biraz morfin sülfat..
Matematikti her şey. Hatta sadece bir çıkarma işlemi. Nefretimi bu dünyadan çıkarınca geriye ne kaldığını bulabilsem, bitecekti bütün hikâye. Çünkü sonrası sadece gündelik hayattı... Belki biraz da morfin sülfat.
Ne tuhaf sen bu hayattı yaşıyorsun ancak bu hayatta yön veren hep başkaları. Sevgisizlik insanı kendinden uzaklaştırır ben kimim sorusuna bile cevap veremezsin çünkü senin buna hakkın yoktur aynı denizin dalgası gibi rüzgar nasıl eserse sende öyle hareket edersin. Sevemezsin sevgi göremeyen,konuşma hakkı verilmeyen biri nasıl sevsin o sadece asla ulaşamayacağı bir şeye sevgi gösterir ya da halk dilinde platonik olur.
"Dinimiz hayattı, bu hayatın farkında olmaktı. Yaşıyorduk ve ölemezdik, çünkü yaşadığımızın farkındaydık ve sahip olduğumuz bu bilinç; bizimle birlikte yaşamış herkesi, babamı, onun babasını ve bütün halkımızı ölümsüz kılıyordu."