Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşadığımız her ânın hafızamızda o ilk saniyelerdeki gibi canlı kaldığını düşünsenize. Ne fena, unutmak ne büyük nimet! Samet Doğan'ın aynı kitabında geçer: "Böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: Çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur." Unutalım sevgili okur.
“Ayrılık korkusu daima bir ayrılık arzusudur.” Böyle bir cümle okudum bugün. Ve bu cümleyi çok haklı buluyorum. Çünkü ayrılık korkusu öyle bir korkudur ki, o korku gitsin diye ayrılmak ister insan; yeter ki o korkuyu hissetmesin. Acısı bile korkudan daha iyidir onu yaşayan için.
Reklam
VİCDAN NASIL DAĞLANIR
"İnsanlar artık Tanrı'dan korkmadıklarında, O'nun yasalarını hiç tereddüt etmeden ihlal ederler. Tanrı korkusu kaybolduğunda, bunun sonuçları caydırıcı olmaz." – A. W. TOZER Kutsal korkuyu kaybetmenin ilk işaretleri belirsizdir – o kadar belirsizdir ki, biraz daha odaklanmamız ve bu önemli noktayı detaylandırmamız gerekir.
"İsyân ahlâkı" diyen büyük mütefekkir haklı.. Lâkin, onu da eleştirmek gerek.. Çünkü, onlardan bize kalan miras, köhne bir itaat değil, ahlâklı bir isyân.. Ahlâklı ve de şuurlu...
Hayatının dip noktasında olanların aydınlığa çıkması niyetiyle...
Hayat, benim için en hayırlı ve en mutlu olan hâle dönüşüyor. Bu yeni ve harika sürprizlerle dolu yıldız günlerim için teşekkür ederim. Ruhumdaki, zihnimdeki ve bedenimdeki her şey kalıcı bir şekilde pozitife dönüşüyor. Bunu sevgiyle kabul ediyorum. Uyandığım her günde, bir öncekinden daha mutlu ve daha enerjik oluyorum. İçimdeki iyilik ve
Birşeye inandığında yarım kalır insan... Sebebi ise inandıkları şey ile umutlarının yeşermesi, ardından sürüklenip gitmesidir. Bazen öyle bir pişman olursun ki "keşke..." dersin. "Keşke inanmasayaydım eskiden daha iyidim en azından bişey hissetmiyordum. Şuan her yerim acı ile dolu" dersin kendi kendine. Aşk mesela kuruyan taşlaşan kalbine birini alırsın sonrasında olan olur. İnandığım yerde yarım kalırsın. Bazen dua edersin bazen yalvarırsın "Allah'ım canımı al ben dayanamıyorum artık" dersin. Bazen seversin en derininden en içten şekilde karşındaki inanmaz bahaneler üretir, ürettiğini sanar. Suçlunun sen olduğuna inanırsın haklı senken. Aileden aileye kişiden kişiye değişir herşey siz siz olun inanmayın kimseye çünkü en ufak şeyde işler daha da kötüleşir suç bende mi onda mi diye kafayı yersiniz..
Reklam
"Bir şeyi yönetmek istiyorsanız, önce onu ölçmelisiniz. Ölçmek için birim gerekir, birim için ortak akıl gerekir. Ortak akıl doğru gözlem, iş isteği ve anlaşma sonucu olur. Doğru gözlem için ön yargısız inceleme gerekir. İş isteği için yaşam sevinci gerekir. Anlaşmak için düzgün dil gerekir. Bunlar olmadan birim icat edilemez bilim yapılamaz. Bilim yapılmadıkça tarih yazamazsın çünkü tarih yazmak için sadece haklı olmak yetmez, ayrıca güçlü olmak gerekir. Güç ise bilgiden gelir bu yüzden bilime ve bilimciye saygı duymayan toplumlar köledir ve bilimi yücelten toplumlar da efendi. Bilmeyenle bilen hiçbir zaman bir olmayacaktır."
Anooshirvan Miandji
Anooshirvan Miandji
Hak geldi ve Batılı zail etmek bize kaldı ÜMMET..
Birkaç gün önce çok ilginç bir haberle dehşete düştüm.. Belki sizde takip etmişsinizdir; İstanbul'da bir sitede çalışan görevli temizlik işçisi ve bahçıvan çocuklara saldıran 2 başıboş sokak köpeğini siteden dışarıya çıkarmış ve site sakinlerinden birinin şikayeti üzerine bahçıvan ve temizlik görevlisine tam 14.000 lira para cezası
Bayramları bayram gibi kutlamaktan çekinmeyin hepsi bizim :)
23 Nisan'ı çocuk coşkusu ve sevinci ile karşılıyorum. Çünkü 90 yaşına gelse bile saf sevinçten, eğlenceden, heyecandan ve coşkundan ödün vermeyenlerden oluyor görüyorum kendimi. Sebebi de öncelerde "Çocuk oluyoruz, genç oluyoruz, yetişkin oluyoruz ve de yaşlı oluyoruz. Birinden diğerine geçince neden öncekini yok sayıyoruz ki? Çocuk oldun ve nasıl bir şey olduğunu öğrendin, genç oldun ve nasıl bir şey olduğunu öğrendin. Öğrendiğin şeyi yerine göre kullanman gerekmez mi? Ya da yeni öğrendiklerin eskileri siliyor mu ki?.. Yaşlı olacak kadar yaşarsam; çocuksu bir neşeye ve meraka, gençliğin enerjisine ve sorgulamasına, yetişkinliğin tecrübesine ve olgunluğuna, yaşlılığın ise biraz aksiliğine ve tatlı konuşkanlığına sahip olmayı isterdim. Ve bayramları en çok bayram yapan çocuklar. O yüzden bayramlarda çocuk veya genç çocuk olacağım. Çünkü sade yetişkinlik çok sıkıcı. Çevremde yeterince sıkıcı var. Bir de yetişkinlik dedikleri şeylere bak. Bu ne, hiç benlik değil." diye düşünmüştüm. Mantıklı ve haklı buldum kendimi ondan öyle kabul ettim. Bugün bile 0'dan dakikalar ilerleyince bastıran uykum ve bitkin halim uçtu gitti. Yerine genç çocuk geldi çünkü: enerji, mutluluk, sevinç, duygulanma, gurur, sevgi, minnet vs. getirdi. Teşekkür ediyorum onlara. Yüksek enerji, huzur ve mutlulukla uyumak çok nadirse bunların eksikliğinden... 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız mutluluk ve sevgiyle kutlu olsun. 💛💙🤍❤️
Senle de bu kadar yol yürüyebildik,bu kadar direndin acımasızlığa. Kendini suçlayacaksın , inan bana bu kaçınılmaz. Ve haklı da olacaksın çünkü acımasızlık doğasının gereğini yapıyordu. Sen ise yürümek zorundaydın.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.